Aşkım
  Canıma Gönderdiğim Şiir Ve Yazılar
 

ÖYLE BİR HAYAT YAŞADIM Kİ

Öyle bir hayat yaşıyorum ki,
Cenneti de gördüm,cehennemi de
Öyle bir
aşk yaşadım ki
Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayatı en önden,

 Kendime bir sahne buldum oynadım
Öyle bir
rol vermişler ki,
Okudum okudum
anlamadım.
Kendi kendime
konuştum bazen evimde,
Hem
kızdım hem güldüm halime,
Sonra dedim ki
"söz ver kendine"
Denizleri seviyorsan,

dalgaları da seveceksin

 Sevilmek istiyorsan,önce sevmeyi bileceksin

 Uçmayı seviyorsan,düşmeyi de bileceksin

Öyle bir hayat yaşadım ki,
Son yolculukları erken tanıdım

Öyle çok
değerliymiş ki zaman
Hep acele etmem bundan, anladım.

Hayat;

Kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir.

SADECE PAPATYALAR MI?

Güven, mutluluk, şefkattir.

Sevenlerine destek olmak ve nefretin yerine sevgiyi koymaktır

 Hayat çetele tutmak değildir...

Hayat;

Seni kaç kişinin aradığı, kiminle çıktığın, çıkıyor olduğun veya çıkacağın demek de değildir.

Kimi öptüğün, hangi sporu yaptığın, kimlerin seni sevdiği de değildir.

Hayat, ayakkabıların, saçın, derinin rengi de değildir.

Nerede yaşadığın veya hangi okula gittiğin de değildir.

Aslında hayat; notlar, para, giysiler, girmeyi başardığın ya da başaramadığın okullar da değildir.

Hayat;

Kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir.

Kendin ve sevdiğin için neler hissettiğindir.

Güven, mutluluk, şefkattir.

Seni sevene ve seninde sevdiğine destek olmak ve nefretin yerine sevgiyi koymaktır.

Hayat;

Kıskançlığı yenmek, önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir.
Ne dediğin ve ne demek istediğindir.
İnsanların sahip olduklarını değil, kendilerini olduğu gibi görmektir.
Her şeyden önemlisi hayatı, başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemek için kullanmayı seçmektir. 

 İşte hayat bu seçimden ibarettir.
İnsanların en acizi dost edinemeyen, 
O
ndan daha acizi ise dost kaybedendir.

Dahada önemlisi sevgisi için savaşmayandır. 

Korkarak yaşıyorsan,yalnızca hayatı SEYREDERSİN

YAĞAN HER YAĞMUR TANESİ,AÇAN HER ÇİÇEK,HER YENİ GÜN,DÜNYA DÖNDÜĞÜ SÜRECE HER AN,SADECE SENİN İÇİN ÇARPAN BU YÜREK,

HEPSİ SENİ SEVDİĞİMİ SÖYLEYECEK.SENİ SEVİYORUM...

SEN GİTMEYİ BİLİRSİN BEN SEVMEYİ

 


Yanımda olsan yine özlerdim...
Ve bil ki! bu kadar sevmem senden değil,
Gitsen benden,
Ben gidişini bile severim.
Aramızda hep aynı fark,
Sen gitmeyi bilirsin...!
Ben sevmeyi...!

Kimseye soramıyorum seni.
Kirlenme diye hiç öpmedim ya!
Belki başkasını seversin diye,
Hiç söylemedim sana sevdiğimi.
Bilmiyorsun, boğazımda düğümsün.
Yutkunsam gideceksin,
Yutkunmasam, ölürüm.
En mutlu anlarımda bir dert içimde,
Gülsem kahkaham sırıtır tebessümlerin içinde,
Anlatsam derdimi anlatamam ki...!
Herkesin güldüğünü bilmek kolay ama,
Kimsenin ıslanmadı ki gözleri benim kadar.
Akşamın matem rengine büründüğü sattelerde,
Gökyüzündeki kandiller tek tek yanmaya başladığında,
İçimde sessiz bir çığlık,
Özlemeyi özledim, özlemeye değer ne kaldıysa...
Boşluğunu dolduramaz demiştim giderken,
Gelme...!
Sana bol gelecek artık bu aşk.
Düşün ki esmeye hakkı olmayan bir bahar meltemiydi bizimki.
Yüreğimize sadece eli değdi,
Değdi ve geçti...
Sen benim kalbimi parçalardında,
Yinede ben toplardım yerlerden kalbimin kırıklarını.
Sırf ayaklarına batmasın die...!
Bir sönüşe sığmadım sönmedim.
Bir gidişe sığmadım gitmedim.
Öyle korkunçtu ki sesi sessizliğin,
Bir haykırışa sığmadım.
Sustum...!
Gelmeni bekledim, gönlümün boş koridorlarında
Gelmedin...!
Sen gitmeyi bilirsin...!
Ben sevmeyi...!
Umutlarımın boynu bükük şimdi.
Gelme...
Alıştım yokluğuna.
Gittin...
Ben ardından sadece baktım.
Oysa söyleyecek o kadar şeyim vardı ki!
Gidersen iyiye dair ne varsa içimde,
Yitireceğim hepsini.
Gidersen sönecek içimdeki ateş,
Ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi,
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim.
Diyecektim sana,
Konuşamadım.
Yüreğim ıslaktır benim, kuytularda ağlamaktan.
Ve hafif uçuktur rengi,
Kurusun diye kaç kez, güneşe asılmaktan her kıtada.

Gün penceremde gecenin siyahını eritirken,
Ben uyumamış gözlerimle sensizliğimi biriktiriyorum.
Kaç sitem,
Kaç boşvermişlik indiriyorum yüreğime.
Öyle çok konuşacaktım ki...!
Anla o kadar sustum işte...
Geldiğin gün ancak o zaman anlayacaksın,
Beklendiğini,
Ve ancak o zaman anlayacaksın geciktiğini...!
Uzağında kaldım herşeyin,
Senin sevginin uzağında.
Direnemedim sensizliğe,
Kahırla isyanla geçti her günüm.
Alıkoydu herşeyimi sensizlik nöbetleri.
Bakma öyle birşey olmamış gibi,
Sen gittin Ben bittim...!

Ne zaman 

ayrılık sa
atı gelse
En vazgeçilmez yerinde yaşamın
Duysak ayak seslerini akşamın
Ve sokaklardan el ayak çekilse
Bir ürpertiyle duyarım o zaman
Seni çagıran sesi uzaklardan
Ne zaman ayrılık saatı gelse
Bir gariplik çöker içime birden
Kalan tek anı gibi bir devirden
Durmadan çalınır o

gamlı beste
Sanki bilir de hazın öykümüzü
Bulutlar ağlar, kararır gökyüzü
Ne zaman ayrılık saatı gelse
Bir çaresizliği anlatır gibi
Birden değişir gözlerinin rengi
Mavi solar, koyulaşır yeşilse
Sarınca ruhunu eski bir hüzün
Uçar gider pembeliği yüzünün
Ne zaman ayrılık saatı gelse
Uzatsan özlemle dudaklarını
Tüm ağaçlar döker yapraklarını
Ne çiçek kalır ortada, ne bahçe
Sadece uğultusu o rüzgarın
Ve bir umut kırıntısı: belki yarın
Ne zaman ayrılık saatı gelse
Bir fırtına çıkmışçasına, büyük
Içimizdeki güllerin boynu bükük
Bir zaman kalakalırım öylece
Neden sonra gittiğini anlarım
Içimde güller ağlar, ben ağlarım

İKİMİZİ

Hayır! Bu sana son şiirim olmayacak
Ne de son şarkım... Asla!
Yazacağım hergün yeniden
Hergün bir öncekinden fazla... Bi
r gün seni anlatacağım
Bir gün aşkını...
Belki sonuncu şiirimde bulacağım
En sıcak bakışını! ... 
Sonra kendimden bahsedeceğim
Mısralarda titreyeceğim ılık ılık.
"Bu şarkı var ya!" diyeceğim
Anlayacaksın ve güleceksin ışık ışık...

Z' ye gelmeyeceğim hiç
Hep A' larda demirleyeceğim
Sen özlemler açacaksın sabırsızlığında
Bense fırtınalarda serinleyeceğim!

Ve böyle sürüp gidecek aşkımız usanmadan
Usanmadan seveceğiz birbirimizi
Sen bana, ben sana doymadan
Ancak ölüm yenebilecek ikimizi.

SENİ DÜŞÜNÜYORUM

seni düşünüyorum 
Herkes yatağında uykuda şimdi
Uyumadım seni düşünüyorum
Sen de unutmuşsun sevenin kimdi
Uyumadım seni düşünüyorum 
 
İnanmazsan sor bak yıldızlar bilir
Benim gibi bütün bahtsızlar bilir
Baharlar, Hazanlar, tüm yazlar bilir
Uyumadım seni düşünüyorum 
 
Sevdanın evveli, ahiri bende
Hasretle yanmanın kahırı bende
Karşılıksız aşkın zehiri bende
Uyumadım seni düşünüyorum 
 
Gece karanlığı soğuk duş gibi
Gönlümü verdiğim unutmuş gibi
Kanadı kırılmış yavru kuş gibi
Uyumadım seni düşünüyorum 
 
Gönlümü kül etti verdiğin çile
Düşmanlar gülüyor düştüğüm hale
Sabahı bekleyen ilk ışık ile
Uyumadım seni düşünüyorum 
 
Dilerim her zaman gözlerin gülsün
Ömrümün bağında gizemli gülsün
Gönlümün vebalı üstünde kalsın
Uyumadım seni düşünüyorum 
 
Ne çabuk unuttun, sevenin kimdi
Gözlerin içimde yıllanan demdi.
Herkes yatağında uykuda şimdi
Uyumadım seni düşünüyorum

    

Nasıl anlatsam bilmem ki...
Bilsem yeteceğini bakışlarımın sadece,
Her saniye bakmak isterdim gözlerine.
Belkide birkaç kelime
Aşkımı ifade eden...
O kadar zor ki
Denemek bile.
Nekadar isterdim,
Bunları söyleyenin sen olmasını.
Ve söylenenin ben!!
Eziyeti de anlardın böylece.
İçinde hiç bitmeyen çığlıklar.
Dışında sadece ellerindeki titreme..
Söylenecek birşey olmaması
Boş bakışlar..
Boş sözler..
Birşeyler aramak söyleyecek..
Sadece daha fazla konuşmak için..
Daha fazla sesini duymak,
Gözlerine bakıp gülmek için..
Sadece ,
"Belki şimdi Seni seviyorum" derim diye
Beklemek isterken biraz daha
Gidişini seyretmek..
Çok acıydı..
Gitmeden önce düşünmek,
Gittikten sonrada yaşamak sensizliği..
Çok acı..
Ama en acısı
Hala seni seviyor,
Senin için ölüyor olmam buralarda,
Sensiz,
Hasret dolu,
Ve yapayalnız.

***SENİ İSTİYORUM***

 

 
Hic bir duygumu ertelemedim ben,
Yapacagim hicbir seyi sonraya bırakmadım,,
Sonra diye bir seyin olmadigını biliyorum cünkü..
Hep yarina dair hayaller kurmak,
Gelmesi mümkün olmayacak zamanları beklemek benim isim degil...


Ask zamana meydan okur, ama sen karsi koyamazsın ona!
Orada durup öylece bekleyemezsin gelecegi,,
Bir adim atmalisin, bir el uzatmalısın aska dogru..
Askın anahtarı cesaret degil mi bebegim?
Cesur olmak gerekmez mi..
Bir sevdayi yasamak,
Bir sevdayi büyütmek icin?
kac gece yanliz gecti hesaplasana!
Kac gece sonraki günü düsünerek gecti?
Neler yapabilirdik, neler yasayabilirdik düsünsene!

Her sabahi birlikte karsılamak vardı seninle..
Sensizlikten yorgun düsmüs yüregimi..
Seninle yeni bir güne hazırlayabilirdim!
Gözünü acar acmaz ilk gördügün sey ben olurdum
Ve sen benim yüzümde mutlulugu görürdün.

Bu kentin her yerinde, herkesin icinde el ele dolasabilirdik!
Girmedigimiz sokak kalmazdi,
Bakıslara aldırmadan sokagın ortasında sarilip öperdim seni!
Bir sarkinin sözlerini bilmesek bile..bagıra cagıra söyleyebilirdik.
Sonra bir filme gider,bir kitap okur,denize bakar,
bir martinin bir lokma simit koparabilmek icin,
Vapurlarin pesinden bikmadan ucusunu izleyebilirdik..!
Paylastıgımız her an beynimize, bir daha cikmamak üzere kazınırdı..

Özlerdik birbirimizi delicesine,,
Bir saati yanliz gecirsek,bir sonraki saati iki saatlik yasardık,
yasamadigımız o bir saatin acısını cıkarmak icin.
Peki biz ne yaptık?Askı bir bekleyişin sırtına yükleyip,
Ona sadece uzaktan bakmakla yetindik.
Her an askı yasamak varken, hergün birbirimizi yeniden kesfetmek varken,
bu yolda birer kasif olmak varken,
Sürgünleri yasamaya mahkum ettik birbirimize..!

Bu sürgünlüge son vermenin zamanı geldi artık!
Sana huzur vaad etmiyorum..Askta huzur arayan yanılır!
Ben tutkunum, en koyu, en deli sevdanın sözcüsüyüm!
Onlar adina konusuyorum.
Yarını olmayan zamanlarda,
hicbir seyi düsünmeden erimek adına konusuyorum!

Gözlerinin icine bakıp,"Seni Seviyorum" demek istiyorum!
Askın akısına kapılıp, hicbir kaygı duymadan,
gidebildigi yere kadar gitmek istiyorum,,
Kokunu icime cekmek,
Sesinin sıcaklıgınla irkilmek istiyorum.
Yasama senin adınla anlam katmak, mutlulugu bulmak
ve bir daha kaybetmemek istiyorum.

Seni istiyorum...

Yarın

Öbür gün,

Öbür hafta,

Öbür ay,

Öbür yıl degil..!

ŞİMDİ

 

AŞKSIN SEN

 
 
 (( Aşıksın Sen ))
Kıyıları yakalayıp ta
Kum tanelerini içine alıp kaçan denizin dalgası gibi 
Öptün dudağımdan kaçtın yağmur ıslaklıgında
 

Alıp götürdün dudağımdan sarkan sevdamı,
Aşkımı,
Bir düş değil
Bin düş parçaladı içimi
Bir göz değil
Bin gözün değdi gözüme
Bir tel değil
Bin tel saçın sarmaladı vücudumu,
Ben kurtulamadım
 

Hangi dağa baksam adın yazıyor
Hangi ağaca tutunsam
Sevdan haykırıyor parmaklarımın ucundan içime 
Kollarım yanıyor, 
Ya yüreğime ne demeli
Bir bilsen kendime dokunuşlarım bile sen kokuyor
Yıkayamıyorum ellerimi kokun beni asla terk etmiyor
Çıkmıyor içimden
Nedir bu?
İşte adını koyuyorum 
Aşksın sen
 

'YeşiL GözLüM''
GözLerin ßenim Işığım oLdu
SözLerin iSe Hayatım oLdu
ßakışın İnanki MutLuLuğum oLdu
Sensiz Yaşayamam
''YeşiL GözLüm''
Sen ßenim Hayatta Yazamadığım En GüzeL
ŞiirimsiN
YeşiL GözLüm
ßütüN ßu ŞiirLer Sana
AnLa ArtıK Seni Ne Kadar Çok
Sevdiğimi... 



SENSİZLİK BÜYÜK BOŞLUK

 

 
 
Gül kokunla benden al beni
Çiçek çiçek  dökül üstüme
Ay gölgendir, yıldız yap beni
Hayat  damlası ol üstüme.

 
GÖZLERİN

Gözlerine değince gözüm
Dünya çıkar yörüngesinden
Vurgun yemişcesine gönlüm
Uçacakmış gibi bedenimden

Sesini duyduğum zaman
Deprem olur ruhumda
Sensizliği düşündüğüm zaman
Kanım boşanır damarlarımda.

Sen nesin bu nasıl hoşluk?
Özenmiş özenmiş seni yaratan
Sensizlik en büyük boşluk
Hicrana düşürmesin yaradan.

 

NE OLUR GEL

 NE OLUR GEL!
Özledim, hasretim güzel gözlerine
Sensiz günlerim geçmiyor, inan
Rüyamda uzandı ellerim ellerine
Gel artık, özledim, ne olur gel!
 
Adın dilimden hiç düşmez oldu,
Gecem,gündüzüm seninle doldu. 
Umut bahçemin gülleri soldu!
Gel artık,özledim,ne olur gel!

Adına nice şiirler yazdım,
Sevdanı kalbime derince kazdım,
Bunca yıl yeter, hasretten bezdim!
Gel artık, özledim, ne olur gel!
 
Sesin yetmiyor, yüzünü görmeliyim
Yüregimi söküp; eline vermeliyim,
Sıcak nefesini hissetmeliyim
Gel artık, özledim, ne olur gel!
 
Yüregim hasretle seni istiyor,
Gözlerim başka bir şey görmüyor,
Artık bana hayalîn de yetmiyor,
Ne olur anla! Özledim, ne olur gel

GÖZLERİNE DENİZLERİ SIĞDIRDIM

Bugün yağmur yağıyordubu şehre yeşil gözlerinden
Hasret kokuyordu bütün sokaklar
Bütün
caddelere kokun sinmişti
Parke taşlarında duruyordu ayak izlerin
Bugün yağmur
yağıyordu bu şehre yeşil gözlerinden
Bir nehir akıyordu yüzünün deltasında
Ve ben bütün caddelere kokun sinmişken
Parke taşlarında dururken ayak izlerin

Hasret kokarken bütün sokaklar
Seni
düşündüm yine...

SESSİZ ÇIĞLIKLARIMMMMMMMMMM

 

karanlık bir gecenin tam orta yeri.
gittikçe sessizliğe bürünen Şehrin sokakları.
tek tek sönüyor odalarda ışıklar.
ben penceremde sessiz/sessiz
bir çığlık kopuyor yüreğimden.
gecenin karanlığına inat.
yankılanıp dönüyor,
bomboş karanlıklardan
yürek yangınlarıma...
kıpkırmızı gözlerim
takılıp kalıyor sokak lambasına.
yağlı bir  ilmik oluyor gözyaşlarım,
asıyorum yitip giden umutlarımı
sokak lambasına/boğuluyorum...
ben, gece, sokak lambası
sessiz/sessizce
çığlık atıyoruz karanlık geceye...
yalnızlığın kimsesizliği çöküyor,
ağır bir yük gibi omuzlarıma...

hayatım geçer gözlerimin önünden.
sonu başından belli film misali.
işte böyle anlarım olur,
yalnızlığım basar beni,
karanlık gecelerde.
sessizce çığlık atarım duyan olmaz..
duyan olmaz zifiri karanlığı delmeye çalışan
sokak lambasından başka.
her gece asarım mavilerimi,
penceremden sokak lambasına,
beni boğan gözyaşlarımla..
yağmur başladı!..
kapkara Şehrin gecelerine.
her yağmur arkasından
güneş açarmış.
doğ artık güneş/doğ/umutlarıma.
yoksa ben yok olacağım sensizliklerde...

 

 ***Sendeyim Sevgili ***

Aşkın semalarında, firari sevdaların ağıtlarında
Sevgilinin yokluğuna kıvranırken ruhum
Üzüntüyü
Sarıp sarmalayan bir yolcuyum...

 

Acılarımı harmanlayan şimal rüzgarları
Ne de çabuk sustu?
Hüzünlü yüreğimin üzerine
Hangi el mutluluğu inşa edecek?

 

Gülümsemenin adını bile unutmuşken
Umut tepelerinde bir dilenci olmuşken
Sus ne olur... Teselli istemiyorum!

 

Beni bana bırak içimde kalmasın sözcükler, ve
Dinle;
Bu akşam düşte Şahmaran
Gece destansı aşklara vuruyor yüzünü
Hilalin yarı loş ışığıyla
Uykusuzluk; uzuyor, düşüyor,
Sağır, dilsiz ama hissedebilen mısralarıma...

Şahikalarda asılı kalan duygular
Ses veriyor düşüncelere;
Ve Sûru üflemeye hazır İsrafil’ in
Sabrına aşina ya yürekler
Aynı nizamla... Sendeyim sevgili

Aşkım sensizliğe akan
Göz yaşlarımı kristalleştirerek
Belkıs‘a hazırlanan tahttan
Daha görkemli bir taht hazırladı
Sana gönlümde.
Zaman perdesini çektiğinde
Ben, sendeyim sevgili...

 Ayrılığın katmer katmer beslediği
Sevdanın; dudaklarından bir kıvılcım
Düşerken Kays’ın kalbine
O tek bir kıvılcımla, aşkına kül olan Kays’ın
Gönül gözlerine tecelli eden
O nazlı yarin, Leyla’nın da
Yüreğinde çalkalanan hasret duası ile
Ben, sendeyim sevgili...

Melaikelerin şeffaf kanatlarında
Ölümsüz aşkların vaveylası, sonsuzlukta yankılanırken
Tuttuğum eller, sabrın huşulu raksıyla
Güvene hicret ettirdi ya
Ben, sendeyim sevgili...

 Bir yediveren çiçeğinin mevsimlerde bereketi
Bir de sevgilinin o emsalsiz hayali
Sır olup yerleşti ta içime..
Kimsesizliğe soyunmuş Alplerin güzelliğine
Göz kırpan tan vakti,
Sahipsiz umutlarla kalbe doğarken
Erişilmez aşkların yıldızı Zühre’nin
Derin iç çekişleriyle
Ben, sendeyim sevgili... 
Seninleyim sevgili...

anla artık;
Sensiz gecen her bir anda
Gözlerindeki ışıktan yoksun her karanlıkta
Yüreğim sızlıyor içten içe
Ve canım acıyor...

Duvarlar pembe düşlerime el koymuşsa
Yalnızlık son restini çekip kalbimi rehin almışsa
Sana koşan ayaklarıma kör zincirler vurulmuşsa

Anla işte;
Düşündükçe yokluğunu, andıkça ismini
Hasretine sarılıp hatırladıkça o masum gözlerini
Yüreğim ağlıyor içten içe
Ve canım acıyor...

Gece yarısı yokluğunun kâbuslarından
korkuyla uyanıyorsam
Yetim kalmışçasına
Düşlerimin ortasında sadece sana ağlıyorsam

Anla işte;
Ağladıkça hasretine, gözyaşlarım süzüldükçe toprağa
Bir gün sensiz bitip bir sayfa daha
ekliyorsam yalnızlığıma
Yüreğim sızlıyor içten içe
Ve canım acıyor...

Bastığım her kaldırımda senden bir şeyler ararken
Şehrin tam ortasında dizlerim artık yorgun düşüyorsa
Sensizliğin içinde ruhum yavaş 
yavaş kayboluyorsa

Anla artık;
Şehrin her ışığında hatırladıkça gözbebeklerini

Anımsadıkça son gidişini
Yüreğim sızlıyor içten içe
Ve canım acıyor...

Kaç Yürek Götürdün
Mavi bulutlara şiirler yazdım Bestesini kırlangıçlar yapacak
Sen okurken benim şarkılarımı
Her mısrada birer yıldız kopacak.

Gözlerden gönüle dökülen yaşın
Kaç ölüme bedel bir tek damlası

Güneş neden serin,rüzgarlar sıcak
Bana mı yolladın tuttuğun yası

Kaç hasret sığdırdın gönül heybene
Kaç yürek götürdün çekip giderken
Duydun mu göklerin ağlamasını
Elini uzatıp “elveda” derken


ÖLÜRÜM

Kimseye soramıyorum seni!
Kirlenme diye hiç
öpmedim ya…
Belki başkasını seversin diye,
hiç söylemedim sana sevdiğimi.
Bilmiyorsun,
boğazımda düğümsün!
Yutkunsam gideceksin,
yutkunmasam…
Ölürüm…!


Aşkım
Yaşadığım her acının sonuna
Mutlaka iliştiriyorum seni
Cümlelerimin en görünmez yerine
Her derdimi anlatıyorum
Ve alamıyorlar ismini ağzımdan
Saklanıyor anlamın kelimelerimde
Hep yaşadığımı
Anlayacaksın okuduğunda
Hüzünlerim eğitildi çünkü
Kalbinin anaokulunda
Hataydı
Bırakmak sana korkusuzca
Aşkımın çocukluğunu……

 
Eylül Güneşi
Canımı dökerken yürek yapraklarım
Sakın bırakma gözlerimi efkara
Ömre bedel hasretine vur beni
Ölümü sun ellerinle
Gül bahçesi özlemlerin içinde
Nağmerdim kaçarsam.
Elimi tut Eylül güneşi
Sensizlik düşürme içime
Sevginden mahrum
Her nefes ölümdür bana…
Gel desen renklerime
Can-ı gönülden
Bir kez daha…
zulmü
Delice çarpan yüreğimde
Ömrüm kadar güz’üm…
Yokluğun yağmalarken geceleri
Bırak sararıp dökülmeyi
İki kelimelik bir söyleyiş
Bir kez daha…
Önceleri Düş’tüm oysa
Sevdalı günlerini anarken sözün
Gitmeleri düşürdün içime
Zifir karanlıkları devirdin
Sensizlik doldu günlerime
Kaç damlaydı yokluğun gözümde
Ciğerim kan revan
Kabullenmek zor
Yüreğim kor…
Dilimden düşmeyen bir nağme
Hercai bir türkü
Ağlamak kadar
Sarıldı her hücreme
Deli divane
Gel insaf eyle…
Virane efkarımı dağıt gelişinle
Son ateşini yak baharımın
Gecenin şarap renginde
Gamzelerimden dudaklarıma ak
Ellerinin yağmuru okşarken saçlarımı
Nefesinin rüzgarında kurut
Karanlığıma güneşi uyandır
Gözyaşım kalsın yıldızsız gecede
Tebessümünü nakşet belleğime
Yaşama sebebimken uzaklar
Bil ki,
Dudaklarının her kıvrımı
Ömrüme ömür katar…
Gecelere mühürlü sorgusuz yorumlarla
Elimi tut ey sonbahar
Hüznünle yor beni
Geç kalmışlığımı affet
Gölgesinde Eylül’ün
Sensizlik düşürme içime
Seviyorum seni
“Aşkı tanıttığın için gönlüme.”

Yoksun Yeşil Gözlüm
Gittin...
Yüreğimde sendanı bırakarak gittin.
Gözlerimde yaşlar bırakarak gittin.
Ben seni severken gittin.
Gittin işte ötesi yokki...

Seni özledim bitanem;
Kokunu,elini tutumayı,
Öpmeyi,sarılmayı özledim.
Başımı göğsüne koymayı...
Ama yoksun!
Gittin...
Sana özlemim büyükken gittin...

Şimdi yürüdüğümüz yollardan geçiyorum,
Ve seni soruyorlar bana.
Ben ağlıyorum onlar susuyor.
Senin gittini anladıkları için,
Susuyorlar...

Söylesene yeşil gözlerine kurban olduğum:
Senin sevdanın üstesinden tek başıma nasıl gelirim?
Gözyaşlarımı kim durduracak?
Telefonum ne zaman çalacak?
Bak,telefon elimde gene ağlıyorum.
Hani belki arasın diye...

Gidişini yüreğime nasıl anlatmalıyım?
O beni anlamıyorki...
Keşke sen anlasaydın beni;
Gitmeseydin...

Arkandan çığlık olur sesim.
Bir feryattır içimdeki,
Ne gelen var ne soran...
Sen nerdesin?Niye yoksun?
Bak hastayım yatıyorum.
Ellerim titriyor yazamıyorum artık...

Biliyor musun sevdiğim?
Gelmeni istiyorum,dönmeni bana.
Ne ekmek nede su lazım bana,
Sadece sen lazımsın...
Sen herşeyin yerine geçiyor ve yetiyorsun bana...

Dön sevgilim...
Gülelim,eğlenelim,sarılalım;
Gizli gizli  öpüşelim.
Ben seni doya doya koklayayım,
Beline sım sıkı sarılayım bırakmamak üzere...
Sensiz hiç birşeyin tadı yok!
Ben hep bildiğin yerde seni bekleyeceğim...
SENİ SEVİYORUM YEŞİL GÖZLÜM...

AMA SEN BİR GÜLSÜN ŞİMDİ..
Sen bir dağ oldun şimdi yüreğimde.
Tek ölümsüzümsün, gülümsün zirvemde.
Artık karlar yağmaz üzerine.
Erir aşk ateşimde.
Güneşiyim gönül evinin,
Hep güneşimle sevişen
Bir gülsün şimdi zirvelerimde…
Sen ağlama ay yüzlüm,
Senin için mahşerde bile ağlar bal gözlün,
Sen üşüme yeşil gözlüm,
O bahar hiç solmasın yüreğinde.
Karanlık gecene ay yüzüm.
Yıldız gözlerim doğsun artık.
Yüreğim yüreğinde can özüm,
Sevgi çağlayanımız sarsın dünyayı.
Sen gecelerimin meltemi,
Sen soğuk kış günlerimin kardeleni,
Sen baharımın çiçeği,
Sen hayatımın tek gerçeği,
Sen gül artık ayyüzlüm,
Seni seviyorum …Seni seviyorum…


Seni SeviyorumSeni seviyorum!
Seni seviyorum!
Seni seviyorum! ...
Haykırmak istiyorum seni sevdiğimi,
Herkese, seni sevdiğimi söylemek…
Bir ömrü seninle geçirmek istiyorum,
Senin yanında, kollarımda olmanı istiyorum…
Bazen derin derin bakmak istiyorum gözlerine,
Bazen yanağına küçük buseler kondurmak….
Bazen alevler içinde yakmak koynumda,
Bazen erimek bir bakışında…
Masum bir çocuk olmanı istiyorum,
Bebeğim olmanı!
Çılgınca sevişmeyi, 
Erkeğin olmak…
Seninle olmak istiyorum, 
Sana en güzel sevgi sözcüklerini fısıldamak istiyorum,
Aşkımmmmmmmmmmm demek,
Sonra,
Sonrası malum…seninim…
Aşkıma Sevgilerimle…

DÜŞLERİMDE KALDI SEVDAM

Gökyüzü zifiri karanlıkken,pembe bir dünyada elele bu sevdanın içindeydik senle…
Ve birlikte sonsuz olmaktı temennimiz.
Çocuksu düşlerimiz vardı,sadece ikimizin olduğu…
Zamanda uzun,yaşamda kısa olan bu aşkta;
En güzel sevinçleri,en güzel anıları paylaştık,sevdaya dair çok şey öğrendik. Sevmeyi,gülmeyi ve terk etmeyi öğrettin bana,yaşamın sevince anlam taşıdığını gösterdin…

Sevdim seni !
Can verip yollara düşecek kadar,
Kimsenin gücü yetmeyeceği kadar sevdim.

Uykularımızı paylaştık seninle,bir gece değil gecelerce uykusuz kaldık.
Aşkımız için zamansız sevdik birbirimizi,umarsız,çıkarsız,
yalansız…
Dünyalara sığmayacak aşkımızı küçük yüreklerimize sığdırdık,
Ayrılıklarımızı yaşanmamış saydık,
Öyle ki hep birlikte olmalıydık.
Sözler verdik birbirimize tutamayacağımızı bile bile…

Sonra ayırdılar bizi;
Kimseler düşünmedi ! seni,beni,sevgimizi.
Sensiz hayat yoktu.
Söz vermiştim sana,sevdama söz…
Yaşayamazdım…bu sevdayı içime gömüp,seni bırakamazdım.
Aldırış etmedim kimseye ayrılmadım senden.

Şimdi ise ayrılığımızın en karasında kara sevda oldu sevdam.
Sen belki unuttun,ama ben unutmadım,unutamadım.
Yeniden başlamak için çok çabaladım,olmadı,nafile…
Sadece DÜŞLERİMDE KALDI SEVDAM…

Şimdi sen yaşıyorsun,beni öldürdün,yüreğinde bana ait bir iz bile yok.
Hatırla söz vermiştik sevdamıza,yaşadıkça bu aşkla beraber olacağımıza…
Yalanmış oysa…gittin hayatımdan ama sevdan hep benimle.
Bir gün üstümde çimenler bittiğinde bile sevdan yaşıyor olacak.
Beni umut kurşunuyla vurdun ! ama onu öldüremezsin…
Çünkü;sevdaya kurşun işlemez gülüm…

ASR`IN AŞK MEKTUBU
EY SEVDİĞİM! BİLİYORMUSUN SENİN O GİDİŞİN PASLI BİR NAMLUDAN TETİK ZORUYLA ÇIKAN,MİKROBU KIRILMAMIŞ BİR MERMİ MİSALİ SAPLANMIŞTI GÖĞSÜME…..
AMA SUSTUM TEHDİT ETTİM YÜREĞİMİ KONUŞMAMASI İÇİN
GÖZÜMÜ KORKUTTUM AĞLAMASIN DİYE YAD YÜZLERE BAKMASIN GÖNÜL KOYMASIN
DİYEREK KÖR ETTİM SEVDAMIN GÖZLERİNİ
ELLERİMİ KELEPÇELEDİM SENDEN GAYRI TENLERE DOKUNMASIN SENDEN GAYRISININ SAÇLARINI OKŞAMASIN DİYE………KULAKLARIMI TIKADIM HER TÜRLÜ SÖZE SENDEN O İKİ SİHİRLİ KELİMEYİ DUYANA KADAR…
-*ÖLMEYECEĞİM SENSİZ DUDAKLARIMIZ KAVUŞMADAN-*
HALA MUHAFAZA EDİYORUM YANAKLARIMA YETİM BIRAKTIĞIN BUSELERİ
ANILARA YENİDEN SENARYOLAR YAZIYORUM
RÜYALARIMIN BAŞROLÜNDE HER DAİM SENİ OYNATIYORUM
AYRILIĞIN ACISI BENİ YİNE DERİNDEN VURUYOR
BEYNİM YİNE OSCAR`A ADAY HAYALLER KURUYOR
-*ÖLMEYECEĞİM SENSİZ KALPLERİMİZ BULUŞMADAN-*
HALA YAKTIĞIN ATEŞ YÜREĞİMDE YANGINA SEBEBİYET VERİYOR
BEN YİNE VAR OLAN YOKLUĞUNUN YOK OLAN VARLIĞIMIN KASELER DOLUSU AĞIZ DOLUSU ZEHRİNİ AKITMAKTAYIM CİĞERLERİME…DAMARLARIMDAN BEYNİME GİDEN SEVDA YOLUNA VARABİLMEK İÇİN YÜREĞİMİN GÜZERGAHINDA SEYRETMEKTEYİM
VE BİR ISSIZ ÇÖL RÜZGARI BİR DELİCE BORAN MİSALİ ESMEKTEYİM
GÖNLÜNÜN KIYILARINA ULAŞABİLMEK İÇİN
-*ÖLMEYECEĞİM SENSİZ GÖZLERİMİZ KONUŞMADAN-*
HALA SEVİNÇLERİNİN GÖZYAŞI MENDİLİMDE DAMLA DAMLA
İÇİME YOKLUĞUN DOLUYOR HER KATLAYIŞIMDA
CANIM YANIYOR BEBEĞİM“ANNESİZLİĞE ALIŞMAYA ÇALIŞAN ÖKSÜZ BİR BEBEK GİBİ
ELİNDEN OYUNCAĞI ALINMIŞ BİR MASUM ÇOÇUK MİSALİ
KALBİM NAMAZA DURMUŞ,GÖNLÜM İSYANLARDA
…GÜNAHA GİRİYORUM BİLİNÇ ALTINDA….
GEL, GEL BE ARTIK BİR TANEM!
YORGUN YÜREĞİMİN DİNLENECEĞİ BİR GÖNÜL PALAS`I YOK SENDEN BAŞKA
ARTIK DAYANMAYA ALIŞMIŞLIĞIM TÜKENMEK BİTMEK ÜZERE
ÇARESİZLİK;DÜŞÜNCELERİMDE UMUTSUZLUĞUN GÖLGESİ GİBİ
ZAVALLI KALBİM HAYKIRIŞLAR İÇİNDE ÇIRPINMAKTA,YAŞLI GÖZLERİM AYDINLIK BAKIŞLARDA KARANLIKLARLA PENÇELEŞMEKTE
ZİHNİM HALA ALGILAYAMADIĞI GÜZEL GEÇMİŞİMİN SORGUSUNDA VE BEDENİM HİSSETTİĞİ
SOĞUĞUN,YORGUNLUĞUN,AĞRILARIN,ACILARIN VE SANCILARIN VERMİŞ OLDUĞU KARARSIZLIK KABİLİYETİNİN KORKUSUNDA… ANLAYACAĞIN KAHVE GÖZLÜM;SENSİZLİĞİN
ACISI BUGÜNDE DAMARLARIMA ENJEKTE EDİLİYOR HER DEFA
..BİR DEĞİL….BİN…. DEFA….
AMA ÖLMEYECEĞİM BİLESİN ÖLMEYECECEĞİM SENSİZ İPEK YÜZLÜM…
SEVDANIN PINARINDA AŞKIN ŞARABINI KANA KANA İÇMEDEN
ZİL ZURNA SARHOŞ OLUP KENDİMDEN GEÇMEDEN ÖLMEYECEĞİM…..
HALİS ZONGULDAK KÖMÜRÜ KARASI,YALNIZLIĞA MEYİLLİ GECELERDE SENSİZLİĞİN TACİZİNE UĞRADIM DEFALARCA….AMA BUNA RAĞMEN BİLMEDİĞİM BİR YERDE,BİLDİĞİM
SEVDİĞİM BİRİSİN OLDUĞUNUN,FARKINDA OLMAKSIZIN, BİLE BİLDİĞİM BİLİNMEYENLERİN ARASINDA DAHİ TEK BİLDİĞİM SENİ HALA SEVDİĞİMİ BİLMEMDİ SERÇE YÜREKLİM……
DİNLE SEVDİĞİM! KALP ATIŞLARIMIN ZİKRİNİ DİNLE
RUHUNDA DUY BENİ,YÜREĞİNE KUNDAKLA GÖZBEBEKLERİMİ
SOYKIRIMA UĞRAT EBEDİYEN SİL AŞKIN TARİHİNDEN BENLİĞİMİ
YAKIP YAĞMALA,VİRANEYE ÇEVİR GÖNÜL BAHÇEMİ
AMA ASLA SENSİZ ÖLMEMİ İSTEME……..
ÖLDÜRMEYECEĞİM İÇİMDEKİ SENSİZLİĞİ…SENLE ÖLMEDEN
SENSİZLİĞİN ARKADAŞI OLMAKTANSA,SENLİLİĞİN ESİRİ OLMAK
YALNIZLIK DENİZİNDE YOL ALMAKTANSA RUHUNUN DERİNLİKLERİNDE
SENİ SEVDİĞİMİ TÜM DÜNYAYA HAYKIRARAK,ÇIRPINA ÇIRPINA
BOĞULMAK İSTİYORUM AŞKIN GİRDABINDA
CİNAYETE KURBAN GİDİYOR UMUTLARIM FAİLİ MEÇHUL DUYGULARDA
SANIK DURUMUNA DÜŞTÜM DELİLSİZ YARGILANIYORUM
DİLİM İSYANLARDA,SÖZLERİM İNFAZDA,HER KELİMEDE AYRI AYRI DAVA AÇILIYOR
GÖNLÜMÜN MAHKEMESİNE
SAVUNMA YAPAMAYACAK KADAR SAVUNMASIZIM
İTİRAZ ETMEYİ AKLIMA BİLE GETİRMİYORUM
BİR AN EVVEL MAHKUM OLMAK KALBİNİN ZİNDANLARINA ATILMAK ,
SONSUZA DEK ORDA KALMAK ORADA YAŞAMAK İSTİYORUM
ÖLMEYECEĞİM SENSİZ…….. DUALARIM YERİNİ BULMADAN…………..
SANA OLAN AŞKIM ERGENLİĞİNİ ÇOKTAN BİTİRDİ
EN OLGUN DÖNEMİNDE HATTA KEMALE ERDİ
ŞİMDİ DAHA ÇOK DAHA CESUR SEVİYORUM SENİ
KORKMUYORUM BİR AN OLSUN ÖLMEKTEN
TEK KORKUM SENSİZ ÖLMEK VARSAYIMLARI ÜZERİNE
BERABERE BİLE KALMAK İSTEMİYORUM NE KADAR KORKSAMDA
BU KORKUMU EZE EZE YENECEĞİM,HAKLI BİR GALİBİYET EDİNECEĞİM
DEDİM YA…… ÖLMEYECEĞİM SENSİZ………….
CANIM SEVGİLİM;SANA OLAN AŞKIMI FERHAT BİLSE
ŞÜPHE EDERDİ SEVGİSİNDEN,VAZGEÇERDİ BELKİDE ŞİRİNDEN
MECNUN BU DENLİ SEVEMEZDİ LEYLA`YI CANI GÖNÜLDEN
KEREM BAŞINI TAŞLARA VURURDU BENİM YÜZÜMDEN
AŞKIMIN BÜYÜKLÜĞÜNE İNANMIYORSAN GELDE OKU AŞKIMI GÖZÜMDEN
ÖLMEYECEĞİM SENSİZ………..YEMİN ETTİM CAYARMIYIM SÖZÜMDEN
GÜLÜM;DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE YÜREK YİNE YARALI,YİNE KARALI YİNE SENSİZ
DİL YİNE SÖZSÜZ YİNE SESSİZ YİNE SENSİZ…..GÖZ YİNE NEMLİ YİNE FERSİZ YİNE SENSİZ
DUDAKLAR YİNE KURU YİNE BÜKÜLMÜŞ YİNE ÖPMEDEN YOKSUN YİNE BUSESİZ
YİNE SENSİZ…..BAKIŞLAR YİNE MUTSUZ YİNE UMUTSUZ YİNE ÇARESİZ YİNE KİMSESİZ
………………….YİNE SENSİZ………………………
BENSE BİR BÜTÜN OLARAK SENSİZ YAŞAMDAN VE HAYATTAN BIKMIŞ VE USANMIŞIM
………..ARTIK SENSİZ OLMAKLA NEFESSİZ KALMAK ARASINDAKİ MANADAR BENZEŞMENİN SERZENİŞLERİNDEYİM……
DEMESEYDİN
“Sen benimsin” demeseydin de “Ben sana aitim” deseydin..
Başka ellerde olsan da varlığını hissedebilirdim belki…Söylemedin ki…
“Senin için her zorlukla savaşırım” değil de; 
 
“Senden gelen hiçbir şey zorluk değil” deseydin;
 inanırdım yüreğinin sadece bana ait olduğuna
Söylemedin ki…
“Sen olmadan yaşayamam” değil de, “Sensizlik diye bir şey yok; sen var olmasan da benimlesin” deseydin; inanırdım sevginin sonsuzluğuna…Söylemedin ki…

“Sen benim rüyamsın” değil de “Gerçekleşen rüyamsın” deseydin; uzağında da olsam yaşatırdım bu gerçeği sende…
Söylemedin ki…
“Sen benim eş ruhumsun” değil de ; “Sen aslında Bensin” deseydin;yokluğunda da devam ettirirdim sen olmayı…Söylemedin ki…
“Seni Seviyorum” değil de “Seni hep seveceğim” deseydin, yalan da olsa sevgin inanırdım bana bir gün döneceğine…
Söylemedin ki…
“Seni çok özlüyorum” değil de “Seni özlemek bile güzel” deseydin; ayrı da olsak inanırdım beni her dem yüreğinde yaşattığına…Söylemedin ki…
“Sen benim için çok özelsin” demeseydin de; “Özel olan her şey sende saklı” deseydin; kendimi şimdi böyle basit hissetmezdim…Söylemedin ki… 

Beni bir kez öpseydin , aklıma geldikçe gülümseyebileceğim hoş bir anı, güzel bir tat olarak kalırdın bende… 
Yapmadın ki…… 
 
Ama bak ben sana diyorumki.....
“Ben sana aitim”

ZORLUK DEĞİL
“Senden gelen hiçbir şey zorluk değil”
“Sensizlik diye bir şey yok; sen var olmasan da
benimlesin”
“Gerçekleşen rüyamsın”
“Sen aslında Bensin”
“Seni özlemek bile güzel”
“Özel olan her şey sende saklı”
"Seni Çok seviyorum"
 

Sigara gibiydin benim için yüreğim..Bir fark vardı aranızda ...


SEVGİLİM
Gerçeklere kapat gözlerini, düşlerimde, özlenen bir yürekte yaşa.
Söylenmemiş her şarkıda beni dinlerken, mutlulukların gölgesi hep üzerinde olsun sevgilim.

Öyle seviyorum ki seni, öyle sessiz, öyle derinden, tüm benliğimle.
Sana öğretmeliyim hayatı. Sebebi ben olmalıyım ışık saçan gözlerindeki neşenin.
Büyülü sesinle aydınlanmalı karanlıklarım.
Aklını başından almalıyım.

Varsın uzasın sana koştuğum yollar.
Canım canın olsun yeter ki ,ömrümden ömür gitsin, üzülmem.

Senin için uyanmalıyım sabahları, her nefeste kokunu duymadığım gün sonum olmalı.
Varlığınla cennet bahçesi olan gönlümde gülüşlerinle kucaklamalısın beni.
Yokluğunla toprağa karışırım sevgili.
Anla nasıl sevdiğimi.

Sevdamı anlamayan gözlerle bakma bana.
Konuşmayan bir çift dudak gönder karşılayayım, ezberleyeyim susmalarını.
Ne yapsan da yakanı bırakmayan sevdalarım olsun gününde, gecende.

Sırtını dönme sonbahar hayallerime. İçimde sana çağlayan nehirlere setler kurma.
Aşk ağlasın bırak, güller sen koksun kavuşmak ümidiyle. Gülleri okşadıkça sen kokmalıyım ben de.
Sabırsız ince bir sızı olsan da yüreğimde, açılmayan kapılarımın anahtarı senindir
Senden gayri sahibi yoktur gönül evimin.
Gel ki yıldızları sereyim gece sefalarına, gel ki mutluluk çerçevelerinde gülen yüzümüz olsun.

Yokluğuma katlanma artık,
Hasretime alışma,
Özlemimi yakala,
Hayallerin kollarına bırak kendini, geniş zamanlarda
Unutma hiçbirşey için geç değil,
Her yarın yeni bir başlangıçtır
Ve her başlangıç yaşarsan anlam taşır sevgilim.

MUTLULUK
İnsan mutluluğun nefesini teninde hissedebilir mi? Ben hissediyorum.Söylediğin tek bir kelimenle..Hani sabahları isteksiz isteksiz uyanırsın, hava da kapalıdır.Bulutların ardı arkası kesilmeyen kasvetli bir gökyüzü..Sonra öğlene doğru Güneş utangaç utangaç gülümsemeye başlar, ışığını yayar yeryüzüne..Benim için sen de öylesin..O koca güneş gibi ısıtıyorsun içimi..Ellerimi açtığımda parmaklarıma dokunabiliyorsun.O koca güneş gibi..Aşkını öyle dolu yaşıyorum ki..Sonbahar diye bir mevsim yaşamadım sanki..Ağaçlar hiç yaprak dökmemiş gibi ; yemyeşilmiş gibi..Baharı yaşatıyorsun bana.Tüm ihtişamıyla..Başıma gelen en güzel şeysin …Şeysin diyorum çünkü ; tarifini henüz bulamadım.Bir durum mu, eylem mi?Anlayamıyorum ki !Bildiğim tek şey mutluluğun nefesini hissediyor olmam… Sayende..

KOKUN
Kokun benden hiç gitmesin. Nefesin nefesimde soluklansın. Kalbin kalbimde.. Ellerin bir tek bana uzansın… Aklının her köşesini işgal etmiş olayım; yüreğinin de… İçin benle dolup taşsın… Boğazına kadar bana bat.. Sonra yine benimle temizlen.. Öyle düşler kur ki benimle, güneş gölgeni getirsin. .Rüzgar sözlerini fısıldasın kulağıma sen şarkımızı söyle… Ruhun benimkini alsın karışsın gökyüzüne.. Derinlerde bir yerlerde dolaşsınlar istedikleri kadar.. Tüm zamanlar bizim olsun.. Senle benim.. Sen de benim ol ve sadece bende kal..

AŞKI YAŞAYANLAR
nedir yaşananlar bilimiyorum ama dedim ya her harfi buram buram aşk kokuyor be canım okuduğum her kelime sanki bana beni anlatıyor bi ayna tutuyor kalbime gerçekleri görmemi sağlıyor belkide sevginin aşkın ne olduğunu anlatıyorsun beni anlatıyorsun sanki meltem sana göre aşk ayrılıkmış onu anladım aslında en doğru tarifi yapıyorsun aşk zaten kavuşamamaktır derlerya  öyleymiş bunu farkettim, inanmazdım inandım .

CANA KAVUŞMAK
Alıp başımı gitmek isterdim ; Özlemini çektiğim sana.. Sarılıp,doyasıya öpesim vardı.. Kollarından ayrılmamayı dilerdim gözlerim kapalı.. Muhtacım bir bakışına şimdi. Alıp başımı gitmek isterdim ; Senin olduğun yerlere.. Nefesini soluduğun şehire.. Ellerini hiç bırakamyacakmışcasına tutmak isterdim,sımsıkı.. Gülüşünü bir kez daha görebilmek,dokunabilmek sana.. Alıp başımı gitmak isterdim.. Sen kokan bir rüzgarın peşinden.. Islanmak damlaları yüzümüze çarpan hızlı bir yağmurla.. Uzaktan izlemek isterdim doya doya seni.. Ezberlemek her hareketini.. Yetinmemeyi isterdim; Sen varken yokluğunu çekmek.. Büyük bir ceza.. Alıp başımı gitmek isterdim ; En çok sevdiğim kadına, sana Bağıra bağıra söylemek yüzüne Seni Seviyorum diyebilmek, gözlerinde yok olup giderken.. Kalbimi alıp eline vermek isterdim Ölene kadar senin olduğumu bilmen için.. Bir şarkı söylemek isterdim kulağına.. İçinde seni sevdiğimi fısıldayarak.. Sevgilim ; Alıp başımı gitmek isterdim yanına.. Çok sevdiğim sana kavuşmak.... 

Uzaklarda olsan da kalbim seninle........

İSTERDİM
Bugün senin yanında olmak isterdim.
Bütün evrenden sana bir SEVGİ demeti yapmak. İsterdim ki Güneşi vücudun en değerlisi olan KALP,
Yıldızları KÜÇÜK MELEKLER yapmak isterdim. Bu demeti sana
sunmak isterdim. Kalbimin derinliklerindeki aşk pınarlarından sulamak ve
sunmak isterdim değerli vazolarda. İsterdim ki aşk pınarının suyu ile sulanan bu çiçekler ömür boyu hiç solmasın.
Daha doğrusu Dünyada seven
oldukça hep taze ve canlı kalsın.

Aslında ne isterdim biliyor musun? Kalbimin derinliklerinden şırınga ile çektiğim kanı, kalemime mürekkep yapıp sana olan sevgimi ve özlemimi yazmak.
Seni düşününce dolan gözlerimdeki yaşların akmasını engellememek.
Akan yaşları toplamak isterdim ve sunmak sana. İşte bunlar senin hasretinle yanan bir kalbi soğutmak için kullanılan sudur diye.

Ve yine isterdim ki seni hayallerimin ötesinde görmek. Sana
sarılmak, isterdim, sana kavuşmak. Sana sarılmak sımsıkı bir daha
bırakmamacasına. Aslında gözlerinin içine bakmak, öpmek isterdim.
Ve Dünyayı sermek ayaklarının altına.

Aslında her şeyden çok ne isterdim biliyor musun?
Sana seni sevdiğimi ve sana olan aşkımı ifade edecek bir cümle kurmak isterdim. Ve o cümlede beni bulmanı.
Uzaklarda olsan da kalbim seninle........

SEVGİ YEMEĞİ
KULLANILACAK MALZEMELER:
 

Bir ölçek günaydın,
İki ölçek iyi günler,
Birazcık ilgi,
Bir tutam anlayış,
Bir tutam tebessüm,
Normal ölçüde nezaket,
Bir tatlı kaşığı tolerans 
Malzemeyi iç dünyanızdan alın.

DÖKÜLECEGiM

Görmeyeli asırlar oldu sanki
Kelimelerin boynu bükük
Cümleler yetersiz özlemini anlatmaya

Gülücükler gözyasinin bugusuna takili
Gözler, çatik kaslarin gölgesinde
Geçmiyor gül kokulum
Zaman geçmiyor…

Sensizligi saatin tik tak’larinda bekliyorum
Her tik tak sesi ömrümü törpülüyor
Sanki yüregime yüregime vuruyor

Ensesine biniyor uykularin anilar
Uykulara gem vurup daliyorum hatiralara
O simsicak nefesini,
Dillerin lal oldugu,
Gözlerinin kilitli, kelepçeli halini düslüyorum…

Deprem oyugunda sanki yüregim
Ne yana dönsem yikiliyor üstüme duvarlar
Artçi acilar dökülüyor tenime
Olurda kurtulursam bu göçükten
Denizleri elimle yontarak
Rüzgari nefesimle budayarak
Ezerek mesafeleri yüregimle
Sana gelecegim…

Derin bir yalnizlik içinden
Yildizlar gibi parlayarak
Dökülecegim gönlüne
Dünyanin kulagina üfleyecegim
Seni sevdigimi… 


SAFİYEM SENİ ÇOOK SEVİYORUM*

İlk kez hesaplasiyorum kendimle
Tuhaftir
Kalemi,kagidi ve seni onca sevmeme ragmen ,
ilk kez yaziyorum!
Simdi sen yoksun seni düsünmek var
Eskidende de seni düsünürdüm her gece
Müzik dinler siir yazardim.
Rüyalar görürdüm senle ilgili,
Kah olumlu kah olumsuz
Ama Rüyalarım senle ilgiliydi.
Her Sabah akşam konuşur

Telefonda dökerdik dertlerimizi birbirimize
Sen İstediğinde sana gelirdim
Bu gizli kaçamaklarımızı ikimizde cok severdik.
Ben kalayım derdim sen git derdin.
Yalnizca bu yüzden kavga ederdik,
Çünkü hayatimin vazgecilmesiydi o anlar.
Hani öpüşmüştükya ilk kez bir çeşmenin başında...
Nasılda titremiştin.Biliyormusun
O dudaklarının tadı hala dudaklarımda
Sensiz geçen günlerimde hayalini kurardım düşünüp ağlardım.
Hayirsizin birine gidip mahfettin hayatımızı.
Aklimdan hic cikmaz gittigin günkü karanliklar.
Hüznümü büyüttüm o günden beri, kendimi degil.
Gözlerimde

hala bir cocuk aglar
Düslerimi gezdirdiğim bulutlar,
Bir tohumun özlemiydi cicege.
Ve hala kulaklarimda ayrılığın korkunç sesi:
Su özlem bitsede artık buraya gelsen diye Allaha yalvardığım günler.
Uzaktan sevmelerin zorluğu ortadaydı.
Ama gelemedin be gül yüzlüm gelemedin

Ne sen gelebildin nede ben.
Sanki kader ördü yollarımızi gelemedik.
Bu günlerin zorluğu ortadaydı ama
Uzakta olunca,
Nerden bilirdim hep hüzün türküleri söyleyecegimi!


Hayat bana yine yalan söyle 
O en güzel anlarımız acilara yenildi

Mektuplar yazardim sana ama gönderemezdim
Kendi kendime geleceğim oraya diye söz verirdim sana
Mahsun düslerimin o en sürgün adasinda,
Bakislari uzaklara dalip giden sarkilar
Ve mevsimsiz solmus bir cicek gibi,
ayaklar altında nasil ezilirse umut
Benimde günesimi iste öyle caldilar
Öyle tutsak aldilar sevinclerimi.
Sensiz gecen her günü hesabima yazdilar
Simdi öyle uzak ki,sana delice sarıldığım o günler
Öyle uzak ki
Oysa saçaklarda titreyen bir serçenin ekmek tanesine
kanat çirpmasi
Ve bir anne duasi kadar icten sevmistim seni
Fener stadinda Besiktas maci
Ve şanssızlığım devam ederken,
Bütün mavilerimi sana vermistim
Kaybetmek alnima yazilmis sanki
Olmadi Birtanem,hayat bana yalan söyledi
O en güzel yıllarımız acilara yenildi

Beni bırakarak gittigin o güz,
Yıkıldım bitanem,Günlerim gecelerim birbirine karıştı.

Yük taşıyan isci yorgunluguyla
Daha bir huzursuz oldum her gece.
Küstürdüm kendimi hayata...

Öfkeli bir yanardag isyanlara uyanmisti
üstelik,üstelik sende yoktun artik
Oysa yalnizca sen öpmüstün gözlerimi...
Bir yani hep eksik kalmis çocuklugumun
Son trenide kaçinca son istasyondan,
Öyle kala kaldım yorgun ve üzgün
Kendime düsmanligim bu yüzden
Hep kendime pismanligim.
Hemde isyanım hayata...
Bende kalan tek hatıran o fotorafin arkasina ne yazdigini unuttunmu yoksa...

Bir yolu olsa,ah bir yol!
Yoksullugu sakagindan,
Kaybetmeyi kalbinden,
Ve sensizligi alninin tam ortasindan vururdum!

Düzmece duygular harcim degildi
uzak denizlerin firtinasiydi bu
Karli daglarin kekligi
Yoksuldum yoksul olmasina,
Ama onurluydum.
Simdi ne sen varsin,ne o eski sevdalar
Olsun!
Üstüme devrilsede bu sagir karanlik
Aksam olur sairlere gün dogar!

Bir kerecik söyle demistim,söyleyememistin hani
Şimdi söylüyormusun?
Sen söylemesende ben diyorumki
*SAFİYEM SENİ ÇOOK SEVİYORUM*

AŞKI ÖLÜMSÜZ BİLENLERDENİM

Ben ayrılıkların şairi,
Yalnızların ozanıyım.
Sen, sen masallar okurken daha,
Ben acıların yazarıyım.

Haklısın, aramızda dağlar, denizler var,
Haklısın, aramızda uçurumlar.
Seninde benimde sevdalarımız, üç günlük değil,
Mezara, Allah'ına kadar.

Halâ tahta masalara yazıyorsam adını,
Aşk kitaplarında arıyorsam tarifini aşkın,
Kahır mektuplarında yeniden buluyorsam seni,
Islak mendillere siliyorsam gözyaşlarımı,
Eyvahlar çekiyorsam her biten aşkın ardından,
Bana sor yalnızlığı,
Ayrılığı bana sor diye haykırıyorsam,
Ve sabahçı kahvelerinde
bir çay gibi demliyorsam hasretini,
Ve inadına özlüyorsam, o çay yeşili gözlerini,
Bil ki, bu seni erkekçe sevdiğimdendir. 

Bu benim son yıkılışım değil, 
Üzme mahzun bakışlarını.
Üzülme, benim için üzülme,
Üzülme bu son için üzülme,
Ben, ben yeterim ikimiz için eleme,

Varsın da bir dağ gibi büyüsün hasretin içimde,
Varsın da her gece
Bir kemanın tellerinde ezilsin kalbim,
Varsın da bir daha değmesin ellerim ellerine,
Asla pişman degilim.

Hatırla, bir adam diyordun hatırla,
Ömür boyu sevsin beni ömür boyu,
İşte o deli, işte o çılgın, işte o adam benim.
Çünkü ben,
Çünkü ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim

9/11/2007 - İlk Kez Hesaplaşıyorum Kendimle ve .................

Yüreğim ne dediyse onu yaptım ben,kimi işaret ettiyse ona yöneldim,şimdi sen diyorda başka bir şey demiyor.Ansızın bastıran bir yağmura hazırlıksız yakalanırya,işte öyle ıslattı beni aşkın......

    Hiç saklamadım duygularımı,ama bir çocuk varki içimde asırlardır uykuda,asıl ben oyum,asıl o uyandığın da ben hayata daha çok sarılıyorum.Artık uyusun istemiyorum,onu uyandıracak ve büyüteceksen gelirim.....

   Hep seni bütün ağırlığına rağmen taşıyacağıma inan.

   Hep seni sen kadar uzaklarda bile yaşayacağıma inan.

Seni bekledim ben.Yüreğimdeki ateşi,ellerimdeki titremeyi,kısacası bütün dokunuşları sana sakladım ve bir gün çıktın karşıma işte o zaman sevgiye dair ne kadar acı tortusu varsa içimde seninle eridi gitti....

   Hayır dersen gözümdeki son parıltıyı da alıp götürürsün.Soğuk bir kış gecesinin ortasın da titrerken  bırakırsın beni ama merak etme ayakta kalırım ben tıpkı fırtınaların boynunu eğdiği ama yıkamadığı kavak ağaçları gibi....

   Aç kapını gelirim,üzerini yalanlarla örttüğüm hatıramı bırakarak,acı ve göz yaşını  unutarak,umutlarımın da ellerinden tutarak gelirim....

  Silinmiş kimliklerden süzülüp getirdiğim sevdamı alıp büyütesin kalbine yerleştiresin diye gelirim.......!!!!!

DEĞİLİM 
Ben o eski ben değilim,
Çok değiştim elde değil..
Ben o eski ben değilim,
Yüzüm gülse içim zehir..
Ayrılığın sürükleyip kıyılara vurdu beni,
Kaybedenler kumsalında her gün ağlıyorum..
Akan yıllar sürükleyip kıyılara vurdu beni ,
Kaybedenler kumsalında seni bekliyorum..
Esti rüzgarlar bir şiir oldun dudaklarımda,
Tarih olmuş şarkılarda hep seni söylüyorum...
Adı konmuş ayrılığın çok iyi biliyorum ,
Seni hala seviyorum!!!
Günü geçmiş bir sevdayız çok iyi biliyorum,
Senı hala seviyorum!!!
 
Yüreğindeydim yüreğimin yangınıyla. Hayatımın son demindeyim belki son haykırışlarımla.. İçimdeki tarifsiz acıyı anlatma mümkün değil. Sensizliği sana anlatmak, imkansız…
Derin bir nefes alıyorum,kalbim yaşlandığını anlıyorum. Aslında sensiz hayatımda bile her şeyin sen olduğunu anlıyorum. Yemek yesem aklımda sen,uyusam,yürüsem… Yağmurda bile sen varsın. Hayatımın her deminde, bedenimin her hücresinde sen varsın. Atamıyorum seni içimden.. Söküp fırlatamıyorum bir kenara.Atmakta istemiyorumki.Çünkü seni sevmek benim huzurum.
Gece yatağıma uzanıyorum… Korkuyorum yalnız yatmaktan. Gece lambasını yakıyorum ve sol yanıma bakamıyorum. Baktığım zaman yokluğun bir kez daha yakıyor içimi.. Sensizlik yine acıtıyor yüreğimi. Yorgana sarılıyorum ama senin tenin gibi kokmuyor. Uyuduğum uykuda sen hariç her şey var anlayacağın. Kabuslar,huzursuzluk… Bir sen yoksun,bir tek sen…
Artık yemek yemiyorum. Yediğim hiçbir yemek lezzetli değil. Yaptığım hiçbir yemekten de zevk almıyorum. Eğlenceli gelmiyor artık bana. Yine yokluğunu hissediyorum. Bir kez daha yanıyorum yokluğunda…
“ Okul Yılları..” diye bağırıyor dışarıdan biri. Senin olmayacağını bildiğim halde penceremden bakıyorum. Yoksun. Halbuki okuldayken biri öyle bağırsa bilirdim ki o sendin. En çok dinlediğimiz şarkıydı diyorum ve dinlemeye başlıyorum. Sadece hoş bir melodi doluyor kulaklarıma. Yine bulamıyorum seni.
İşten geldikten sonra evde kendimi yabancı gibi hissediyorum. Bu ev aslında benim değil farkına varıyorum. İçinde yaşayan insanlar sana hiç benzemiyor. Odama kaçıyorum. Duvarlara bakıyorum  her yerde senin hayalin. 
Derin bir nefes daha alıyorum, yaşlı kalbim ağrıyor. Gözlerimde yağmur bulutu ve bir efkar sigarası. ve bir şarkı dinliyorum hani Sezen abla söylerdi biz dinlerdik"SEVDA"
Yokluğuna alışmak zor be Bebişim. Sensiz bir evde yaşamak çok zor. Sensiz bir ömür çürütmek bi o kadar acı. Yağmurun yağması bile anlamsız geliyor artık. Islanmak gelmiyor içimden sen olmadan. Gittiğinden beri iki kalp iki ruh taşıyorum bedenimde. Ağırlığında eziliyorum aşkın.
Yüreğindeydim yüreğimin yangınıyla. Hayatımın son demindeyim belki son haykırışlarımla.. İçimdeki tarifsiz acıyı anlatma mümkün değil. Sensizliği sana anlatmak, imkansız…
"SENİ ÇOK SEVİYORUM VE ÖZLÜYORUM"

SEVGiLiLER GÜNÜ
O kadarmı zordu beni sevmek,
Bir şarkı gibi yaşayıp yanımda yürümek..?
Şu karanlık dünyada,
Bunca çirkinlik arasında,
Bir sen vardın,bir sen vardın,
Şimdi nerdesin..?
Bugün sevgililer günü,
Ben nerdeyim sen nerde..?
Bir gül aldım senin için,
Hayalimde vermeye.
Bugün sevgililer günü…
Gözlerin ellerin ya sesin nerde..?
Okadarmı zordu elimi tutmak,
Beni yüreğine alıp sesinle avutmak.
Şu karanlık dünyada,
Bunca çirkinlik arasında,
Bir sen vardın,bir sen vardın…
Şimdi nerdesin..?
Bugün sevgililer günü.
Ben nerdeyim sen nerde..?
Bir gül aldım senin için,
Hayalimde vermeye.
Bugün sevgililer günü…
Gözlerin,ellerin ya sesin nerde..?
Bugün sevgililer günü….

ELVEDA DİYEMEM
Nöbet tutarım geceleri sabaha kadar senin için seni düşünürüm
Sorma sorma nasıl acı çekiyorum geceleri Kıyma aşkımıza
Gecenin karanlığında baktığım her yerde o güzel gözlerin...
Dayanamam buna diyemem sana Elveda diyemem asla

Savurdum yollara kendimi şimdi nerdeyim bilmiyorum
Ne önemi var senden uzaktayım diye üzülürken...
Meğerse rüya görmüşüm rüyada bile acı veriyor ayrılığımız bana
Hala anlayamadınmı seni bu dünyada benim kadar kimsenin sevemeyeceğini,



Beklediğim sattlerde yoksun yada sen beklediğimi bilmiyorsun.
Karanlık olsada ömrümün sonu seni beklemekten bıkmayacağım.
çünkü meleğim seni beklemek bile mutluluk hayatımda.
Köyden gelişini bekledim bu gün çarşambaya belki beni özler görmeme izin verir dedim ama yoksun aşkım.
Her çarşamba ayrı bir umut benim için
artık çıkdırmak üzreyim ne olur anla
ya seni göreceğim yada öleceğim.
seni çok seviyorum meleğim
çok seviyorum gül yüzlüm
kib olurmu sen benim her şeyimsin
senimi ölene kadar seveceğim

Nereye baksam seni görüyorum
Senden başkasını görmüyor bu gözler
O gözlerin var ya hiç aklımdan çıkmıyor
Hele gülüşün bin ömre bedel benim için...


Gözlerinin uçsuz bucaksız derinliklerinde
Kaybolan bir aşk hikayesiyim
Bir gün beni arayıpta bulamazsan
Ben senin gözlerindeyim


Saçlarının kokusu
		
		
Lotusa benzer saçlarının kokusu içime çektikçe tüm fenerlerim söner gözlerin narin bir bakışla donmuş güneşimin tüm buzlarını çözer mesut aşıklar yakalanınca tek bir bakışına aşıklığına kara bir isyan eder bilinmez gergef gergef ördüğün bu ağa neden sadece uyanık aşıklar düşer denizci türkülerinde duyulur saçlarının kokusu dalgaların kıyıya vurmaları sendendir sen varken bitmez dağdan dağa rüzgarın kokusu gökyüzünün avare kusları senin eserindir tanrının yeryüzüne saldığı sis seni benden saklamak için midir rahibeleri anladım isa aşkına peki sendeki bu tazelik nedendir solgun denizlere renk veren saçlarının kokusu gölgesinde saklar, gökkuşağının kayıp rengini cezirde sana koşar, okyanus sularının buğusu sana hasetlerindendir eliflerin yalnız duruşu gel salalım çılgınca heryere, saçlarının kokusunu baharlar hiç eskimesin yeryüzünde.
 
ŞİMDİ AYRI DİYARDAYIZ
SEN O KOCA ŞEHİRDE KENDİ ALEMİNDE
BEN SE BURADA,
BİR KÖŞEYE ÇEKİLMİŞ DERTLERİMLE BAŞBAŞA
SENSİZLİĞİN PENÇESİNDEYİM YİNE
SENİ DÜŞÜNÜYORUM
SENİ YAŞIYORUM HER ANIMDA
PC DE RESMİN VAR KALBİMDE AŞKIN
ELİMDE KALEM ŞİİRLER YAZIYORUM SANA
YÜREĞİME KAZIDIĞIM GİBİ ADINI...
ŞARKIMIZI ÇALIYOR TARKAN İNCİ TANEM
BAKIŞMALARIMIZ CANLANIYOR GÖZÜMDE
SENİ GÖREBİLİYORUM ŞİMDİ
HİSSEDEBİLİYORUM SICAKLIĞINI
DUYABİLİYORUM SESİNİ
HAYALİNLE AVUTUYORUM DELİ GÖNLÜMÜ
SENİ GÖRÜYORUM NEREYE BAKSAM
SENİ ANLATIYOR HERŞEY
ŞİİRLER SEN ŞARKILAR SENİ
SENİ YAŞIYORUM HER ANIMDA
YA SEN
O KARA ŞEHİRDE,
SEN HAYALLERİMİN KADINI
DUYUYORMUSUN BENİ
DUYUYORMUSUN FERYADIMI
SEN DE YAŞIYORMUSUN BENİ
TANRIYA YAKARIŞIMI
HİSSEDİYORMUSUN YÜREĞİNDE
KİMBİLİR BELKİDE SICACIK YATAĞINDA
MIŞIL MIŞIL UYUYORSUN
İYİ GECELER GÜLÜM İYİ GECELER BİTANEM
İYİ GECELER HASRETİM
GÜL YÜZLÜM
YEŞİL GÖZLÜM
SENİ BİLMEM AMA BEN HER AN SENİNLEYİM
SENİ YAŞIYORUM HER ANIMDA
SENİ SEVİYORUM
UZAKTA OLSAKTA


Mahkum ve Kadın
öpmedim hiç bir kadını 
bunca yıl;aşık olduğum 
sevgilimin dudaklarının tadını unutmayayım diye
çıplak ve serin bir rüzgar gibi hala 
durmadan eser düşlerimde 
onunla ilgili masallar uydurdum umutlar büyüttüm 
alıp koynuma uyudum hüzünlü seslerini 

canım nasıl kokar? nedir çiçeklerden farkı? 
avuçlarının arasına aldığımda gögüsleri 
bir güvercinin kalbi gibi mi çırpınır 

onun benimle ilgili duygularını bilmek isterdim gerçekte 
TV magazin programları, boyalı gazete eklerinde 
anlatıldığı gibi mi yaşanırmış aşk
düşünüyorum da 
anlamaktan öyle uzağım ki 
ama biliyorum bir erkek kırk gün hatta elli gün 
"gık" demeden aç kalabilir 
onbeş, yirmi yıl mapus yatabilir 
davasından dönmeden 
ama tek bir gün bile 
Kadınını düşte de olsa 
dizinde yatırmadan 
bağı-bostanı sulamaktan dönen 
yaşlı bir köylü gibi 
gece kafasını yastığına korken 
mutluluk gemisini demirleye bilir mi 

öyle gecelerde uykularım 
avcıların köpek sürüleriyle 
karaçalılara sürdüğü 
bir ceylan yavrusu gibi 
çaresiz ve yaralı kalır. 
 
[ " Seni Seviyorum " ]
		
OLSADA		
Yüregim Sana Yakin Uzak Olsakta Her An Hayalimdesin Herzaman Aklimda Seninle A$k Çok Farkli, Hayat Bir Rüya Gecelerimin I$igi, Sensin Dertlerime Deva Belki Olan A$kimi Ifade Edemiyorum Sana Gözlerime Bak Onlar Söyler Nasil Olsa Duygularim Derin, Konu$amiyorum Kar$inda Çünkü Kelimeler Yetersiz Böyle Bir A$ka Gözlerin Sevdami Görmeyecek Kadar Körse Bu Gönül Daha Nasil Ispatlasin Bu A$ki Sana A$k Hisedilince Anla$iliyor, Söylemekle Degil Ama Istedigin Bu olsun, Bak Söylüyorum Kulaginda Ölümsüz Hatiram Olsun " SENI SEVIYORUM "

Bir gün 
Seni düşünürken uykuya daldım
Kavuşmayı çok istedim
Lûtfettin Allah'ım
Seveni sevdiğine gösterdin
Bir melek gibi gökkuşağının altında
Ellerini uzatıp gülümsedin bana
Hep koştum gökkuşağına
Yani sana, yani sonsuzluğa
Ayaklarım yaralandı
Dizlerimde derman kalmadı
Yetişemedim,
Renkleri ve güzelliği içimde kaldı
Yazık ki, Mevla' m ruhsat vermedi bize.
Olsun, nasıl olsa sonunda
Yine gördüm seni düşümde. 

Ne yazık,
Ben seni hiçbir zaman göremedim
Sadece fikrimin derinlerinde
Ve de kalbimin içinde sakladığım
Bir kır çiçeğimdin.
Büyüdü o kır çiçeği, içime sığmaz oldu
Düşlerimi bile yırtarak haykırdım
Bana söyleyeceğin bir tek söz için
Bil ki canımı verirdim
Sen tüm gücünle zorladın ses tellerini, bağırdın
Yazık, ben seni duyamadım, uzaktaydın
Yani damarlarımdaydın
Hissettiğim ama duyamadığımdın
Görmeyi çok istediğim ve dokunamadığımdın
Oysa ben seni düşümde
Gökkuşağının altında
Bana gülümsemeni görmek istedim
Hiçbir zaman göremedim
Çünkü ben o günden sonra
Asla düş görmedim. 

Yine de Umut Var Yüreğimde! Yüreği körleşmiş şiirler,
anlamını yitirmiş tüm sözcükler,
bir araya gelirken
yalnızlar kentinde
sadece bir evde
ışık var.
senin evinde
senin ışığın
aydınlatmaya yetmez bilirim
tüm karanlıkları,
yırtıp atmak istesekde 
bizi rahatsız eden duyguları
bir kağıt parçası gibi buruşturup
fırlatmak istesekde..
ah! o kararsızlıklar
o yılgınlık dolu anlar
ve kaybedilmiş nice sevgiler adına
her şafak vaktinde ufku kızıla boyayan
güneş adına, 
kendi adıma, 
hayatın sesleri 
ve renkleri adına
yine de umut var yüreğimde.


Kaybedeceğini bile bile sevmek, şimdi seni sevmek ikliminde
Anadolu'nun bozkırları kadar sarı
sapsarı bir aşk
alabildiğince,
Tuz Gölü kadar beyaz
ve kokusu kadar keskin 
bir aşk bizimkisi.

caresi olmayan bir dert,
alacakaranlık şafaklar kadar ,
görkemli bir yüreğin atışları
yeryüzünü titretirken
sen ve ben bulmuşken birbirimizi
kaybetmeye bu kadar yakın olmak niye?

Asırlardır yalnız kalmaya mahkum olmuş
yüce bir çınarın gölgesinde,
bir ırmağın , denize kavuştuğu o yerde
güneş,yeryüzünü kavururken
ve tutulmakta iken gökyüzünde
o an sen ve ben olsa idik evrende
birbirine yanmış  iki yürek
önce ellerimiz kavuşsa 
sonra gözlerimizin sevişmesinde
kaybolup gitse idik.

güneş bile kıskanırdı bizi o an,
milyarca yıllık yalnızlığına hayıflanırdı,
sevgilim, ay ışığım
yalnızlığımda solan gülüm,
seni severken,sensiz kalmanın
dayanılmaz sancıları bunlar,
her dizede daha da sana yakınlaşırım,
duygularım dökülürken
birer birer beyaz kağıtlara
anlatılması mümkün olmayan
nice kederli anlarımı
bir kalemde geçtiğim
koyu karanlık gecelerin,
ve gündüzlerin
ikindi vakti ,akşamı beklerken
boğaz'da maviyi yararak ilerleyen
bir vapurun siyah dumanında 
kendimi anılarımla avuturum.

CANIM
Bir kaç yitik zamanda
solan nice yılların
ardına bile bakmadan,
gelip geçen insanların 
yüzlerindeki tebebssümün 
katili olurum.

yitirdiğim aşkım, sevgilim
canımın neşesi
kalbimin tek sahibi olan sen,
yitirmek iklimindeyiz artık
geçen bir aşk mevsiminin
yorgun coşkusunda hala
gecelerime katık ettiğim
kokun,terinin tuzu var,
sensiz geçen saatlerin
neşeli kahkaları yükselir
gecemde ve gündüzümde.

artık yitirmek iklimindeyiz,
yanıma kar kalan
acılarım beni avutur,
her ne kadar kahrolası bir yalnızlık
sivri pençeleriyle 
parçalarken beni
hayatta kalırım
senin o güzel hayaline tutunarak.
,
YEDİ !

Yedi tane mektup yazdım sana
Yedi mektup taa uzaklardan
Yedi kırmızı gül,
Ve
Yedi damla gozyaşımla
Sana sevgimi anlatan
Yedi mektup
Cevabını alamadığım.

Her defasında bekliyorum
Bugün yok
Belki yarın gelir diye
Imkanım olsaydı
Sana koşar
Sana uçardım
Sevgimi sunmak için.
Ve
Her defasında düşünüyorum
Kalbim neden bu kadar acı çekiyor
Neden yanımda değilsin
Daha ne kadar beklemem gerek
Yedi yıl?
Yedi gün ?
Yedi saat ?

Gozlerinin içine bakınca
Sıcak bir yaz guneşi gibi
Içimi ısıtan
Bir dakika bile ayrılmayan
Kalbimde konaklayan
Sevgini görüyorum
Hayat veren
Umut veren
Güven veren.

Sana yedi tane mektup yazdım
Cevabını alamadığım.

Yedi mektup
Yedi kırmızı gul
ve
Yedi damla gözyaşımla
Seni seviyorum.

SEVGİ ARAMIZDA

Yarıda kalmış şiirler vardır ya hani
Bitmemiş cümleler
Söylenmemiş mısralar
Bestelenmemiş şarkılar
Gönderilmemiş mektuplar,
İşte öyleyim sensiz
Gel, gelde bitsin hasret diyorum
Ama biliyorum gelemeyeceğini.
Yıllar aramızda
Yollar aramızda
Boşver diyorum kendi kendime
Takmıyorum bunları
Biliyorum bizi biz yapan sevgi aramızda.
Gün gelecek yıllar geçecek
Gün gelecek yollar bitecek
Yanlız;
Sende de, bende de
O deli gibi çarpan yürek oldukca
Sevgimiz bitmeyecek!


SEN GİTTİKTEN SONRA

Sen gittikden sonra
Gecem gündüzüme gündüzüm geceme
Karışır oldu.
Eskiden mutluluk dosttu
Sen gittikden sonra düşman oldu.
Yaşamak ölmekden daha da acı vermeye başladı.
Cennetteyken
Cehennem ateşinde yandım.
Sen gittikden sonra
Gözyaşlarım hiç durmadı
Rüyalarım hep kabus oldu.
Bitanem sen gittikden sonra
Canımdan geçmemem için bir sebep kalmadı...

AŞK MI? SEVDA MI? KADER Mİ?

kadermidir yaşadıklarımız
yoksa biz mi yaratırız kaderimizi
hayat niye bukadar acımasız ki
zamanı alamazmısın tanrım geriye
mümkünü yokmudur kalbe kazınanı
silmenin....
yaratılamazmı karşılıksız denenin karşılığı
aşklar hep imkansızmıdır?
sonu olmayan mı aşktır..
ya da bitmek bilmeyen acılarımıdır lezzeti
müzminleşmiş aşkın sonumudur sevda
neticede aynı değilmidir acısı
yaşa yaşa bitirilemez gerçek olanı
yaşansada yaşanmasada
en acısı ...
hayal edilendir hervakit
ince ince sızlar hep sol yanın
onca gözyaşı onca hayal
sadece!..
zamana sunulan bir armağandır..

sarışınım boş bu sokaklar artık
gülen yüzünü birdaha nezaman görürüm
benim artık sen olduğumu
anlayamayacak kadar uzaktasın
yinede çok sevsem hani olur ya....
belki ahiret olur cennetimiz
ben sabredip beklerim
ama ya sen....
bukadar sevebilirmisin beni
daha nekadar düşünebilirim
hakettiklerimi ve haketmediklerimi
nereye kadar hapsedebilirim hayallerimi
gemmi vurmalı sevince
durdurmalı zamanı vuslata dek
uyanışlarıma ekledim sesini
bu kaçıncı kabusum
taze kır çiçeklerinde ararım kokunu
buruk bayram sevinçleri yaşar yüreğim
bu gidişin dönüşü yok bilirim
ezilirim
un ufak ruhum
ağrısız acı çekerim
bilmemki neyin bedelini öderim
kimin ahını dinlerim
bir çentik daha atarım
AŞKA....
bir yolcum var uzaklardan
gelmesini beklediğim
hersabah kıyıya yanaşan
gemilerde gözlerim
ve elimde mendilim
martı seslerine karışır hıçkırıklarım
hazin sonumu hazırlar
sonunu göremediğim yıllarım
ilk ve tek aşkım...

19.04.2005

aşk başladı

hayat okulunun tenefüs ziliydi belkide aşkın
derse ara veren
yüreğim ilkkez görmüştü ışığı
aralanmıştı kalbimin kapıları sana
nasılda düştüm ellerine
nasılda yapıştın kalbime
amansız hastalık gibi
çaresizliğimin çaresi oldun nasıl...
umutsuzluğumun umudu...
ama boşuna bu çabam
her amansız hastalığın sonu
ölüm değilmiydi nihayetinde
çaresiz sonumu beklemek belkide..
nasıl olsa sensizlik bir mana taşımıyordu artık
miladım oldun  tarih seninle başladı bende
hayat durdu...aşk başladı..

UKTE

ukte koydum adını
şanını anlatamayacak kadar yorgunum
mavi gözlerimin ardına sakladım sevgini
dünyaya seninle bakma ihtimalim
şimdi daha fazla
bütün kelimelerimi harcadım
sadece seni konuşabilen bir dilsizim
susarım çünki!..
konuşsam sen,aglasam sen,gülsem sen
sessiz çığlıklarım hep sen
senli yarınlar hayal edebilen
sensiz bir zavallıyım
yıllara dilim dilim böldüğüm
hasretin var içimde
gözümden düşen hayat
sırtımdan kahpece bıçaklayan
zaman....
düşmanım biliyorum...
muallakta kalan mantığımı
siliyorum adından hariç olanı
bekliyorum o anı
kimbilir belkide kavuşmamızı

YARIM KALAN ŞİİR...

BİRTANEM
KOCA BİR ZAMAN VAR
ARDIMIZDA BIRAKTIĞIMIZ
BİRSÜRÜ ŞEY VAR SENDEN HATIRA
AKLIMDA,DİLİMİN UCUNDA
GÜLÜŞÜN MESELA  )
KUMRAL TENİNE NEKADARDA YAKIŞIRDI
KONUŞMALARIMIZ SONRA ÇOK KISA VE NET
NE DEMEK İSTEDİ DERKEN HEP
İŞTE!.. YİNE KARŞIMDASIN
GELİŞİNİ YAZ YAĞMURLARINA BENZETİRİM
GİDİŞİN OKADAR ÇABUK
KÜL RENGİ SABAHLAR YAŞARIM
GÜNEŞİ DOĞAMAYAN
KÖPÜK KÖPÜK SEVDAM DENİZİNDE YAKAMOZA HASRET
ADIMIZIN HARFLERİNİ KAZIDIĞIMIZ AĞAÇ
BELKİ KÖHNE BİR BALIKÇIDA
TAHTA BİR MASA KİMBİLİR
ÜSTÜNDE AŞK YEMİNLERİ EDİLMEKTE
BİZİM BAŞARAMADIĞIMIZ
NEYDİ KAZANDIĞIMIZ NEYİ KAYBETTİK
GİTTİĞİMİZ YERLERE GİDERİM ARADA BİR
SOHBETLERİMİZİ HATIRLARIM
İNCEDEN BİR GÜLÜMSEME BELİRİVERİR YÜZÜMDE
İKİ KİŞİLİK YALNIZLIĞIMDA
LAKİN ÖMÜR DEMLENMEKTE
YOL ALMAK VAKTİDİR ARTIK
HAYATTAN
OLMASANDA YANIMDA
BUNDAN SONRA SENSİZ
ANCAK YÜZÜME ÇİZGİLER KATIP
SAÇLARIMA AKLAR DOLDURUP
HASTERİNİDE EKLEYİP KAMBURUMA
AĞIR AĞIR YÜRÜMEK SONA DOĞRU BİTANEM
24.11.2004

biz bir bütünüz

bir ağacın iki dalıyız biz
savursada devasa fırtınalar
biz bir bütünüz, ağacız
ayakta kalmalıyız
çünki bebeğim, çünki biz
yeni doğacak mevsimin  baharıyız.

bir gözden dökülen iki damlayız biz
hangi depresyon yıldırmış bizi
hangi kederden kaçmışız korkakca!
gülüm biz acılara ortağız
biz bir bütünüz
kopmamalıyız hiçbir zaman
çünki bebeğim, çünki biz
karanlıkların aydın yüzüyüz.

aynı dağın karıyız biz
vız gelir bize keskin ayazlar
bilirsin biz göğe yakın yaşarız
yalnızlığımız çağlardan beri
dayanmalıyız !!
çünki bebeğim, çünki biz
bir gün kardelenler açacağız.

aynı şiirin mısralarıyız biz
kederlerden dem vurur, ayrılıklar anlatırız
yüreğimiz kan kırmızısı, hercai
her kayan yıldız arkadaşımız
yağmurlarla yıkandık, toprakla piştik
biz karanfil kokulu dizelerde öleceğiz
çünki bebeğim, çünki biz
bir şiiriz !
kimbilir kaç kıyamet sonrası
bir şairin ruhunda tekrar
tekrar geleceğiz..

24.11.2004

 

içimdeki sen


seni düşündükce
zeytin ağaçları gelir aklıma
zakkuma bezenmiş yol kenarları
evlerde salınan mevsimsiz begonyalar
güneş geliyor aklıma
mavi gökyüzü, mavi deniz

bir meltem esiyor içimden
seni düşündükce
yeşile bürünmüş
toroslar kadar bahtiyar
beyaz bir balıkcı teknesi kadar
dalgalara tutkun

seni düşündükce
bir nehir akar içimden
kumsalda oynaşan çocuklar kadar şen
çıplak bir beden kadar suya tutkun
aç fedakar yüreğini
sana geliyorum...
kopup içinden mahzun bir karabulutun

zemheride çiçek açalım
doğsun gökkuşağımız, çözülmesin
her düşündüğümüzde birbirimizi
yaşlı bir balıkcı gülümsesin

Bağır !

Çağır beni !

sesin yüreğimde inlesin..


30.12.2004

 

bakışların


gözlerin mavser
bakışların kurşundu
mevzilenmemiş yüreğim
işte o an
sol bağrından vuruldu

yerlere aktı kanım
toprakla yoğruldu
doğan kızıl güneşle birlik
işte o yerde
kırmızı bir karanfil doğdu

 

ukde

hatıra defterimin
sayfaları arasında sakladığım
bir pembe gül yaprağısın
terk etme sayfalarımı
bir ömür boyu kal ki!
hatıralarım ağlamasın

kalbimin beyaz sayfasında
bir pembe gül gibi açan
hayatımın baharısın
bir kere olsun
"seni seviyorum" de ki!
içimde ukde kalmasın.



23.06.2003 

gittin gideli



Yedi derde dermandı
Yalın gülüşlerin
Her yönden doğardın
Karanlık içime.
Canlanan bir bahar olurdu
Sonbaharıma gelişlerin.
Başında elvan çiçekleri
Yeni açmış bir hanımeli
Ah maralım ah!..
Koca bir mevsim geçti
Sen gittin gideli.

Karanlık sabahlarımda
Doğan sıcak güneşimdin
Umut umut parlayan.
Kulağıma sevgi fısıldayan
Yıldızımdın karanlık gecemde,
Mavimsi bulutların gelirdi
Yağmuru olurdun
Kuraklık yaşayan düşlerimin.
Her düşen damla
Bana seni hatırlatırdı
Sana gönül verdim vereli.
Ah yaralım ah!..
Bu göz sana ağlar
Sen gittin gideli.

Engin bir Okyanus´tu
Mahsun yeşil bakışların.
Ufka açılmış teknemin
Rüzgarıydın yelkenlerine dolan
Dalga dalga sürüklerdin ruhumu
Derin sularında korsan.
Büyülü ıssız bir Ada´ydın
Koylarında demirlediğim,
Bulduğum an kaybettiğim
Mavi denizlerin Güzeli
Ah maralım ah!..
Kaç vurgun yedim
Sen gittin gideli.

Türküler seni anlatırdı
Sana söylenirdi yanık beyitler.
Karacaoğlanın sevda hasreti
Veyselin sadık yari,
Gündüzü gecesiydin.
Ruhumun cıvıl cıvıl gülen
Sevda açan bahcesiydin.
Buram buram
Anadolu kokardın ezgilerimde
Sazım seni çalardı
Sana ağlardı her teli
Ah maralım ah!..
Kaç Türkü yaktım
Sen gittin gideli..

 

01.09.2004


gülüm



benim gülen yüzüm
kederim, dağımda karım
gülerken ağlayanım,
seni görünce
bakınca mahzun yüzüne
hançerlenir, kanar her yanım

benim hasret çiçeğim
umudum, yitik yüreğim
gönlümü dağlayanım,
sana gelince
hissedince mahkum yüreğini
korlanır, yanar her yanım

benim buğulu hüznüm
düşüncem, dalımın tomurcuğu
çöllerde kavrulanım,
ayrılık vakti geldiğinde
anlayınca karanlığa kaybolacağını
vurulur, kurşun yer her yanım

benim varolan canım
aklım, gökyüzümün maviliği
içimde sakladığım,
varlığını andığımda
hayal edince geleceğini
gülümser, cana gelir her yanım

Sanki gökyüzü bile kızgındı bana ve beni cezalandırmak için bardaktan boşanırcasına dökülüyor gibiydi yalnızlığıma inat.Şimşek değil de çakan yıldırımlar bana birisini sevmem gerektiğini,birisine ölürcesin değil yaşamak adına aşık olmam gerektiğini anlatıyordu.Sevmem adına çakan şimşeklere bile razıydım ben.Yine de umursamadan yaşamaya devam ederken hayatıma giriveren ve bir anda kanlı gökyüzünü bir baharı andıran gülücüklere boğan bir panayıra çevirdin.Evet yürümeliydim bu sevdam için önüme çıkan her engele ve olumsuzluğa inat.Bu sevgiye bir ceza kesilecekse de sırılsıklam yağmur altında ıslanmadan o yağmur kokusunu çekemeden ölmeye bile hazırdım.Çünkü kimine göre işlediğim suçun cezası ıslanmaktan daha ağır olmalıydı.Çünkü adı sevgi olan bir suçtan arınacağımı,temizleneceğini hissediyorum.

O hırçın yağmurun altında artık dizlerimin dayanacak gücünün kalmadığını fark edene kadar yürüyüp sana gelmek istiyorum.Vücudumdaki sana ait,sevgime ait titreme her geçen saniye dahada artmalıydı ama yine yürümeliydim sana doğru.Sırayla dizilmiş sokak lambalarının yanından ilerlemeye devam edip "sana kavuşmama az kaldı" demek istiyorum içimden,bu caddeyi de geçtikten sonra bitecekti sana olan özlemim,varmış olacaktım yanına.Caddenin ortasına doğru ilerlediğimde sana kavuşmanın heyecanıyla adımlarımın nasıl karıştığını tahmin bile edemezsin.Sana kavuşma anım yaklaştıkça içimde tarifi imkansız bir duygu seline kapılıyordum.Oraya gelip karşıya baktığımda senin gülen yüzünle karşılaştım.Hiç düşünmeden olacakları senin yanında ne kadar huzurlu ve mutlu olacağımı düşünüyordum.Senin için hissettiklerim benim için daha da bir anlam kazanıyordu çünkü.Artık sen vardın hayatımda.Sonuçları neye mal olursa olsun yaşamalıydım bu anı.3 gün sonra değil 33 yıl sonra karşımdaki koltuğa baktığımda seni görmeyi o kadar çok istiyorum ki anlatamam.Aldırış etmiyorum karşımıza çıkan engellere.Her sevginin önünde küçük veya büyük engeller olacaktır elbette.Önemli olan senin benim yanımda olmandan başka birşey değil ki.

Evet sevmek suç olabilir bazılarına göre ama bildiğim bir şey var ki ben bu suçun verebileceği her türlü cezaya hazırım.Bir aşkım var artık benim.Adını kıskançlığımdan söyleyemediğim.Yolları uğruna koşarak tepebileceğim bir aşkım var.Uzun zamandan beri hayatımda ilk defa bu kadar huzurlu olduğumu hissediyorum.nedeni ise senin benim hayatımda vazgeçilmez oluşun.Her insan mutlu olmanın diyetini bir şekilde öderler.Gözlerimse diyeti varsın kör olayım.Kulaklarımsa varsın senden bir başka sese hasret kalsın.Ama bildiğim bir şey var ki hayatıma girip mutluluk denilen çoğu zaman bana uzak olan bir duyguyu tattırdın.Ne mutlu bana ki hayatımda artık benimde yaşayabileceğim bir aşkım var.
Yürüyen merdivene binen küçük çocuğun garip telaşı var yüreğimde.Nedeni ve sonucu ne olursa olsun o telaşı seninle birlikteyken yaşayabileceğimden de adım gibi değil attığım adım gibi biliyorum.
Bu mutluluğumu yalnızca ben değil çevremdeki herkesin fark etti .Çevremdeki herkes bu mutluluğun sebebini sorunca ben hiç tereddütsüz senin ismini veriyorum.Bundan çok ama çokta mutluyum.

Hüzünlerin garipsenen bakışı.Hayatın acımasız aldatışı içime derin acılar bıraksa da bu yaraları seninle kapatmaya başladım.Her yarama bir pansuman her pansumana bir merhem oldun.Bu yüzden benim vazgeçilmezim oldun.
Şimdi rüyalarımı süsleyen aşk.Gelişi ve yaşayışı ne anlam ediyor bilinmez.Ama bilinen bir şey varki bu aşk sana çok yakışıyor.Yağmalanmış duygularla değil saf ve sahipsiz duygularla sana hislerimi anlatıyorum.Anladığını da biliyorum.Bu yüzden gururla ve büyük bir haykırışla..."SENİ ÇOOOOOOOOOOOKKKKKKKKKKKKKKKKKKK SEVİYORUMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMM

Sana sımsıkı sarılıp uyumayı düşlerken ben
Sarılıp yattığım hayalin oldu
Elini hiç bırakmamayı isterken ben
Tuttuğum kara günlerin eteği oldu
Gözlerine hiç bıkmadan,
Kirpiğimi hiç kırpmadan,gözkapaklarımı hiç kapamadan
Seni bir saniye gözümden ayırmadan
Doyasıya bakmak isterken ben
Baktığım kaderin bizi terkedip gidişi oldu
İçime çekmek istedim seni ben
Şu küçücük yüreğe koca sevgini nasıl sığdırdıysam
Senide öyle sığdırmak istedim
İçimin deryasında sana rastlamak,seni bulmak isterken ben
Rastladığım binbir kederle,onlarca acı oldu
Yanımdan bir saniye ayırmak istemedim seni ben
Son nefesimi dahi yanında vermek istedim
ölürken kollarına düşeyim
Yüreğinin önüne serileyim istedim
O gül yüzünü son bir kez görmek
Vurulduğum o ela gözlerine son kez bakmak istedim
O anda bile sade ama sadece seni istedim
Kimseyi değil ben bu hayatta sadece seni düşledim
Zaten başkasınıda sevmedim,
Onların böyle içine giremedim
Elele tutuşup güneşli yollarda içim rahat yürüyemedim


Biz Hep Biriz...


 
   
Susuzluğun damarlarda arsızca dolaştığı saatler bunlar.Hayata dair sensizlikle anlamsızlaşan cümleler kurmaya başlayalı çok oldu aslında.Kırmızı kıpkırmızı bir sevdanın akan beyaz kanıyım sanki.Kime dokunsam beyaz bir leke.Gözlerimdeki parlaklığın en aşina alışkanlığısın sen.Senin varlığınla tamamlanan yüreğim senin yokluğunla nasıl tam olacak sorarım sana.Varlığına alışan bir beden,kokunu çekmeye alışan bir ten nasıl sensizlik koklayacak? Unutmak denilen insanın kendini avutması dışında ne var hayatımızda sevdamıza dair? Sırılsıklam bir gecenin ardından sabah doğan pespembe güneşin etrafa toprak kokusunu yayarcasına ısıtması gibi bir şey bedenimi ısıtman.
Çalan telefonlar anlamsızlaşır,gidilen yollar darlaşır.Dikilen bütün fidanlar sararıp solarken sensizlikten ben nasıl yeşereceğim sen yokken?Olmuyor işte.Sende gördün olmadığını.Sende gördün birbirimizi delicesine tamamladığımızı.Herkesin görmesi gerek bizim birbirimize nasıl sarıldığımızı.Kırılan kalpler,yıkılan ve virane kalan yolu yordamı kalmayan düşünceler mi bizi anlayacak?Sarılmak sımsıkı bir daha bırakmamacasına.Tutunmak yeni yürümeye başlayan bebeklerin annelerine tutunduğu gibi.Ya da sahiplenmek yeni doğan bir yavru kuşa annesinin sahiplenmesi gibi.Ne yapmak gerekiyor bu sevdada bu saatten sonra?Sen seviyorsan,seviliyorsan bundan daha büyük nimet olduğunu sanmıyorum bu yaşanılası dünyada.
Gece yarıları kan ter içinde uyanırken ansızın başlıyor çığlıklarım.Biliyor musun Ey Yar başıma taç yaptım seni ve yaşattıklarını.Hani anlatırdım ya hep sana darmadağındı benim şu köhne hayatım.Şimdilerde ise sayende huzur buldu hem gözlerim hem hayatım.Yumruk büyüklüğü hayatın parmak boyunda ilerlemeyen zalim düzeninde koskoca bir sevda sana duyduğum.Sımsıkı sarılıp sana öylece kalakalmayı o kadar çok istiyorum ki.
Uzaksın bana dokunamıyorum ellerine.İstediğim zaman sarılıp ağlayamıyorum bile.Saçlarım ıslak,ellerim ıslak,ruhum o yağmurdan bile ıslak.Yoğun bir geceye hapsolmuş bir öğlen vaktiydi kalemimin kağıdıma ıslanmış bir şekilde müdahale ettiği.Kelimelerim biraz daha gözyaşlarına bandırılmış çıksa da yüreğim biraz daha titriyor kışın ortasında kalan yavru serçe gibi. Kalbimden geçenleri,beynimden geçenleri,fırtınaları ve kulağımda asılı kalan sevgi sözcüklerini birleştirip bir isyan denizi kurdum kendime.İçimde can yeleği olmayan bir ben kaldım birde pembe hayallerime sığınan masum çocukluğum. Sözde aşklar sarmışken insanların etrafını seni hiçbir aşkla eş tutmadım..İnsanları seslerine kadar kirletmişken bu hayat senin temizliğine sığınmak istiyorum be Prensesim.Uzat artık ellerini.
Bu kenti,ayak seslerimizle yeniden inletmeliyiz.Günler geçtikçe birbirimizin içine daha bi işlemeliyiz.Masmavi bir yerdeyiz kendimizi görelim diye...Ellerimiz kenetlenip kanımız daha hızlı aksın.Dudaklarımız buluşsun artık.Başımızı yastığa koyduğumuzda sadece birbirimizi düşleyip hayallerimizi birleştirelim.Şimdi yeni baharı karşılıyoruz birlikte .İçimiz aşkla dolu ,coşkulu. Biliyoruz ki aşkı bir kez bulmuşken kaybetmemek için her şeyi yapabiliriz.Çünkü biz cesaretimizi de , gücümüzü de hayata meydan okuyuşumuzda birbirimizden alıyoruz.Çünkü biz hayata aşkla sarılırken her gün yeniden ,yeniden,yeniden doğabileceğimizi biliyoruz.Çünkü biz birbirimizin yarısı değiliz, birbirimizin her yerindeyiz.Biz yarım yarım değil biz hep biriz.......

BİR KEZ







Doğmamış bir güneşin sıcaklığını hissediyorum!
Alev alev yakıyor bedenimi...
Işık saçıyor yıldızlar
Penceremde seni özleyen sûretime
İstiyordum kavuşmak sana!
Ama hep engel oluyordu yüreğim
Dokunabilseydim yüzüne bir kez!
Öyle bir kıvılcım çıkacaktı ki parmalarımın arasından
Sonuçta sana bir aşk duyuyordum
Sana verebileceğim sadece sevdamdı...
Ne para ne şöhret ne de sahte gülücükler
Haklısın aradığın bende olmayabilirdi
Sevdim tutuştum bir aşk kavramıyla
Kays'ın Leyla'ya sunduğu bir kadeh bâde idi
Haklısın başka ne verebilirdim ki sana?
İstedim çok istedim seni anlatmayı
Kağıda,kaleme,eşe,dosta...
Ama hangisi benim gözümle bakardı ki sana?
İçimde bir mezar açıp gömdüm seni
Azabın her gün benide kavuruyor...
Belki unutabilirdim seni!
Unutmak keşke dedikleri kadar kolay olsa...
Ruhumun en güzel en izbe köşesine kazıdım
Seni andıran bir çiçeği...
İçim seni görmüş gibi ürperiyordu
İçime çekipte her kokladığımda...
Daha iyi anlıyorum şimdi!

Korkuyorum artık uzanan kalbe el vermeye,
Utanıyorum başka tene yüz sürmeye,
Bıkmıyorum bıkana kadar gözyaşı dökmeye!
Ey yaradan kulu,bakma öyle imalı imalı
Gel açıp göstereyim şu yürek nasıl yaralı
Ama ne elim varır göstermeye,
Nede derman kalır görmeye,
O zaman kalkışma peşimden gelmeye,
Hani yagmur yagarken ağladığın belli olmaz ya
Hani kimse bişey anlamazya,
İşte,işte severkende öyle
Sevda yağarken karış karış toprağına,
Baktığında belli olmuyor,baksan dahi görmüyorsun zaten
Yine kimse bişey anlamıyor,yine gözünü kimse açmıyor
Açmak istemiyorsun ki,
Çünkü dayanmaz yürek gerçekleri görmeye
Kadere sevdasını ele vermeye...
Hangi can dayanır aşkını kendi ellerinle mahkum etmeye?
İçin elverirmi sevdana yüz çevirmeye?


Giderken söylediğin son söz;
"Gerçekten sevdiysen beni,yüreğin kan ağlar her hissettiğinde" idi.
Bizde sevdanın yalanı yok,hir bir zaman karşılaşmadık
Hiç yanımıza yanaştırıp içimize almadık
Seni sevmem mi bee?Hemde nasıl sevdim
Gelip görebilseydin keşke..
Kanıyorum şimdi yalnızlığına,
Gecelerime güneş doğmuyor,karanlıkta yaşıyorum
Hayat gri,aşklar siyah-beyaz oldu gözümde
Yüreğimi sorma o kana bulandı,açamıyor,göremiyor etrafını
Bu belki son olmıycak ama ilkdi karanlığa el verdiğim
İlkdi umutsuzluğun sarılışına müsade ettiğim
Kalbimin en ulaşılmaz yerindesin,
İstesemde dokunamam artık
Gömdüğüm yerden kazıyıp çıkaramam
Çıkarırken daha çok incinirsin!Gömdüğümden çok!
Ben gidiyorum,en iyisi bu çünkü,
Gözyaşlarım düşerse toprağına nemi uyutmaz gece seni
Durduk yere hayalim sarar bedenini
Alışır gönlüm,en azından öyle umuyor yüreğim
Yarına güzel duygular besliyorum
Seni Çok Seviyorum


Güneş hıçkırırken sabahlarımda…
Sensizliğin acısı kaplar içimi…
Tam buradan…
Kalbimin ortasından
Delip geçer gözlerin bedenimi…
Ellerini tutmak istediğim o çığlıklara…
Adak diye sığınır sözlerim…
Tutmamam…
İlişemem hep böyle uzaktan seni izlerim…
Gecelerim savrulur…
Küflü sabahlarımın gözyaşlarına…
Kayboldum sandıkça sessizliklerin gölgesinde…
Kanlı ağıtlar iner gökyüzünden…
Kara bulutlara inat daha çok güler karanlık yüzüme…
Tam beni sevdin dedimse içimde…
Gerçekleşmeyecek hayallerimin ötesine…
Kayboldun kanımın ince sızındaki derinlerde…

Meleklerimin gözyaşları akar ılık ılık ellerine…
Kenetlenir bedenin…
Kanın donar o anda…
Ne hissettiğini bilmeden ağlarsın sadece…
Benimle birlikte ölmek ve beklide bir daha yaşamamak adına…
Bakamaz olursun etrafa…
Ellerimi tutacakken sabahlarımda…
Seni ölümüne sevmek yarınlara…
Fark etmedin bile…
Hissetmedin…
Bırakmadın kendini şiirlerimdeki sözlerime…
Olmadı…
Gitmedi daha fazla…
Gerçekleşmeyecek hayallerimin ötesine…

Tutsak olmuş tüm sözlerim ecelin koyu karanlığına…
Elleri ellerimdeyken ne güzeldi ağlamak bile…
Durmadan ölmek sonra tekrar canlanmak senin gözlerinde…
Sevmedikçe beni kara kurganların kanlı ateşinde…
Sözlerim acıtmasın içini…
Beni umursama sen…
Geçer gider bir gün belli ki…
Kara güneş batarken ellerimde…
Hep seni seveceğim son nefesimde bile...

Güneş hıçkırırken sabahlarımda…
Sensizliğin acısı kaplar içimi…
Tam buradan…
Kalbimin ortasından
Delip geçer gözlerin bedenimi…
Ellerini tutmak istediğim o çığlıklara…
Adak diye sığınır sözlerim…
Tutmamam…
İlişemem hep böyle uzaktan seni izlerim…
Gecelerim savrulur…
Küflü sabahlarımın gözyaşlarına…
Kayboldum sandıkça sessizliklerin gölgesinde…
Kanlı ağıtlar iner gökyüzünden…
Kara bulutlara inat daha çok güler karanlık yüzüme…
Tam beni sevdin dedimse içimde…
Gerçekleşmeyecek hayallerimin ötesine…
Kayboldun kanımın ince sızındaki derinlerde…

Meleklerimin gözyaşları akar ılık ılık ellerine…
Kenetlenir bedenin…
Kanın donar o anda…
Ne hissettiğini bilmeden ağlarsın sadece…
Benimle birlikte ölmek ve beklide bir daha yaşamamak adına…
Bakamaz olursun etrafa…
Ellerimi tutacakken sabahlarımda…
Seni ölümüne sevmek yarınlara…
Fark etmedin bile…
Hissetmedin…
Bırakmadın kendini şiirlerimdeki sözlerime…
Olmadı…
Gitmedi daha fazla…
Gerçekleşmeyecek hayallerimin ötesine…

Tutsak olmuş tüm sözlerim ecelin koyu karanlığına…
Elleri ellerimdeyken ne güzeldi ağlamak bile…
Durmadan ölmek sonra tekrar canlanmak senin gözlerinde…
Sevmedikçe beni kara kurganların kanlı ateşinde…
Sözlerim acıtmasın içini…
Beni umursama sen…
Geçer gider bir gün belli ki…
Kara güneş batarken ellerimde…
Hep seni seveceğim son nefesimde bile...

Güneş hıçkırırken sabahlarımda…
Sensizliğin acısı kaplar içimi…
Tam buradan…
Kalbimin ortasından
Delip geçer gözlerin bedenimi…
Ellerini tutmak istediğim o çığlıklara…
Adak diye sığınır sözlerim…
Tutmamam…
İlişemem hep böyle uzaktan seni izlerim…
Gecelerim savrulur…
Küflü sabahlarımın gözyaşlarına…
Kayboldum sandıkça sessizliklerin gölgesinde…
Kanlı ağıtlar iner gökyüzünden…
Kara bulutlara inat daha çok güler karanlık yüzüme…
Tam beni sevdin dedimse içimde…
Gerçekleşmeyecek hayallerimin ötesine…
Kayboldun kanımın ince sızındaki derinlerde…

Meleklerimin gözyaşları akar ılık ılık ellerine…
Kenetlenir bedenin…
Kanın donar o anda…
Ne hissettiğini bilmeden ağlarsın sadece…
Benimle birlikte ölmek ve beklide bir daha yaşamamak adına…
Bakamaz olursun etrafa…
Ellerimi tutacakken sabahlarımda…
Seni ölümüne sevmek yarınlara…
Fark etmedin bile…
Hissetmedin…
Bırakmadın kendini şiirlerimdeki sözlerime…
Olmadı…
Gitmedi daha fazla…
Gerçekleşmeyecek hayallerimin ötesine…

Tutsak olmuş tüm sözlerim ecelin koyu karanlığına…
Elleri ellerimdeyken ne güzeldi ağlamak bile…
Durmadan ölmek sonra tekrar canlanmak senin gözlerinde…
Sevmedikçe beni kara kurganların kanlı ateşinde…
Sözlerim acıtmasın içini…
Beni umursama sen…
Geçer gider bir gün belli ki…
Kara güneş batarken ellerimde…
Hep seni seveceğim son nefesimde bile...

Vazgeç İnadından
Ben ağaçsa sen dalım,yaprağımsın,
dağlar bir kere yol verdi,bir daha verir mi dersin?
Yol yakınken söylüyorum;vazgeç İnadından!

Söyle haykır sevdiğini gönlünce.
Biliyorum çok zor,biliyorum çok acı
Ama susarsan unutma dinmez bu sancı
Şu sallanan yaprağa bir bak
Sende onun gibi sallanırsın hayat boyu
Kopmak istersin,kopamazsın
Elin gitmez kalbine parçalayamazsın
Unutmak mı?Düşünedur yapamazsın
Daha fazla uğraşma;vazgeç inadından!
Git ona söylemek istemediklerini söyle

Bak ben nasıl söylüyorum sana
Duymasanda içimdeki çığlıkları
Görünmez karanlıklardaki hıçkırıklarımı...

Dile getiremesemde adını,dile getirenlerden kıskanırım
Eline değdiremesemde elimi,değdirenlerden kıskanırım
Okşayamasamda narin,ince tenini,
Okşayanları görünce kanarım,tahminler az gelirki öyle sızlarım
Bırak işte yazık ediyorsun ikimizede
Vazgeç artık,sonu yok;
"Vazgeç İnadından!"

Kalp yolunda teksin,kimse yok sen gözümde bitanesin.
BAzen boşluktayım,yarim uzattım ellerimi neredesin?

Tutamazsan üzülmem;çünkü bilirim gelmenin arefesindesin.
Duvar örsünler,taş koysunlar bırak.
Onlar bizim için koparılmamış yaprak!
Dün rüyamda gördüm,hiç görmek istemedğim yerde yerlerdesin.
Bir baktım uzaktan binbir acı ile kederdesin.
Uyandım,fırladım yataktan,baktım ki bu damlaları akıtan gözlerdesin.
Hayır,hayır!Damlalarım kaybolmuyor,onlar karışacağı sele koşuyor
İşte sen,işte sen bu damlalardan okyanus olmuş aşkınla kalbimdesin
Gel göstereyim nasıl bir yerdesin
Kıskansın elalem içimde göklerdesin!..
Bazen yokluktayım,yarim söktüm yüreğimi neredesin?
Almazsan üzülmem,çünkü bilrim gelmenin arefesindesin
Belki çocukça toz pembe hayallerde,
Belki de uçurtmaların takıldığı o yüksek tellerdesin!
O yolu yalnız yürümek nasılda koyuyor
Nasılda içimi acıtıyor,
Gördüğüm herkes sanki SEN'sin,bu şehirde benimle yaşayan çok güzel bir efsanesin
Belki bilmediğim dillerde,görmediğim yerlerde
Akıllara kazınmış,kalıcı bir esersin
Hayır!Başkası değil bahsettiğim SEN'sin...
Sevgini hissetmezsem bir gün,kalbim büyümezse taşacak gibi
O zaman anlarım ecelin getirdiği ölümdesin.
Bazen soğuktayım,yarim al bende çıkardım hayat kemerimi neredesin?
Almazsan üzülmem diyemem bu sefer,almazsan üzülürüm,çok üzülürüm!
Bırakayımda kalbim gerisini getirsin;
"....Çünkü bilirim gelmenin arefesindesin,arefesindesin!"

Değilmi Sevgilim....?

Mehmet RESÜLOĞLU

ZAMANSIZ ŞİİRİM

 

BULURSUN BENİ
Sevgilim arama bilmem nerdeyim
İstersen kalbinde bulursun beni
Bir kuru yapragım esen yeldeyim
İstersen yanında bulursun beni

Eger ucsuz bucaksız daglara cıktıysan ararken beni
Bosa yol almıssın sevdiğim
Yüreğini dinlemen, yol göstermesini istemen yeterliydi
Bulurdun nede olsa beni
Senin görmek istedigin yerde degil, yüreğindeyim demistim ya sana
Dinleseydin yorulup gitmezdin belki
Ne yağmurlara aldırmıstım pesinden gelirken,
Nede ates gibi yakan günesle kavrulmustum
Sana susamıstım, seni buzullarda ararken
Yoktu belki yüreğinde yerim
Simdi sen beni arıyorsun
Ama bilmiyorsun, nerdeyim

Ne günler görüyor yaşıyor insan
Ne yasak duygular tasıyor insan
Sende benim gibi sarhos olursan
İçtigin kadehte bulursun beni

Seviyorum, gönlümün alabildigince haykırıyorum
Bulutların üstünden, karıncalara haykırıyorum
Ekmek gibisin artık bende, su, hava gibisin
Sensiz , nefesinsiz olamıyorum
Tek bir hücrem kalırcasına yırtınıyor kalbim
Cıkacak yerinden, durmuyor
Kadehler bile sarhos etmiyor artık
Senden baska hiç bir şeye doyamıyorum
İnce bir name gibisin kulagımda
Sadece seni dinliyorum;

 

SENSİZLİK

Bazen hangi kelimeleri kullanacağımı,
Bunları nasıl cümleler haline getireceğimi bilemiyorum.
Ne yazsam da nasıl anlatsam,
Bu tükenmeyen sevdayı dile getirsem şiirlerimde,
Ve bazen öyle anlar oluyor ki.
Kelimeler unutuluyor, harfler değerini yitiriyor.
Ve ben yalnızca seni düşünmek istiyorum.
Ve istemeden de olsa göz yaşlarıma hakim olamıyorum.
Yine gözlerim ıslak, aklım ve ruhum seninle uyuyorum.
Bunların bildiğim için kalemimi, kağıdımı dost bilmiş,
Harflerle dans ediyorum, şiirlerimde
Ama dedim ya bazen bunlarda anlamını yitiriyor.
Mideme anlaşılmaz kramplar girerken,
Ben bir yığın acıyla sana olan aşkımı,
Sayfalara dökmeye çabalıyorum.
Ve bu geceyi de şiirlerimde de olsa sensiz geçiriyorum...

16/01/2008

 

Suskunluk abidesi bir mabed gibiyim
Kolum kanadım sanki kırık
Elleri tutmayan
Gözleri görmeyen
Kulakları duymayan felçli gibiyim
Dünyadan umudum kesik

Kızılca kıyametler kopuyor beynimde
Ne söylense hep yanlış anlar oldum
Bir dolu kan gibi yaş gözlerimde
Her an her dakika kanar oldum
Soluk benizli biriyim
Damarlarımdan kan çekilmiş sanki
Soğukta kalmış kuş misali titremekteyim
Dünya umurumda değil biliyorsun
Seni öbür dünyada bile beklemekteyim

Her satırım seninle dolu
Her anım sanki sana vurgulu
Ne bir ses
Ne bir nefes beni rahatlatmıyor
Bu kalbim sadece seninle umutlu…

Muhasebesini yapar oldum yaşadığım her anın.

Sıkışmış biçimde boğazlarım acımakta.

Sanki bütün suçlu benim,sanki bütün sorumluluk benim gibi davranılması yakıyor beni.

Sevmenin bedelini ödemek,sevginin kıymetini bilememek bu kadar mı acı olacaktı Yarabbim…???

Sırtımda bir heybe dolaşır oldum alemi
Neredeyim,ne haldeyim kimse bilmiyor
Bir türlü duyuramadım haykıran sesimi
Elimden seni sevmekten başka bir şey gelmiyor

Kılı kırk yaran bir aşık olmadım hiç.

Neden sorularıyla kimseyi bunaltmadım da.

Ne zaman aklıma sen gelsen işte o an yüreğimde bir kıpırtı.

Yüreğimde sanki demir ocakları var.Bir yandan ateş bir yandan gürültü.

Binlerce ses seni haykırıyor.Binlerce göz sanki seni arıyor.

Ellerini tutamamanın verdiği eziklikle bileğim sanki her yerinden bin parçaya ayrılıyor.

Kaf Dağı derler senin yaşadığın yere
Kimseler ne ulaşır ne de cesaret eder
Gözlerimde bir anlık dalgınlıkla prenses
Bu yürek bilsen seninle ne yollar kat eder

Çayımda tavşan kanı dem
Bir ufak fısıltıyla seslen öbür cihandan gelem
Masamda boş kağıt ellerimde kalem
Her kelimemde ezberlerim seni çizmeden

Yurdum insanları gibi
Sevdanın kıymetini bilmemezlik etmedim
Ne kimseyi gördüm ne kimseye seslendim
Bu yorgun gözü yaşlı halimle bile
Yüce Rabbim’den yalnız seni istedim
Yalnızca ve Yalnızca Seni dilendim…………..



27.12.2007


Gül yüzlüm  şunu bilki seni sevmeye başladığım günden beri hiç bir zaman senden ve sevginden şüphe etmedim.Etseydim zaten seni böyle ölümüne sevemezdim.Bitanem biliyorsunki seni 22 yıldır tanıyorum okuldaykende sen iyi niyetliydin ve güleryüzlüydün bu yüzden bütün erkekler sana teklif etmeyi düşünmüşlerdir.Ki kabul edilecekleinden o kadar emindilerki.Çünkü sen hep güleryüzlüydün ve kimseyi kırmadan konuşuyordun.Ama senin kimseyi kabul etmeyeceğini bir tek ben biliyordum çünkü seni iyi tanıyordum.

   Meleğim dediğim gibi senden asla şüphem olmadı ve olmazda.Beni ilk günkü gibi sevdiğini biliyorum ve bende seni ilk günkü gibi seviyorum.Seni ilk gördüğümde gönlüme düşen ateşin giderek büyüdü ve halada artarak devam ediyor.Hala seni ilk gördüğüm gündeki yeşil kazağın ve kabanın aklımda.Sınıfa girdiğimde tam arkana oturmuştum kaderimiz belkide bizim ağlarımızı o gün ördü.Şıhlı'da yanımdaydı birlikte otururken Şıhlı bana seni gösterdi ve çok güzel kız dedi bende sakın oğlum ona ben teklif edeceğim dedim.Belkide o an yıldırım aşkımı nedir aklıma düştün ve içime ılık ılık bişeylerin akmaya başladığını hissettim.

     O vatandaşa gelince emin ol onu hiç affetmeyeceğim.Ve bir gün karşılaşmak ona olan hıncımı göstermek isterdim.Çünkü hem evli birisi olupta hemde seni basit biri gibi görerek hislerini belli etmesi beni delirtti.Senin gerekeni yapacağından eminim.Sen yine kimseyi kırmayacaksınya yine onu kırmayarak bu işi halledeceğini düşünüyorum.Ama sakın böyle bişey yapma bitanem.Onunla bir daha konuşma bile.

    Seni çok seviyorum ve hep seveceğim.Bilki son nefesimi verirken bile seni seviyor olacağım.İlişkimizi o densizin teklifine benzetmen ve durumumuzun aynı olduğunu söylemen beni incitti.Dilerim ben yanlış anlamışımdır.

     Her an seni sevdiğimi ve düşündüğümü unutma! Bitanem senimi çok seviyorum.Kızma ama tatlı dudaklarından öpüyorum.

 

Kardelen

İlk karlar yağdıktan sonra
Yeşerdi kardelen çiceği.
Tek emeli, tek arzusu
Tekrar görünebilmekti
Görebilmekti gökyüzünü,
Sevgi dolu gözlerle baktı
Karda yeşermek de güzeldi,
Karı yarıp dünyaya gülümsemek,
Zor işti kardelen olmak.
Onu görenlerin yüzünü
Sıcacık gülümsemeyle
Sıcacık sevgilerle görmek
Zor çok zor kardelen olmak.


 

Gel

Gel
Gel artık
Sevgili gel
Gel ışığım ol
Karanlık geceme
Günüme güneşim ol
Baharım ol sevgili gel
Sevgiden yoksun yüreğime
Sevgiyle sarmak için gel
Umutlarıma umut ol
Seni özledim gel
Türkülerim ol
Düşüme gel
Sevgili gel
Gel artık
Gel

 

 

 

 

 

 

SENİ ÇOK SEVİYORUM

Sen hiç zarar vermedin bana...Ve ben sigara gibi bağımlıydım sana...
Bilirsin sigarayı ne çok içerim yüreğim..Gidişinin ardından daha bir bağlandım sebepsiz ona... Senin gibi bırakıp gitmesinden korktum...İyice tek kalmaktan...Yüreğimin ardından...Bilmiyorum işte gitmesinden... Korktum....Her şeyden olduğu gibi onun da gitmesinden korktum...

Neden benim kadar sevmedin de diyemem asla,
Neden diye sormuyorum sana biliyorum hiç hakkım olmadı buna... Asla soru sormaya hakkım olmadığı gibi...Yada asla kıskanmaya...Yada kızmaya...Özlemeye....
Bir sevmeye hakkım var sanıyordum ama ona da hakkım yokmuş sen dedinya söyleme diye...

Hiçbir insanı öldürdün mü sen yüreğim?
Kalbinin tam orta yerine batırıp bıçağı, seyrettin mi gözlerinin önünde kaybolmasını?
Ya en sevdiğini öldürdün mü istemeden?
Vazgeçtin mi onu sevmekten yüreğim?
Kalbindeki sevgini boşaltıp gittin mi yaralı?
Tüm acıları bırakıp olduğu yere, bir onun acısını alıp içine ilerledin mi yağmurda bir başına? Ve o yağmurla yıkanıp silmek istedin mi her şeyi?

Silmek istedin mi tüm kırgınlıkları kalbinden?
Geceleri karanlık çöktüğünde odana ve sessizliğin sesi çıldırttığında seni, 
kendini suçladın mı tüm olanlardan
Sen benim sigaram gibiydin hayatımda...
Tek farkın vardı ondan, sen asla zarar vermedin bana..
Birde ben sigarayı sevmedim hiç 
Sadece seni düşünürken içmek güzeldi.. 
Ve ben hiç kötü konuşmadım hakkında...
Sahi sen hiçbir insanı öldürdün mü yüreğim?
Ya yüreksiz yaşamaya çalıştın mı hiç?
Ben hepsini yaşadım , bilemezsin acısını sevdiğim...Hiç bilmede dileğim...Ben yüreksiz yaşarım , varsın kalsın yüreğim ellerinde, yeter ki sen yüreksiz yaşama sevdiğim...
Bugününe iyi bak...
Hadi Gülümse ...
 
...HaYaLLeRiMDeN DüSeRKeN, HaYaTıN DiKeNLi TeLLeRiNe TuTuNMa ÇaBaMDıR ELLeRiMDeKi KaNLaR

AŞIĞIM
Yaşıyor ama uzakta isem senden, bil ki seni hiç unutmadım.
Ölüm değilse bizi ayıran, yazık olmuş hata yapmışız.
Senden yada benden ne fark eder şeytana uymuş aşkı yakmışız
Adımı söylemezdin bana seslenirken AŞK derdin aşkım derdin
Her aşk dediğinde beni kendine daha da aşık ederdin
Buluştuğumuz anları hatırlıyorum güller açardı gönlümde sen gelirken
Üç beş saat bile ayrılsak senle, yapraklarım dökülürdü sen giderken.
Yan yana duran iki yıldızdık sana göre,

en parlak en güzel olanı bendim gökyüzündeki tek yıldızındım senin.
Fırtınalarda saklanıp korunduğun liman olduğumu söylerdin,
Ömrünün sonuna kadar beni seveceğini,

Kalbini kalbime kelepçeleyip anahtarını okyanusa attığını eklerdin.
Benim için kıyamet seni kaybettiğim gün demekti.
Ruhumda sakladığım en değerli hazinemdin, sonsuza kadar da salkıyacağım.
Yokluğunda sen nasıl olursun diye hayal ettiğimde, 

Seni mutlu çok mutlu görüyorum çünkü hep öyle ol istedim.
Hatta belki yeni aşklar tanırsın, tanı zaten herşeyin güzeli seninle olmalı.
Aynı şeyi isteme benden yerine kimseyi koyamam ki,
ben kimseyi ama kimseyi seni sevdiğim gibi sevmedim ki 
Sen bana aşk dedin bizi kirletemem ki .
Bazı şarkılar vardı birlikte sevdiğimiz senin bana benim sana söylediğin, 
onlardan biri yada benzerini duyarsan beni anımsar gülümsersin 
Ben seni hiç unutmayacağım ki.
Okyanusa attığın anahtarı biri bulurda bizi bizden çözerse diye 
Daha iyisini yaptım,
seni kalbime kazıdım,her atışında hatırlamak için.
Yaşıyor ama uzakta isem senden, bil ki seni hiç unutmadım.
Ölüm deilse bizi ayıran, yazık olmuş hata yapmışız
Eğer ölüm ise bu ayrılığın sebebi ve bensem önce giden bu alemden 
Kederlenme çok, tıpkı benden istediğin gibi kendine sahip çık.
Bensem geride kalan zaten göreceksin 
Ben kimseyi ama kimseyi senin gibi sevemem ki, 
Sen bana AŞK dedin bizi kirletemem ki……!!!!!

SOKAKLAR
Islak hayallerimin ardından bir hışımla çıktım sokağa. Gözlerimi kararttım, dudaklarımı sıktım haince Sessiz bir gecenin kapısını aralayıp, başladım koyu yürüyüşüme. Her anın senin yanında ne kadar tatlı olduğunu,
Her gülüşünün beni nasıl titrettiğini Yağmurun göz yaşlarımla birleştiği an anladım. Hava soğuktu ama seni düşünmek bile ısıtıyordu içimi,
Hava karanlıktı ama seni düşünmek bile aydınlatıyordu her yanımı.Uğultularla dolaştığım o gece Bekçiliğini yaptığım her umudumun,
Yanında seni de götürdüğüm her ümidin Ahını çektim o akşam. Şimdi sağıma bakıyorum, Korkuyla soluma bakıyorum Ve çaresiz bir yokluğun hesabını çekiyorum. Vazgeçtiğim her hissin, Alıştığım her ruhun,
Sana bağlandığım her saniyenin Ve duyduğum her hıncın Ahını çektim o akşam. Sevgiye ait her kelimenin, Usul usul yaklaşan her gürültünün,
Bana verdiğin ve alamadığın sessiz bağlılığın Ve her şeye rağmen sana duyduğum bu aşkın Ahını çektim o akşam. Yağmur hızlanmıştı.
Beni saran her karanlığın arkasına saklanmış yıkıntılardan Kaçarak geldiğim o sokağa; Seni ilk gördüğüm ve hiç bırakamadığım o ana. Hani ellerimizdeki sıcaklığın birleştiği, Yüreğimizdeki ateşin parladığı
Ve bitmeyecek sevgimizin vaadi. Hepsi o sokakta birer ölü misali yatıyordu. Şimdi hangi sözün erkekçe geldiği yola baksam, Hangi vaktin vakitsiz doğduğu yöne dönsem Ve hangi rüzgarın tenime dokunduğunu hissetsem ! Hep seni hatırlarım. Seninle beraber yitirdiklerimin, Parlayan gözlerle verdiğin sözlerinin, Beni benden çıkaran bakışlarının Ahını çektim o akşam. Beni sana anlatan her öyküyü, Paylaşılan her duyguyu Ve şimdi anılan her cümleyi Yaktım aşkının ateşiyle. Ne bir söz, ne bir sitem Yalnız bir bakmak isterdim gözlerine, Yalnız bir defa tutmak isterdim ellerini Ve yalnız bir kere sıkmak yüreğini...
Vur, parçalara ayır be KATİL!!!
Seni sevdim. Ölüm, yanında armağanım olsun.



BİLİYOR
BURDA HEP AYNI ŞEYLERİ YAPIYORUM
SENİ TANIMAYAN KİMSE KALMADI
HERKES GÖZLERİNİN MAVİ OLDUĞUNU
BAŞIMA AŞK DİYE BELA OLDUĞUNU BİLİYOR.
VE HERKES HER SABAH DAHA UYANIR UYANMAZ
BENİM DÜN GECE SABAHA KADAR RESMİNLE NE KONUŞTUĞUMU SORUYOR.
AMA DÜN GECE OLAN OLDU,
BANA YENİ BİR RESMİNİ GÖNDER
BENDEKİ GÖZYAŞIMDA BOĞULDU...


HIÇKIRIKLAR

Saatler bitmiyor; yapayalnızım
Gülmek istiyorum, gülemiyorum
Sensiz olmak midir hep alın yazım
Bilmek istiyorum, bilemiyorum

Esirgedin nazli, hilal kaşını
Harap ettin çiçek kokan başını
Yüregime akan gözüm yaşını
Silmek istiyorum, silemiyorum

Sanki herşey efsaneydi, masaldı
Ayrılık ruhumu elimden aldı
Gözlerim yollara takılıp kaldı
Gelmek istiyorum, gelemiyorum

Göğüs germek için acılarıma
Titreyişlerime sancılarıma
Seni bir kez olsun avuçlarıma
Almak istiyorum, alamıyorum

Saçılan bir köpük olmak dilinde
Boğulmak saçının ince telinde
Sır gibi sonsuza değin kalbinde
Kalmak istiyorum, kalamıyorum

Unutuyor beni sırlı gözlerin
İçimde bir yara işliyor, derin
Kulaklarin, dudakların, ellerin
Olmak istiyorum, olamiyorum

Bölerek uykunu, rüyalarına
O kucak dolusu hülyalarına
Gece gündüz uçup aynalarına
Konmak istiyorum, konamıyorum

Deli gibi aşık olsa da güle
Kim acır çöllerde öten bülbüle
Birgün alev alev yanıpta küle
Dönmek istiyorum, dönemiyorum

Hıçkıra hiçkira aglamaktansa
Başına karalar bağlamaktansa
Bu yüreği hergün dağlamaktansa
Ölmek istiyorum, ölemiyorum.

AŞKININ ANAHTARI
Aşkın kalbini açacak anahtarları sakladım,
Seni en tatlı acımda ve ıstırabımda tutmak için.
Tutkumuzdaki ve savaşımızdaki her şey haksızca.
Kurtuluş doğrunun ve yanlışın ötesinde.

Aşk, ümitsizlik ile tatlı-konuşmalar yapmaya devam eder kalbimizde,
Ve uyur-gezerliğe devam eder, umudun yanından geçerek.

Karanlıkla kucaklaşmak için ışığı söndürdüm:
Sana yakın olmak, ama sana dönüşmek için değil aşkım.
Ruhlarımızın fırtınasında sonsuza dek kaybolduk:
Birbirimizin hatalarının yansımalarında.

Aşkı kırmızı akıntılarla boyamayı,
Uzun süre önce bıraktım.
Elimde kanım ve umudum kalmadı,
Yani seni artık boyayamayacağım.
 
Benim kalbim aşkınla atar bebeğim. 
Sevdamıza gelince: biz sevişiyoruz,
Şehvetimizin öldüren katında.
Kollarımda güvenle uyuyamazsın bebeğim.
Ve ihtirasa gelince: biz yeniden doğuyoruz,
Şehvetimizin öldüren katında


SENİ SEVMEK
nefes almak gibi sen sevmek..
ve mütevazi adımlarla ulaşılmış bir yere, ulaşma süresi kadar heycan verici,
ulaşılan yer kadar kutsal...

verilecek hesabı olmayan, masum bir günah kadar gizli...

ada vapurunun arkadasından inadına uçan martılar kadar anlamsız,
martılara atılan bir simit parçası kadar eğlenceli..

yıldız fakiri geceler kadar çagresiz ve yağmurdan kaçan bir insan kadar aciz olmak gibi...

seni sevmek kırmızı kadar tutkulu , siyah kadar asil ve pembe kadar hayalperest ve utopik..

senden ayrılmak; ulaşılması zor maviliklerden, kaçışı zor fırtınalı sulara geri dönmek kadar mecburi, fırtına gibi karamsar ve dalgalar kadar şiddetli,

sen ise bir gökkuşağı kadar gerçek ve güzel ama aynı zamanda yine bir gök kuşağı kadar benden habersiz ve ulaşılmazsın..

ben sebebsiz gelen ayrılıkların adamıyım,

içimde hep buruk bir sancı saklıyorum...

hep kendimi suçluyorum yüksek kalp çarpıntısı dolu sevdaların bitişine sebeb.

ve hep gereksiz,

ve hep aklımı çelen,

ve hep alıp beni uzaklara götüren bir umut besliyorum içimde...

umutsuz bir umut...

bir o kadar saçma,

bir o kadar yıkıcı

ve bir o kadar hain geçen yıllara inat belkide... 

Dokudum,
Dokudum,
Bir kilim gibi,
İlmik ilmik,
Aşkımı sevdamı sana,
İşledim yüreğine iğne iplikle,
Yokluğunda hayalinle konuşup,
Şiirlerde,
Dizelerde,
Satırlarda,
Aşkımı senin dudaklarından,
Yine sana okuttum,
Salkım salkım üzüm taneleri gibi,
Sundum aşk tepsisinde büyük sevdamı,
Duvarlarla değil,
Şiirlerde seninle konuştum,
Rüyalarda teninle seviştim,
Ben şimdi seni,
Çok çok özledim,
Ve bir gün,
Elim değmişti eline,
Kızarmıştın, 
Mavi gözlerime bakamadın bir süre,
Dondun kaldın öylece,
Sonrasında,
Gözlerim değdi gözlerine,
Sonrada,
Tenim tenine,
Sonra sonra,
Gözlerimizle,
Bendenlerimizle,
Sevişmiştik saatlerce,
Ben şimdide rüyalarda sevişirim,
Tıpkı o günlerdeki gibi seninle,
Ya sen?......
bir gün okulda,
Önce gülücüklerle oynamış,
Ardından saatlerce dans etmiştik,
Sen kollarımdayken,
Ne de mutlu olmuştuk,
Doğrusu ne desem bilemiyorum,
Biz ikimiz,
Adeta bütün olan vücutlarımızla,
Bulutlarda uçarcasına sevinmiş,
Dans ederken,
Çılgınca okşamalarla,
Sevişmiştik,
Sevişmiştik,
Susuz çeşmenin başında seni öptüğümde
Nasılda kızmıştın bana
O anki çığlıkların hala kulaklarımda,
Hele o gözlerindeki şaşkın bakışların,
Sonrada çıkınca ıslak ıslak,
Sana sarılıp,
Saatlerce dudaklarında ısınmıştım,
Oysa ben ateşinle,
Yanmıştım,
O tanıdığın deli şimdi,
Aynı aynı çılgın,
Olur dağlarda bir fırtına,
Kükrer,
Kasırga olur,
Eser deli - dolu,
İşlemez bir dolu kurşun,
İşlesede vız gelir ona,
Ateşin yanar yüreğinde,
Bakar çakmak çakmak yeşil gözlerinle,
Görür seni,
Karlı dağlara bakarken doruklarda,
Çıkar,
Sana varmak ister,
Çıktıkça daha yükseğe kaçarsın,
Sen kaçarsın,
O gelir peşin sıra,
Sana ulaşamaz,
Durur bakar dört bir yana,
Sen neredeysen seni arar,
Soluk alır,
Öksürür,
Tükürür yere,
Ve kadere,
Üzülür için için sensizliğe,
Ardından bir sigara yakar,
Sonra bir yudum rakı çeker,
Rakı'nın tadında seni hisseder,
Hissettikçe rakıyı diker başına,
Çeker,
Çeker, 
Rakı çeker,
İç çeker,
Seni çeker,
Seni canı çeker, 

SENDEN UZAKTA
nedenini bilmediğim bir ızdırap çekiyorum senden uzaklarda...
düşünmek istemiyorum seni ve sensizlikle kucaklaşıyorum her an...
ama ne mümkün,
sensizliğin beni senden çok bağlıyor gözlerine...
çünkü sen varken doğan, hareketsiz kalan vücudum,
sen yokken isyanlara giriyor...
kekeleyen dilim şair kesiliyor..
sen yokken de seni söylüyor..

sensizliğin senden çok bağlıyor gözlerimi..
sadece gözyaşları oluyor hayat penceremde..
bir acizlik olmuyor sana her baktığımdaki gibi...

sensiz geçen rüyalar daha çok heyecanlandırıyor beni..
her bir rüyada senin gelmeni bekliyorum,
seni arıyorum kare kare...
tüm rüyalarım birer bilmeceye dönüyor,
ama zevk vermiyor...
sadece zamanla yarışıyorum,
seni bulmak istiyorum sabah olmadan,
seni bulma ihtimali hızlandırıyor kalbimi..

sensizliğin senden çok bağlıyor beni sana,
ama asla senin verdiklerini veremiyor...
sensizliğin beni yakıyor dirhem dirhem, gülüşünü duymak istiyorum..
sanki her an gelecek ve dokunacaksın saçlarıma..
ama, ama kimse gelmiyor,
kimse bakmıyor sen yokken gözlerime senin baktığın gibi...

tüm insanlar yabancılaşıyor,
sen yokken kendimi bile tanıyamıyorum,
aynaya bakarken korkuyorum artık,
gözlerim sadece seni görsün istiyorum...
sadece seninle konuşmak, sana bakmak
ve sadece senin için yaşamak istiyorum..

tüm aynaları kaldırdım evden sen yokken
ve pencereler duvar gazetesi gibi,
televizyon antensiz,
bense meçhullerdeyim.
seni yaşamak istiyorum çünkü..
ama, ama sen yoksun..

sensizlikle konuşup onunla sevişiyorum,
içinde senin olduğun herşeyi seviyorum...
sensizliği bile...
ama senin kadar değil...
aranızda sadece bir fark var,
seni her an özlüyorum, sensizliği sen yokken...
hayat bence iki kelime artık
sen ve sensizlik... 

KAYBOLDUM
Ben seni ilk gördüğüm anda kayboldum,
boğuldum gözlerinin okyanus maviliğinde,
çırpınıp durdum,
gözlerinle benliğimin karşı koyuşu arasında gidip geldim
sürekli...
kaybolmuştum artık,
bulamıyorudum kendimi ve başka hiç birşeyi,
sadece bir şey vardı dünyamda ..
O da uçsuz bucaksız okyanus MAVİLİĞİ..
Ben okyanusta kaybolmuştum, ben mavilikte kaybolmuştum,
ben gözlerinde kaybolmuştum...

Dünya'ya dönmek mi?
Asla..
O renksiz , cansız dünya'ya..
Hiç bir zaman...
Gözlerinin renginin olmadığı bir dünya'ya dönmektense,
hayallerimin gök kuşağının maviliklerinde ölmeyi tercih etmiştim...
İşte bu nedenle ben yoktum,.. artık yok..
Sadece gözlerin ve MAVİLİK vardı DÜNYAMDA... 

HAYALLERİM
Sıcak bir yaz günüydü
Tatlı bir poyraz vardı
O gün seni ilk görüşümdü
Dünyamın değiştiği
Hayallerimin yenilendiği gündü

Ve bugün
Yine bir poyraz esiyor
Bu kez
İstemiyorum diyorsun
Gidiyorum diyorsun
Git sevdiceğim
Ardına bakmadan git
Yüzün hiç buruşmasın
Gözünden yaş akmasın
Ben yine kaldırımlara kardeş olurum
Gecelerde kaybolurum
Uykusuz saatlerimi
Gözyaşımla doldururum
Beni yalnız sanma
Bütün sahiller benim
Bütün yollar benim
Yağmurlu gecelerde
Islak sokaklar benim
Yüreğimde bir sızı
Hiç beni terk etmiyor
Dilim suskunken
Gönlüm sevdiğim diyor
Bütün hüzünler benim
Kederlerim kaderim
Paramparça ruhumla
Çöküyor bu bedenim

Poyrazı dinliyorum
Gidiyor diyor
Seni terk ediyor
Evet
Gidiyorum diyorsun
Git çiçeğim
Ardına bakmadan git
Mutluluklar yoldaşın olsun
Umutların gerçek olsun
Hüzünler sana uğramadan
Hepsi gelsin beni bulsun

Bu gün gidiyorsun
Git
Ama Unutma
Ben seni seviyorum
Ve de hep seveceğim
Bir gün dönersin diye
Yollarıma oturup
Yolunu gözleyeceğim

SANA KAVUŞMAK
 
 
 
 

     Damarlarımda yol alan kırmızım .Gözlerime baktığında kırmızımı alevlendirirken neden dudakların mutluluğu öpüşmüyor benimle?

     Geçen zamana rağmen hâlâ alışamadım -- sen bana yaklaşıp, ben sana sarılacakken -- beni yalnız bırakıp gitmene. Bu ne zamana kadar devam edecek? Kör karanlığın aydınlığı yaktığı, nefretin sevgiyi vurduğu bu gecede yorgun ve bitkin bir halde, oyuncağı elinden alınan bir çocuğun ağlamaklı halini andırıyorum. Çölün ortasında Güneş'e fırlatılan isyan çığlıkları arasında bir tohumun suya özlemi gibi sana hasret kaldım.

     Derinliğine inerken kaynayan kızgın yağların, ağızlarından lav fışkıran yanardağların mesken edindiği bu gönlüme bir damla gözyaşı serpmeden mi gideceksin?

     Gün gelip de bir elinin ellerimde olmasını, diğer elinle de saçlarımı okşamanı ve sonsuza dek birbirimizin gözlerinin içine bakıp hayaller alemine dalarak, martıların gökyüzünde süzülmesiyle yalnız ikimizin bulunduğu sevginin semalarında birlikte uçmayı isterdim.

     Arkandan sisler arasına karışıp kaybolmanı seyrederken acı bir çığlık yükseliyor yüreğimin en ücra köşesindeki cehennemin derinliklerinden, sana kavuşmasam...

 

Sen Güneşin Altında Yeşil Gözlerinle

Sen güneşin altında yeşil gözlerinle
Çırılçıplak yatacaksın
Ben üstüne eğilip senin
Ben kainatın en müthiş hadisesini
Seyreder gibi seyredeceğim seni
Sen kollarını boynuma atacaksın
Boynumda kıvıl kıvıl ağırlığın
Ben ölümsüzlüğü tadacağım

Kıpkırmızı ağzından


Sırılsıklam

Kim derdi ki sende bir gün
Yağmur olup dolacaksın avuçlarıma..
Bak dışarıda hep sen yağıyor

Yanımda olmasan da kokunu gönder
Çık dışarı yağmura ver kendini
O nasılsa bulur beni…

Kısa sürme ne olur yaz yağmuru gibi
Gelmesen de kokunu gönder
Güneşle rüzgârla…
Yüreğimsin gidemem nasılsa bir adım öteye…

Dışarı da aman vermeyen rüzgar
İçerde ise sen…
Kokun başımı döndürüyor
Cesaret veriyor aşka..

Yar aman verme sende
Rüzgâr gibi…
Dol dudaklarımdan vücuduma

Dışarıda yağmur
İçerde yine sen…
Islat beni yağmur gibi…
Olursa aşk sırılsıklam olsun
Olursan sen sırılsıklam ol…


Seninle Olmanın En Güzel Yanı
Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?

 Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.

 Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?

 ''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

 Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?

 Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve yanımdayken bile seni çılgınca özlemek...

 Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?

 Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.

 Seninle olmanın en utku dolu yanı ne biliyor musun?

 Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.

 Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?

 Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.

 Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?

 Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.

 Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
 Nereden bileceksin?

Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.

 Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.

 Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize..Ve her kulaçta haykırırdım seni..

 Ama sen hiç benimle olmadın ki... 
SEN HEP BAŞKA YERLERDEYDİN 

Yüreğini Dört Aç Sevdam

beni sevmek
en çok
sana yakıştı

sırtlan sinsiliğinde sokulur
sevgilere
korkular
yüreğini dört aç sevdam

gönlümün tan vaktidir
gözlerimdeki yangın
üç sesli bir kuş konar
kirpiklerine
gizli sevdaları diler

yeraltı sularına benzeyen aşkın

soluğun
soluğumda baharlar
soluğun
toroslar'dan esen poyraz gibidir
dağlı çiçekleri taşır
içime
Seni sevmek
en çok bana yakışır
yüreğini dört aç sevdam

Usul usul geceleyin
Sirenler duyarsan derin
Kapını gökyüzüne dayayıp da bekle
Yolunu şaşırmış bir yıldız düşer belki üstüne
Başını yastığa göm
Yüreğini ayışığına ayarla
Yorganına sıkıca sarıl
Derin bir nefes al
Ve sakın ağlama...

SENİ SEVİYORUM
Sana uzak kentlerden birinde

Zamanın bir yerinde
Seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi
Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi
İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri

Seni seviyordum ve senin haberin yoktu
Saçlarını izliyordum uzaktan
Kulağının arkasına düşüşü ve burnun
Herkesten başkaydı işte
Güldüğün zaman yukarıya bakardın
Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı
Ne güzeldiler
Sen bilmiyordun   ben seni seviyordum
Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler
Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu
Geri dönüyordu çoğalarak
Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi
Herşeyi erteleyişim oluyordun
Kalp ağrısı oluyordun
Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk
Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyor
Ve bazen, tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk
Cesurduk
Ufuk çizgisi maviydi, günbatımı hep turuncu
Ve kırmızıydı bütün karanfiller

Ben seni seviyordum   sen bilmiyordun
Sevinçlerim oluyordun ara sıra
Sen hiç bilmiyordun

Sonra herhangi biri oldun
Bütün sevinçlerim bittikten sonra
Yağmurlar yağdı serin haziran akşamları
Derken birgün uzaktan gördüm seni
Saçların bana inat başın herşeye meydan okuyarak
İşte yine aynı
Kalbimi acıttın   her zamanki gibi
Değiştik sanıyordum. ve sen yine bilmiyordun

Şimdi bunları anlatsa sana birileri
Kimbilir
Yada boşver
Bilme en iyisi

 

Aşk Pınarı

Aşkın Pınarları
pırıl pırıl akmalı sevdiğim
pırıl pırıl
duru gözelerden
temiz sözlerden
yalan olmamalı

su gibi yudum yudum
hava gibi nefes nefes
yayılıp seherlerden
gönüllere dolmalı

aşkın çiçekleri
duygu duygu açmalı sevdiğim
duygu duygu
yeşil baharlardan
temiz arzulardan
şehvet kokmamalı

her yağmur yağıdığında
düşmeli içine tane tane
aşkla çarpmalı kalpler

rüzgar gibi nefes nefes
toprak gibi yağmur yağmur
sevgi kokmalı
serilmeli gönül kırlarına her bahar

bir rüzgara açmalı kalbini insan
bir de dağlara
akıp giden bir ırmak gibi
bir su saflığında olmalı aşk
her bahar
sonsuz sevgi sunaklarında
kana kana içmeli

yüreklere şiir, dudaklara mühür
ölümsüzlüğün adı olmalı aşk

çilesini
acısını
hasretini de çekmeli insan
gerektiğinde ölmeli aşk için

bir güle
bir gelinciğe
bir de aşk üstüne yeminler etmeli


BAK KALBİME
Bak ellerime…Sen gidince nasıl da yalnız kaldılar.Zamansız terk edişinle nasıl da boynu bükük her bir parmağım.Nasıl da hala senin verdiğin sıcaklıkla can buluyor.Şu resimle konuşuyorum bütün gün senmişsin gibi..Onun yanaklarını okşuyorum, ona dokunuyorum sana dokunur gibi..Onu koklayıp, öpüyorum yokluğunda…Ona sarılıp uyuyorum geceleri yanımda sen varmışsın gibi…Zaten yastığım hala sen kokuyor , senin bir tel saçın var üzerinde.Her gece üstünü örtüyorum üşümesin diye..Artık şu resimde ki gözlerin beni başka başka yerlere götürüyor.Artık o gözlere bakınca uykuya dalıyorum ben..Ey gözümün nuru, canımın canı, ay yüzlü sevgilim !Bu sabah da kahvaltımı sensiz yaptım bak.Koydum karşıma şuncacık resmini bekledim konuşsun diye …Öyle derin baktın ki bana içim sızladı, canım yandı…Kayboldum yine yeşil gözlerinde,gerçek gibiydi…Bir resme baktım birde şu yeşeren toprağa.Bu toprak sardı beni .Başkasına aşık olursun diye korkuyorum ,ya beni unutursan?Avuçlarımın arasında resmin öyle masum, öyle güzel ki yıllardır sen hiç değişmedin.Ama gel de beni gör ellerime bir bak..Nasıl da çizgi çizgi..Yüzümü bir gör nasıl da ümitsiz bakıyor gözlerim.Sen gittin gideli… SENDEN BANA SON KALAN BİR KÜÇÜK RESİM AVUÇLARIMDA CEVAP VEREMEZ AMA… AĞLAR BENİMLE KAVUŞMAMAMAYA...

 

 


DÜŞLERİMİN SEVİŞKEN YILDIZI
Bazen insanı düşünmek
İnsanı yüreğinden edebiliyor.
Bazen gözlerin yalanlarını
Yaşlar çekiyor...

Sığınaksız hayatıma
Hoş geldin güzelim!
Kendi içime küçülen dünyama
Hoş geldin!
Çırpındıkça kaybolan düşlere
Hoş geldin!
Şimdi sevmek zamanı,
Ki en doğru becerdiğim.
Çünkü,
Yarınım yamalı benim.
Yüreğimden ömrüm akıyor.
Tut yaralarımı güzelim!

Kundaksız bir zaman ağlıyor.
Mekansız duygularım
Oradan oraya savruluyor.
Ölçülmemiş sınırlarda
Fırtınam,
Kızgın denizlerde
Öfkem.
Tek kişiye ayrılmış kalbim
Acılarım var artık benim.
Bir de olur olmaz sarhoşluğunu
Yaşadığım şiirim.

Gönül odama doldurdum
Ölesiye hasretini.
Camlarda iki parmak buz eriyor
Yalnızlık gibi.
Yalayarak yalnızlığı
Ömrümden aşağı şimdi.
Söndürdüğünde içimdeki közü,
Ne yanacak efkarım,
Ne alevlenecek dilimde uyuşmuş türkü.
Geriye sadece özlem türküleri kaldı bana.
Her şey rüzgar olup kilitlendi
İçimdeki sığınağa.

Düşlerimin pusu,
Hislerimin mayın tutan yanısın.
Ne dokunabildiğim
Ne de vazgeçebildiğim
Utkumsun.
Gereksiz zamanlarda
Yeminini ettiğim,
Yasaların bile yargılayamadığı
Terörist sevdam.

Arsızlığını yaşayamadığım
Ayıbım,
Sınır ötesi
Savaş alanım,
Suçlu sandalyesindeki
Masum sanığım,
Dokunulmazlığım,
Düşlerimin sevişkeni
Yıldızım,
Yasak yüreğinden
Öpüyorum seni..
 


AĞLAMA

sen giderken ağlamamaya söz vermiştim
duramadım sözümde

sen giderken üzülmeyecektim
duramadım sözümde
içimde öyle güzelsinki
hasretin ve aşkın bir bütün sanki
kalbim bekçisi olmuş sevdanın
içimde ona bakıyor özenle
sen giderken ağlamayacaktım
söz vermiştim kendime
yaşamak benim için seni sevmek
ben hiç ölmedim seni sevdiğimde
en büyük darbeyi vursanda bana ben hiç ölmedim seni sevdiğimde
söz vermiştim kendime ağlamayacaktım
söz vermiştim kendime göstermeyecektim gözyaşlarımı
ama gördün,duramadım ben sözümde
ben bir defa daha doğdum sen giderken
son bir kez beni öptüğünde..

HASRET
Her nefes alışımda
Ciğerlerime özlemini çekiyorum
Her sigara yakışımda
Hasretinin kor ateşinde bende yanıyorum
 
 
Pamuk dedim, 
ellerimi tuttu ellerin
Buğday dedim, tel tel döküldü saçların omuzlarına
Güneş dedim, ışık ışık yüzüme vurdu

 

 

güzelliğin
Hayat dedim, karşımda belirdi tabiat kadar gerçekligin
Sevda dedim,
kalbini açtın bana
Aşk dedim, alevinde yaktin beni
Deniz dedim, gözlerime baktı gözlerin

Ve ben!
Gözlerine denizleri sığdırdım...
 
BEN SENİ SEVMEKTEYİM
Yine
yağmur yağmakta bu şehre deniz gözlerinden
Yine tuzlu sular akmakta yüzünün deltasında
Yine dalga dalga kabarmakta
gözlerin
Ve gözlerim bir dalgakıran gibi
Gözlerim
hala gözlerine bakmakta
Ellerim ellerini tutmakta hala
Ve ben seni sevmekteyim
Sevda açmakta bütün
sokaklarda
Sevda satılmakta bütün çiçekçilerde
Sevda kokmakta bütün güller
Ve adın,
adın sevdayla anılmakta
Yine yağmur yağmakta bu şehre yeşil gözlerinden...
 
Bugün yağmur yağıyordu bu şehre yeşil gözlerinden
Ve sen yeşil yeşil bakıyordun
buğulu pencerenden
Dalgalar adını yazıyordu sahilde rıhtım taşlarına
Deniz
gözlerin kumsalları yıkıyordu...
Bugün yağmur yağıyordu bu şehre yeşil gözlerinden
Bir çocuk yağdır mevlam su şarkısını
söylüyordu
Ve sen
Yeşil yeşil bakarken
bugulu pencerenden
Dalgalar adını yazarken sahilde rıhtım taşlarına
Deniz gözlerin
kumsalları yıkarken
Seni düşündüm yine...
Güneş dedim, ışık ışık yüzüme vurdu güzelligin
Sevda dedim, kalbini açtın
bana
Aşk dedim, alevinde yaktın beni
Gül dedim,
içi güldü gözlerinin
Ve ben
Gözlerine denizleri sığdırdım...
 
İşte bak!...
Yine
yağmur yağıyor bu şehre deniz gözlerinden
Deniz gözlerin dolduruyor yaşamın her köşesini
Deniz gözlerin can veriyor
doğaya
Ağaçlar gözle
rinden alıyor yeşilliğini...
Yine yağmur yağıyor bu şehre deniz gözlerinden
Ve ben
Deniz gözlerin doldururken yaşamin
her köşesini
Doğaya can verirken
Ve ağaçlar
gözlerinden alırken yeşilliğini
Seni düşündüm yine...
Bahar dedim, hayalin
doldu gözlerime
Sarı dedim, döküldü saçların omuzlarına
Yeşil
dedim, yeşil yeşil baktı gözlerin
Ve ben
Gözlerine denizleri sığdırdım.
.
Gözlerine denizleri sığdırdım...
 


SANA
neler yazılmaz ki sana
sadece bir bir gülüşüne
o kır çiçeği gamzelerine
neler yazılmazdı gülümama bazen görmüyor insan
sanki tutulup kalıyor
ne zamanki;
ellerinin arasından kayıp gidiyor
bi ipek mendil gibi
karanlık gecede bir yıldız gibi..
yada gülüm
senin bi daha hiç tutamayacağın elin gibi
o zaman aklı başına geliyor insanın
o zaman anlıyor çok geç kaldığını
neler yazılmazki sana
yıllardır sadece bana bakan gözlerine
affet gülüm çok geç gördüm
çok geç anladım
oysa ne çok şey anlatıyormuş gözlerin
ama ben çok geç kaldım
biliyorum her şey için geç kaldım
sen bana o sözlere aşık oldum demedin
sen bana öl dedin..

AĞLADIM

Hüzün yıldızları parlıyor bugün gökyüzünde,
Bu gece yine için için yanıyorum,
Oturmuş seni düşünüp ağlıyorum,
Seni, gidişini, sevişini, herşeyini...
Unutamıyor işte seni şu yaralı kalbim,
Yaptıklarını hatırlayıp, pişman oluyor...
Seni düşünüyorum bu gece, karanlık gökyüzünde...
Simsiyah gökyüzünde parlayan yıldızları seyrediyorum,
Onları sana benzetiyorum,
Kararmış kalbimin bir kenarında yanan meşale misali...
Dedim ya seni düşünüyorum bu gece,
Beni sevdiğini, bana nasıl baktığını, bana nasıl güldüğünü,
Ellerimi nasıl tuttuğunu, ellerini nasıl tuttuğumu,
Büyüyen bir ateş gibi sevgimizin nasıl çoğaldığını,
Ve birgün ansızın beni bırakıp köyüne gidişini...
Son vedanı hatırlıyormusun, gözlerime ağlarcasına baktığını,
Gözlerini kalbime gömdüğünü hatırlıyorum,
Bir daha çıkamasın diye...
Çıkamadılar zaten kalbimden gözlerin,
Ölüler dirilirler mi ki gömülenler çıksın, gitsin?
Gittin son bir "bende seni seviyorum aşkım diyerek" gözü yaşlı,
Elimde hatıraların, ardından dakikalarca baktım, ağlamaklı,
Sıkıldım, üzüldüm, perişan oldum

Uzaklara gittin, belki bir daha geri dönmemecesine,
Özledim seni deliler gibi, özlüyorum hala...
Sen bir yerde ben bir yerde, yinede sönmedi sevgimiz,
Aksine çoğaldı dağlar gibi oldu hasretimiz...
Hep seni hayal eder, hep seni düşünürdüm,
Sesini duyunca yaşar, duyamayınca ölürdüm,
Aradık birbirimizi aylarca yıllarca

Ne yazık ki hiç bulamadık birbirimizi,
Kırıldın, ağladın, affettin ama hep sevdin,
Beni sevdin gülüm beni, kalbi kırık bir vefasızı,
Yine kırıldın, yine ağladın, yine affettin...
Sevdiğini en mutlu gününde öldürdün, ve ardına bakmadan gittin...
Beni benle başbaşa bıraktın, yıkıldım, üzüldüm, kırıldım...
Hiçbir şey kalmadı, senden başka kalbimde,
Hatıraların, gözlerin ve sözlerin dışında...
Şiirlerini getirdiler bana,
Beni öldüren şiirlerini...
Vefasız dediğini duydum, yıkıldım,
Düşündüm seni gecelerce daima tek başıma,
Şiirlerin öldürdü, hasretin yaktı yüreğimi,
Kırıldım, üzüldüm, yıkıldım ve en sonunda ağladım...
3 kişi ağladık sana; ben, kalbim ve gözlerim...
Sana yandım, seni sevdim, seni hatırladım heryerde...
Belki birgün sesini duyarım umuduyla telefon bekledim günlerce,
Telefon gelmeyip sesine hasret kalınca ağladım ağladım,
Sana yaptıklarımı ancak o zaman anladım...
Duydum ki kalbini vermemişsin kimseye,
Olurda içinde görürler beni diye...
Benim kalbimide istediler, ama vermedim kimseye,
Olurda içinde seni görürler diye...
Gökyüzü yıldızlar ile doluydu, ben hep seni düşünürken,
Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyorlar diye,
Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın,
Hep göz kırpardın uzaktan, sessizce,
Bense hep seni bekledim kırık kalbim, yaşlı gözlerimle...
Bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp ağlıyorum,
Seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde...
Düşmüyor adın hiç dilimden,
Öleceğim gülüm bir gün ben, senin sevginden, senin derdinden...
Bir gün göreceğim yine belki seni,
Seni, beni unutmuş, benim olmayan seni...
İşte o an aşkımın gözyaşlarını hatırlayacağım,
Ve yine bir köşeye oturup ağlayacağım...
Yemin ettim senin üstüne sevmeyim başkasını diye,
Ve heryerde, her zaman tekrarlıyorum yeminimi;
Seni unutmam için öldürseler bile,
Karşılık olarak dünyayı verseler bile,
Darağacı kurup idam etseler bile,
Senden başkasını asla sevmeyeceğim...


- - - RÜYA - - - -

Bu akşam rüyamda,ben seni gördüm
Yanıma çağırdım,gelmem diyordun !
Küsmüsün diyerek,bir neden sordum
Apansız bağırdın,bilmem diyordun !

Şaşırıp kalmıştım,ben bu haline
Bir isyan çökmüştü,sanki diline
Hüzünlü nameler,gönül teline
Vurdukça,bir türlü,gülmem diyordun !

Sitemim döküldü,o an sözümden
Göz yaşım,aktıkça,sızdı yüzümden
Hiç bakmadın bana ,gönül gözünden
Damlayan yaşımı,silmem diyordun !

Çevirip gitmiştin,hemen başını
Çıkmaza döndürdün,sabır taşımı
Ben sana neyledim,çatıp kaşını
Sineni yaralar,delmem diyordun !

Uyandım uykudan,sen yanımdaydın
Demek ki,o an sen,her anımdaydın
Ben kabus görürken,baş ucumdaydın
Kıyamam uykuna,bölmem diyordun!
Kıyamam uykuna,bölmem diyordun..!

------SENİ SEVİYORKEN------

Böyle sürüp gitmemeli bu sevda
Seni sensiz yaşamamalıyım günler boyu
Avunmamalıyım hayalinle saatlerce
Sana böyle yanarken!

Her gece ıslanmamalı yanaklarım
Şarkılarda bulmamalıyım kaderimi
Göz göz olmamalı yüreğim
Seni beklerken!

Gel! En tenha saatlerde çık sokaklara
Yalnız ol! Beni bekle! Dertleşelim seninle
Bitmeli bu hüzün, bitmeli bu keder
Mutluluk varken! ...

Bak! Gökyüzü mavi, yapraklar yeşil
Bu mevsim bir daha gelecek değil
Ayrılık mı? Yakışmaz bize
Daha dün aşkı ararken!

Bırak artık söylesin türküleri sevdamızın
Bırak yaşatalım içimizde o kör aşkı
Neden saklanalım?
Neden gizleyelim ki!
Sen beni, ben seni
Seviyor seviyorken!

 

AŞK GÜLÜM

Bir goncaya rastladım
Sanki beni bekleyen
Göz yaşlarımla suladım
Aşkımla hayat verdim.

Sevgimle büyüdü yaprakları
Bir güle dönüştü goncası
Gözüm gibi baktım
Her kötülükten korudum.

Kem gözlerden sakındım
Kötü bakışları kınadım
Ya biri koparırsa seni
Ya ayırırlarsa benden.

Ya başka el de gezersen
Dayanır mı bu yürek
Yokluğuna,sensizliğe
Gülümü koparmayın.

Narindir,zariftir,eşsizdir
Eşi benzeri yok tektir
Sevgisiz yaşayamaz solar
Her gönle giremeyen çiçektir.

Ayırmayın onu benden
Gülüm olmadan yapamam
Solar elinizde dayanamam
Gülüm olmazsa ben yaşayamam.

Yaz bitti sonbahar geldi
Hazan rüzgarları başladı
Yine yağmur yağacak
Tekrardan fırtınalar kopacak.

Etrafı beyaz örtüler saracak
Nasıl direnir nasıl dayanırsın?
Seni saklamalıyım
Yüreğimin sımsıcak yerinde.

Zalim yıllara aldırmadan
Bir sonraki bahara
Hatta bir sonrakine de
Yaşatmalıyım seni zamana inat.

Bir gün bir gün tökezledim
Gülümü elimden düşürdüm
Yitirdim,kaybettim ömrüm yitti
Dünyam karardı zindana döndü

Aradım gülümü aradım hemde çok
Hayata küser oldum özlemler yüceldi
Bir gün….. bir gün……
Köhne bir köşede önüme çıktı
Oda üzülmüş boynu bükük yıkıktı.

Sineme bastım sarmaladım onu
Sıcaklığımı verdim sevgimi sundum
Yaprakları canlandı hayat buldu
Kavuştum gülüme bırakmam seni asla.

Ve bir kere daha anladım ki
Sensiz hayat anlamsız boş
Bir kez daha fark ettim ki
Bensizde sana yaşam zor.

Sarılalım el ele gönül gönül e
Sonsuza dek ilelebet
Andımdır dünya yıkılsa
Bırakmam seni asla asla asla

Gücüm yettiğince ömrüm el verdiğince
Sonsuz dek ebediyete kadar
Benim solmayacak gülümsün
Canıma can katan ömrümsün…

Delicesine seviyorum seni…
SENİ SEVİYORUM…

ADINI KOYDUM

Korkularıma adını koydum
Ya gidersen bir gün
Benim olmadan kaybedersem seni
Liğme liğme olmazmı yüreğim?
Dururmu ağlamaklı gözlerim?
Adını koydum,
Hep senle başlayıp,benle biten korkularıma

Günlerime adını koydum
Ya gelirse ayrılacağın zaman
Senin olmadan bırakırsan beni
Izdırap olmazmı sensiz gecen yıllarım?
Çöle dönmezmi çiçek açan kırları?,
Adını koydum,
Hep benle başlayıp,benle biten günlerime

Düşlerime adını koydum
Ya başkası girerse rüyalarıma
Sensiz kalırsa gecelerim
Kabus olmazmı bu düşler bana?
Uyku girermi bu gözlere bir daha?
Adını koydum,
Hep senle başlayıp senle biten düşlerime

Sevdama adını koydum
Ya biterse bir gün bu sevda
Tek başıma yaşamaya mecbur kalırsam
Yıkılmazmı bu dünya başıma?
Yemin etmezmi bu gönül bir daha aşka?
Adını koydum,
Hep benle başlayıp asla bitmeyecek sevdama 



Beni Anla Sevgilim

Sana elimi süremiyorum derken,
umutsuzca dokundum.
Sadece dokunmak bile,
tüylerimi ürpertiyor.
Bütün düşüncelerimi alıyorsun başımdan.

Çıplak omuzlarına dokunuyorum.
Avuçlarımı cayır,cayır yakıyorsun.
Birden alev alıyorum.
Sen istiyorsun,
Ben sana yanıyorum.
Çakmış olduğun kıvılcım
Yüreğimde ateşten bir top oluyor.
Yüreğimi sana veriyorum.

Karşımdasın bir tanem.
Bakışlarımla soyuyorum.
Bakışlarımla okşuyorum.
Bakışlarım olmazsa olur,
dokun diyor.

Bütün düşüncelerimden,
özgür ve arınık.
Darılma bir tanem.
Dokun diyor,
dokunuyorum sana 

Ben Seni Ben Gibi Sevdim

Sevdalarda kural midir bilmem?
Aramizda karli daglar oldu önce...
Bense günesi avucuma alip,
Daglardaki kari erittim...
Yine de yol vermedi daglar ama;
Seni kendime Sirin yaptim,
Daglari delerek sana geldim,
Ben seni Ferhat gibi sevdim...

Yol bu....
Bin bir türlü zorluk vardi önümde,
Fakat, yorulmadim yürümekten,
Yilmadim sana gelmekten..
Ellerim çatladi, kurudu dudaklarim.
Dudaklarimi degil, sulari islattim,
Seni kendime Leyla yaptim,
Ben seni Mecnun gibi sevdim...

Uzadikça uzadi sana gelen yollarim.
Yasadikça ömür, gittikçe yol bitermis,
Ömrüm bu yolda bitsin diyerek,
Yol gittikçe ben gittim,
Sanma ki gitmekten bittim.
Seni kendime Asli ettim,
Ben seni Kerem gibi sevdim...

Her seye küstüm bu sevda yüzünden.
Hatta kendime bile küstügüm oldu da,
Hayata ve sana küsemedim gülüm.
Bu bendeki, ne hirsti, ne de cesaret.
Içimde Ummanlari tasiracak bir sevda,
Okyanuslara sigmayacak bir arzu vardi.
Belki de sendin bu büyük Arzu,
Ben seni Kamber gibi sevdim.

Farz et ki ben anamdan yeni dogmusum,
Üzerimde bir kat elbise bile yok.
Her insan çiplak dogmaz mi gülüm?
Ama ben,
Çiplak fakat,
Kocaman bir yürekle dogmusum.
Belki Ferhat, belki Mecnun,
Belki Kerem, belki Kamber kiskanacak ama;
Biliyor musun o kocaman yürekle,
Ben seni, BEN gibi sevdim.

KAÇAMAK
Kaçamak bakislarla
Yasiyoruz ömrümüzü
Bakmayi ögrenmeden önce
Bakislarimizi kaçirmayi
Ögrendik çünkü...

Kalbimle saklambaç
Oynamaktan
Yoruldum bugün
Beni bulmasini
Istiyor
Ama
Yüzlesmekten korkuyorum

Yalniz yüksek tepelerde
Ve insan ayaginin
Degmedigi yerlerde
Kalmisti kar
Çiplak kavak agaçlari
Hiç kipirdamadan
Suskun
Öylece
Günesin gelip kendilerine degmesini
Bekliyorlardi

Sen de hiç
Böyle bekledin mi
Bir seyi? 

BIZIM SOKAKLAR


Duygusuz halde gezerken dün aksam,
Ilk bulustugumuz hatta tanistigimiz o şehirden geçtim.
Bizim şehirleri kar kaplamis askim,
Benim duygularim gibi bembeyaz,
Senin duygularin gibi soguk.
Ilk elimi tuttugun yerde,
Yüregim buz tuttu kaldirimlar gibi.
Hatirlar misin canim;
Nasilda gizlice bulusmustuk.

İlk defa seni evine bıraktığım gündü

Hatırlarmısın
Karanlik sokaga inat birlikte ürkmeden yürümüstük.

Selma bana kızmıştı senle yürüdüm diye

Hani eğlenceden dönüyorduk
Kiskandirma çabalariyla saçma saçma konusup gülmüstük.
Bir gün bizim sokaga da günes dogacak,
Bizim sokaga da gelecek bahar,
Buz kaldirimlarin sertligi sogugu gidecek,
Ama unutma ki;
Bembeyaz kar da yok olup eriyecek.
Geriye kalanlarsa kaldirimlar hatiralar ve...
O kaldirimlarda yürüyen
Pismanligi yasayan BİZ....
Yalnizliga mahkum olan BEN....

BİRİSİ

Bir sey var aramizda,
Senin bakisindan belli,
Benim yanan yüzümden.
Daliveriyoruz arada bir,
Ikimiz de dogru seyi düsünüyoruz belki,
Gülüserek basliyoruz söze,
Bir sey var aramizda,
Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek,
Fakat ne kadar saklasak nafile,
Bir sey var aramizda,
Senin gözlerinde isildiyor,
Benim dilimin ucunda.

Aslinda Bu Denli Güzel Kokmaz

Aslinda bu denli güzel kokmaz hiç bir karanfil,
Onda seni kokladigimdan bunca güzel.
Aslinda bu denli güzel olmaz hiç bir Sariyer,
Orda seni öptügümden bunca güzel.
Aslinda bunca güzel olmaz hiç bir dünya,
Seni sevdigim için dünya da böyle güzel.
Aslinda bu denli deli degildim sor kime istersen,
Sevince seni delilik bile bak ne güzel.
Aslinda sen dünya güzeli degilsin,
Sevdigim için dünyada tek güzelsin...

SEVDİM

Ben sende neleri sevdim biliyormusun?
Ben sendeki sadeligi sevdim.
Ben sendeki sakin tavirlari sevdim.
Ben senin diger insanlardan farkli olan yanlarini sevdim.
Ben sendeki seni sen yapan detaylari sevdim.
Ben seni sevdim...

VAZGEÇME

Vazgeçme gülmekten,
Vazgeçemem gülüsünden.
Vazgeçme mutluluktan,
Vazgeçemem mutlulugundan.
Vazgeçme sevmekten,
Vazgeçemem sevginden.

SENDEN GEÇEBİLMEK

Bir sen vardi senden ilerde,
Ona ulasmak için senden geçmem gerekiyordu,
Bir senden,
Birde sana olan sevgimden vaz, geçemedim.

Bir anlami yoktu sözlerin,
Anlamsizliga anlam aramaktan baska.
Bir tek dogru vardi tüm yanlislarin ortasinda,
Ona sarildim,kalbimin dogrusuna.

Acitmiyor canimi artik yasananlar,
O koca yalnizliklar,
Sen uzaklastikça büyüyen sensizlik,
Yoklugun kadar.

Hersey bitermis bir noktada,
Birsey hariç,
Sevgi yasarmis,
Adi bilinmeyen mekan ve zamanlarda.

Istemeden oldu hersey,
Istenerek yasanmazmis zaten duygular.
Bir tek seyi çok istedim istemsizliklerde,
Seni daha çok sevmeyi.

En Çok Gözlerim Özledi

Sabah uyanmistim kabuslarla...
Gözlerim etrafa bakti,korkuyla.
Aklima birden düstün sevgilim,
Sevdigin, sevgin.
Ve gözlerin...
Titredim birden,
Vücudumu saran özlem yanginini
Daglarin zirvesindeki
Sislerle kavusturmak istedim...
Hep gözlerin düstü gözlerime,
Ve en çok gözlerim özledi seni.
Kararli kararsiz,belli belirsiz,
Yasadigim sevgimden,zaferlerle döndüm...
En çok gözlerim sevindi kazandigim zafere.
En çok gözlerim alkisladi ve gülümsedi.
Buruk bir sevinci yasarken.
En çok gözlerim
En çok yüregim
En çoklardan daha çok gözlerim
Özledi seni
Bilmem sen de,
Özledin mi Beni?


 

Ben seni
Ben seni kusursuz tenin için sevmedim,
Sevginin tenime kattigi ates için sevdim.
Ben seni güzel gözlerin için sevmedim,
Gözlerinin gönlüme kattigi anlam için sevdim.

Ben seni sicak dudaklarin için sevmedim,
Dudaklarindan dökülen, sevdanin yankisi sözlerin için sevdim.
Ben seni güzel ellerin için sevmedim,
Ellerinle elime degil,yüregime dokunabildigin için sevdim.

Ben seni yürüdügümüz yollar için sevmedim,
Yüregimizin götürdügü yere,asla yalniz yürümeyecegimiz için sevdim,
Ben seni beni öptügün için sevmedim,
Ilik nefesini içime çekebildigim,senden bir seylerin içimde oldugu için sevdim.

Ben seni zamanlarima mutluluk kattigin için sevmedim,
Tüm zamanlari asip,özlemleri bir sarilmayla yendigimiz için sevdim.
Ben seni sevgilim oldugun için sevmedim,
Sevgimin en saf haliyle,sonsuza kadar kalbinde yasayacagi için sevdim.


YARINA SAKLADIM
Seni ektim yillardir,
Biçecegim günü bekleyerek
Seni özledim hep,
Bir saniye bile geçirmeden
Seni okudum çocuklugumdan beri
Tarihte, felsefede, makalelerde, köse yazilarinda
Seni yasadim ben,
Dogdugum günden beri
Zemheride, hazanda
Humuslu topragima seni ektim ilkbaharda

Yarina sakladim seni,
Simdi saat yarina çeyrek var
Yillardir bu istasyonda,
Bes çeyrek trenini bekledim
Bir gün getirecek diye seni
Yarina sakladim seni,
Her gün bir kat daha fazla
Inanki bir gün bile vazgeçmedim senden
Allah sahidim, sabah ezanlarinda

Saat bes çeyrek,
Tren yine transit geçti bu sabah ta
Yarina yasamak kaldi bana
Yarina saklamak seni,
Bana kalan... 

SÖZ VERİRİM
Bugün olduğu gibi yarın da, yarından sonra da, Ondan sonraki günlerde de gözlerimdeki yerinin değişmeyeceğine...
Seni bir ömür seveceğime...
Kelebeklerin renklerinin insanı büyülemesi gibi, yarınımda da hep sevginle yaşayacağıma...
Her bakışında okuduğun o gözleri her zaman yanımda göreceğine, en yakın dostun, en yakın sırdaşın, en yakın arkadaşın olacağıma...
Sıkıntının sıkıntım; üzüntünün üzüntüm olacağına...
Her kızgın anını çiçeğe dönüştüreceğime...
Her üzgün anında tebessümün geri gelmesi için elimden geleni yapacağıma...
Asla ve asla soğuktan ve yanlızlıktan üşümeyeceğine...
Yanında olmadığım ve varlığıma ihtiyacın olduğu her anda bir rüzgar olup seni saracağıma...
Gözümün gözüne değdiği her an; sana yeniden aşık olup seni bir periye dönüştüreceğime...
Yaşam boyu her sabah sana aşık olarak uyanacağıma...
Sen uyurken sana bakıp, Sen ve Ben için dualar edeceğime...
Hasta olduğun zaman sana çorba yapacağıma...
Seni asla üzmeyeceğime...
Seni kızdırırsam.Bunu bilmeden yapacağımdan hemen özür dileyeceğime...
Beni tanıdığın gün, benden gördüğün neyse, ömrünce aynı beni göreceğine...
Sevgimin asla değişmeyeceğine...
Sevgimin asla azalmayacağına...
Bilakis her gün büyüyen bir sevgiyi dönüp mutluluk ormanlarına seni taşıyacağıma...
Senin herşeyin önünde olduğun gerçeğinin asla değişmeyeceğine...
Seni asla ihmal etmeyeceğime...
Senin sadece 14 Şubat`ta değil, 365 tane Sevgililer Günü`nde 365 tane ismin olacağına...
Sana yalan söylemeyeceğime...
Başkalarının yanındayken seni asla unutmayacağıma...
Elini usul usul, korka korka tuttuğum o ilk gündeki aynı heyecanı hep yaşayacağıma...
Bir ömür senin elini bırakmayacağıma...
Bir ömür Can`ım olarak kalacağına...
Tüm balonları senin için gökyüzüne salacağıma...
Tüm çiçeklerde seni göreceğime...
Okyanuslarda seni dalga yapacağıma...
Yıldızlara kement atacağıma...
Gökkuşağına salıncak kurup 7 renge senin rengini karıştıracağıma...
Her satırda seni yazacağıma...
Seni çizeceğime ve sana sesleneceğime...
Hiç bir şeyin, hiçbirzaman senin önüne geçemeyeceğine...
Her günün bir öncekinden daha güzel olacağına...
Her anın unutulmazlık zincirine bir yenisini ekleyeceğine...
Sana her zaman HAYATIM diyeceğime...
Seni sonzukluk kadar çok seveceğime...
Sen, ''SEN'' olduğun için seni seveceğime...
Seni ''Bir ömürden de öte'' seveceğime...
Seni Seviyorum diyeceğime... 
SÖZ VERİRİM...


Benden,seni anlatmamı isteselerdi ,
Bir yürek anlatırdım içinde koskacaman bir dünya , dünyada kocaman bir fener ve sevgi yolu aydınlatan.


Deselerdi yaz onu ;
Yazardım en güzel şiirleri dilsiz istekleri dipsiz kuyu sarınçlarında
yuvarlanan aşkları. yazardım parmaklarım morarıncaya kadar yazardım, yüreğim yorulup duruluncaya kadar.

Deselerdi ciz onu ;
Cizerdim dünyayı , dunya her tarafı yedi veren gülleri yedi renk açan
en mevsimsiz çiçeklerin açtığı nakışlı oyalı özenli bir dünya Ve
korkardım kendi çizdiğim dünyaya dokunmaya , korkardım çiçeklerin yaprakların solmasından.

Deselerdi kim O ?
O derdim o işte yüreğinde deryaları taşıyıpta tek bir dünyalıya konuşamayan,
O sınırsız sevgi deryasında yelken açıp giderken sevgisini utangaç kişiliğine gömen biri idi.

Ve O derdim ;
Beni sabahlara kadar kendisini düşünmek zorunda bırakan insafsız biri O konuşsa yüreğindeki allı tebessümlerde kaybolurdum , konuşsa yanmadan yıkılmadan söndürürdü beni derdim. Sigaram kadar tiryakisi olduğum içkim kadar başımı döndüren, görmediğim kadar özlediğim, özlediğim kadar dokunamadığım, dokunamadığım kadar ürkek...

Ve O derdim
Yaşayıpta yitirdiğim değil yaşamayıpta bilmek istediğim , konuşmasını beklediğim
kızıl dudaklarına hasretlendiğim hasreti ile eridiğim , yanımda iken
bile özlediğim gittiği yolu kıskandığım aydınlık günlerimi aradığım
"""" O DERDİM """"


Sen de içimde aşkın ateşini yaktığın için bu kadar güzelsin. Ve ben senin güzelliğini bildiğim için en mutlusuyum insanların, en bahtlısıyım. Aşk olmasa güzellik de olmazdı. Ne güzel olmayan bir aşk gördüm, ne aşkın olmadığı bir güzellik.
Güzellik bir bütündür, bölünemez. En güzel tabloyu bin parçaya bölsek, yine bölmüş sayılmayız. Her parçası ayrı ayrı güzelse. Sende öylesin bir bakıma. Her yerini ayrı ayrı sevmekle, sana bir bütün olarak tapmak arasında hiçbir fark yok. Tutsam gözlerin desem. Günün her saatinde gözbebeklerinin aldığı eşsiz renkleri anlatmaya kalksam. Bakışlarının, dudaklarından çıkan kelimeye uygun bir anlam taşıdığını söylesem. Çoğu zaman kirpiklerinin arasında bir güneşin doğuşunu seyrettiğimi, gözlerine baktıkça ilahi bir musikiyi duyar gibi olduğumu, bakışlarının bir şiircesine beni mest ettiğini bir kere, bin kere, bir milyon kere daha haykırsam; ne çıkar.Sen yalnız göz değilsin ki.! Tutsam dudakların desem; dudaklarının hiçbir dudağa nasib olmayan tadını söylesem, öpüşlerinin kanılmazlığını anlatsam ve seni, her görüşümde yeniden bir kere daha dünyaya geldiğimi bir kere, bin kere, bir milyon kere tekrarlasam; ne çıkar.Sen yalnız dudak değilsin ki.! Tutsam tenin desem; teninin kokusunu versem çiçeklere. Tutsam ellerin desem; ellerinin saçlarımı okşayışındaki şefkati versem bütün hastalara, yoksullara, öksüz çocuklara, bütün bedbaht insanlara. İnan o zaman çiçekler daha güzel, insanlar daha mutlu olurdu.
Senin güzelliğinin anlamı, bütün güzellikleri anlamsız kılıyor artık.

Hep birşeyleri yarım bıraktık
Masadaki şarabımızı
Tabaktaki yemeklerimizi
Hep yarım bıraktık
Hiç bitiremedik
Hep zamanla yarıştık
Ama birbirimize doyamadık
Güneşi aynı günde doğup batıramadık
Vaktimiz yoktu ayrıldık
Bir filmin tamamını seyredemedik hiç
Sonu da başına benzeyecek nasıl olsa diye
Sevişmelerimiz de yarım kaldı
Herşeyin yarımı gibi
Soyunmaya hiç vakit bulamadık
Giyinmesi zor olur diye
Kelimeler mi?
Onlar da yarım kaldı
Hiç anlatılmadı
Hiç paylaşılmadı
Birgün gözümden akan
Bir damla yaşla,
Gitti onlar da
Ve sevgilim acılarım kaldı içimde
Giderken bende
Yüzlerce sen kaldın geride
Gel,
Şimdi al götür o yarımlarımı.

Istersen

Kırmızı bir gül yolladım sana..
İstersen kabul, et istersen etme..
Kalbimin sesini yolladım sana..
İstersen evet de, istersen deme..
Ömrümüz geçiyor ah ile vah ile..
İstersen sitem et, istersen etme..
Zaman bir su gibi akıp geçiyor..
İstersen bir yudum iç, istersen içme..
Sana gönlümden geçeni sundum..
İstersen red eyle, istersen etme..
Sana gel diyorum çok geç olmadan..
İstersen koş gel, istersen öldür..

 

sen beni yanilltin

Omrumun ilk baharinda ciktin karsima.
Biraz umursamaz bir tavirla cikmistim bu ask yoluna.
Omrumun yanilmam dedigim yillarinda,
sen beni yanilltin o guzel tavrinla...

Sevgin gun gun buyumus icimde,
su bombos kalbimde.
Olmezmiyim senin ugruna, olmezmiyim.

Sevmek mi, tovbeler olsun derdim kendi kendime.
Ama sen beni yanilttin o guzel gozlerinle...

Vakit geldi geciyor



Vakit geldi geciyor
Ben yokum gidiyorum
Gozlerimle kalbimi
Sana birakiyorum

Biri benim gozumle
Kendini gormen icin
Oteki de gercekten
Tek beni sevmen icin

Bilmem sonra ne yaparsin
Cikarip atar misin
Yoksa sendeki benle
Omrunce yasar misin?

 

SENİ DÜŞÜNSEM
 
Ne zaman seni düşünsem,
Çoğalır içimde gül bahçeleri,
Gözünün baktığı yerde,
El değmemiş tomurcuklar uyanır sevdama,
Mavi denizi, yüce dağları daha bir sever olur gönlüm,
Ne zaman seni düşünsem,
Güneş yeniden doğar üzerime,
Yıldızlar sevişir gökyüzünün gönül bahçelerinde,
Sevda ırmağında boğulur öpüşlerim,
Seninle uyur, seninle uyanır düşlerim..

Canima

Karanlik gökyüzünde isik gibisin,
Asik olan bülbülün gülü gibisin,
Kalbimin içinde taht kurmus gibisin,
Ugruna gönül verdigim sevgilimsin.

Sevgi bende bir hayalken ümit oldu,
Topragim çorak iken güllerle doldu,
Mutluluk dallarima bülbüller kondu,
Yoluna yürek koydugum sevgilimsin.

Dünyamin varligi, anlami sensin.
Bu kiraç toprak sensiz nasil yesersin,
Gülüsün essin baharim neselensin,
Yaninda sevda oldugum sevgilimsin.

AĞLADIM

 

Hüzün yıldızları parlıyor bugün gökyüzünde,
Bu gece yine için için yanıyorum,
Oturmuş seni düşünüp ağlıyorum,
Seni, gidişini, sevişini, herşeyini...
Unutamıyor işte seni şu yaralı kalbim,
Yaptıklarını hatırlayıp, pişman oluyor...
Seni düşünüyorum bu gece, karanlık gökyüzünde...
Simsiyah gökyüzünde parlayan yıldızları seyrediyorum,
Onları sana benzetiyorum,
Kararmış kalbimin bir kenarında yanan meşale misali...
Dedim ya, seni düşünüyorum bu gece,
Beni sevdiğini, bana nasıl baktığını, bana nasıl güldüğünü,
Ellerimi nasıl tuttuğunu, ellerini nasıl tuttuğumu,
Büyüyen bir ateş gibi sevgimizin nasıl çoğaldığını
Gözlerini kalbime gömdüğünü hatırlıyorum,
Bir daha çıkamasın diye...
Çıkamadılar zaten kalbimden gözlerin,
Ölüler dirilirler mi ki gömülenler çıksın, gitsin?
Gittin son bir veda ile gözü yaşlı,
Elimde hediyiye verdiğin saat, ardından dakikalarca baktım, ağlamaklı,
Sıkıldım, üzüldüm, perişan oldum ama ağlamadım...
Ağlayamadım, engel oldu gururum, engel oldu aşkım,
Uzaklara gittin, belki birdaha asla geri dönmemecesine,
Özledim seni deliler gibi, özlüyorum hala...
Sen bir yerde ben bir yerde, yinede sönmedi sevgimiz,
Aksine çoğaldı dağlar gibi oldu hasretimiz...
Hep seni hayal eder, hep seni düşünürdüm,
Sesini duyunca yaşar, duyamayınca ölürdüm,
Senden ayrılınca kaldım çaresiz, sevgisiz ve birde sensiz,
Hep sensizdim zaten ama şimdiki kadar asla değil...
Parçalanmış bir kalbe sahip oldun mu sen hiç?
Parça parça edilmiş, yıkık ve virane,
Bir o kadarda vefasız...
Önceleri üzüldüm, yıkıldım ama asla ağlamadım...
Geldi geçti deyip senide gözlerin gibi kalbime gömdüm...
Unuttum dedim, unutacağım dedim,
Unutamıyorum dedim, UNUTMAM dedim... 
Hatıraların, gözlerin ve sözlerin...
Şiirlerini getirdiler bana,
Beni öldüren şiirlerini...
Vefasız dediğini duydum, yıkıldım,
Düşündüm seni gecelerce daima tek başıma,
Şiirlerin öldürdü, hasretin yaktı yüreğimi,
Kırıldım, üzüldüm, yıkıldım ve en sonunda ağladım...
3 kişi ağladık sana; ben, kalbim ve gözlerim...
Sana yandım, seni sevdim, seni hatırladım heryerde...
Belki birgün sesini duyarım umuduyla
Telefon bekledim günlerce,
Telefon gelmeyip sesine hasret kalınca

Ben aradım aradım ama duyamadım sesini 
Ağladım ağladım,
Sana yaptıklarımı ancak o zaman anladım...
Duydum ki kalbini vermemişsin kimseye,
Olurda içinde görürler beni diye...
Benim kalbimide istediler, ama vermedim kimseye,
Olurda içinde seni görürler diye...
Gökyüzü yıldızlar ile doluydu, ben hep seni düşünürken,
Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyorlar diye,
Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın,
Hep göz kırpardın uzaktan, sessizce,
Bense hep seni bekledim kırık kalbim, yaşlı gözlerimle...
Bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp ağlıyorum,
Seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde...
Düşmüyor adın hiç dilimden,
Öleceğim gülüm bir gün ben,
Senin sevginden, senin derdinden...
Bir gün göreceğim yine belki seni,
Seni, beni unutmuş, benim olmayan seni...
İşte o an aşkımın gözyaşlarını hatırlayacağım,
Ve yine bir köşeye oturup ağlayacağım...
Yemin ettim senin üstüne sevmeyim başkasını diye,
Ve heryerde, her zaman tekrarlıyorum yeminimi;
Seni unutmam için öldürseler bile,
Karşılık olarak dünyayı verseler bile,
Darağacı kurup idam etseler bile,
Senden başkasını asla sevmeyeceğim

SEN
Sen gözlerimin ufkunda tüterken
Hüzün yağmurları yağmazdı günlerime
Ilıman ikliminle dolardı içim
Nasıl da sokulurdu ellerin ellerime.
İnce bir yapraktı saçların;
Yaşlanmış ağacımın dallarında
En gür şafaklar sökerdi
Aşkımızın yollarında.

Sen sıcak gülüşlerde yaşardın
Avuçlarında hep bahar yağmuru.
Yirmi yaşın elleriyle okşardım seni
Uzandığımız gök maviydi ve deniz duru...

Kaçıp sana sığınırdım
Geceler üstüme üstüme gelince.
Sonsuz mutluluklar ormanında
Bir nazlı geyik gibiydin ince.

Bir sen güzeldin benim için,
Bir de yüzünde açan karanfil.
Öyle çok esiyordun ki içimde
Bahar rüzgârı gibi efil efil...


SENİ BENDE UNUTTUN
Bir akşamüstü bir rüzgâr yapıştı belime, içtik beraber.
Sarhoşluk daha çok acıtır dedi, gözleri yaşararak.
Önce inanmadım.
Sonra kudurdu, kudurdu.
Başım döndü, bağırdım...

"Sen, giderken gülüm izlerini silmeyi unuttun.
Sen, giderken bitanem, bende bıraktıklarını almayı unuttun.
Sen, giderken aşkım, sen hâlâ bendeydin.

Çalan bir müzik parçasının sözlerinde unuttun kendini.
Bir ağustos akşamında unuttun beni ve seni.
Süzülen damlaların sıcaklığında,
Sensiz bir gecenin sabahındaki hıçkırıklarda unuttun seni.
Terasda içilen bir bardak çayda
ya da bir bardak birada unuttun.
Bir mangal ateşinin sonrasında, yanmış közlerde unuttun.
Kastamonu'nun o güzel sokaklarında,
O ıssız kalabalıkda unuttun kendini.
Söylenen yalanlarda, 'iyi ki varsın'larda unuttun seni ve beni.
Geceleri baktığımız o yıldızlarda unuttun bizi.

Bir daha birlikde gidemeyeceğimiz
çay bahcesinde, Papatya'da unuttun bizi.
Adını bir türlü koyamadığın
gelecekdeki güzel günlerimizde unuttun.
Beraber yakılan sigaralarda unuttun bizi.
Sen giderken bitanem,
SENİ BENDE UNUTTUN !!!."


EYLÜL BAKIŞLIM
Bende olduğundan beri
ne zaman aynaya baksam; kendimi bulamıyorum.
Gözlerimde gözlerini, dudaklarımda gülüşünü görüyorum.
Hep nefesini soluyorum, tenimde bir ürperti beliriyor.
Koca şehir susuyor sadece sesin çınlıyor kulaklarımda.
Bakabildiğim kadar ileride, dokunabildiğimce yakındasın
ama hasret kalıyorum bebek yüzlüm gülüşüne.

İstanbul gibi bakıyorsun bana, gizemli ve buğulu.
Hem içinde olup, hem yalnız yaşamak bilsen ne kadar zor geliyor.
Hayat kavgasını sürdürüyor sevdam.
Aşk can çekişiyor gecelerimde.
Tenine susuyorum Marmara’nın derinliklerinde.
Yeditepe çalıyor sanki seni benden, yavaş yavaş tüketiyor.


Gökyüzüne yıldızlarla tutunan peçesini çıkarıyorum karanlığın.
Pencereden yatağına süzülen ay ışığı olmak,
yüzünü sürdüğün yastık olup düşlerine avuç açmak için.
Bedeninde serilmeliyim gece gibi.
Meleklerin uyurken bıraktığı gülüşü seyretmeliyim başucunda.


Kalmamı istermisin, yıldızlar bir bir gömülürken sabaha?
dokunmamı istermisin ayaz düşen tenine?
Hani utanmazlığın koynunda
kendinle sevişmelerinde yanında olmamı istermisin ?


Kuruyan teninde terden boncuklar yapabilirim,
güzel bir melodideki piyano tuşları gibi dokunabilirim vücuduna,
kıvrımlarınla ahenkli yaşayabilirim seni.
Rüzgârın dağlarla kucaklaşmasını,
dalgaların kıyılara cilvelerini getir aklına.
Önce, süzülmelerini hisset kumlara köpüklerinin,
sonra kızışan rüzgârla tut ellerimi.
Tüm gücünle sarıl biçare kimliğime.
Açlığımı, susuzluğumu, sırlarımı bitir gecede.
İçimde kıpırdanışların, yüreğimde sıcaklığın, dudaklarımda
titreyişleri sevdanın, tenimin ürpertisinde nefesin olmalı...


Dağıt, hazan düşen yatağımı. Güneşim ol eylül gözlüm.
‘Seni istiyorum’ diye yutkunduğum nefesimi al dudaklarımdan,
sırlarımı çöz öpüşlerinle. Ay gibi yum gözlerini geceye,
yıldız gibi kay geç düşlerimden. Tadını bilmediğim,
tenine düşmediğim hayal olmaktan çık, dökül şehvetinle.


Söyleyemem sana yanan tenimi, kıvılcımı düştü bir kez içime.
Kıvranışlarım kadar sessiz uykusuzluğum.
Her dokunuşumda kendime, haykırışlarım suskunluğum aslında.


Kendime sarılıp yatağın bir ucunda tüm ürkekliğimle gelişini beklerim.
İçimden akan ılıklığı, sıcak sevdayı sana sunmak,
sadece hayalinle bütünleşerek yaşamak çok zor be aşkım...
‘SEN’ bendeysen, benimsen.. Neden gecelere isyanım?


Kirpikten bulutlarını arala artık, güneş gözlerinde kapalı kalmasın,
Uyan! Dünya güneşe, ben sana kavuşayım.
Seni seviyorum eylül bakışlım.


SENİ
Senle beraber olsak da sevgilim
Ayrılsakta, ölsek de bu yolda
Ömür boyu bağlansak da
Sevinsekte üzülsek de
Yalnızlık ömür boyu

Senle beraber olsakta sevgilim
Hiç görmesek birbirimizi, özlesek
Hep yalnızlık yavrum
Yalnızlık ömür boyu

Birden sen gelsen aklıma
Seni unutsam bazı bazı
Meraklansam gizlice,
Delice kıskansam seni

TİRYAKİNİM
Sokaklar şahitsiniz
Pişmanım zehir gibi
Yanıyor yüreğim
Tiryakinim

Her sokak lambasında
Senin yüzün bilirim
Titriyor ellerim
Tiryakinim

Her günüm
Bir kor gibi yanar geçer
Her anım bir yıl gibi uzun sürer

Son bir isteğim senden
Bir daha deneyelim
Bunca yıl sonra yine
Bu istek çok mu söyle
Çıldırtsanda seninim
Yalvartsanda seninim
Tiryakinim, tiryakinim

Kaldırıma uzanmış
Karanlığı beklerim
Bulutlar seni çizmiş
Tiryakinim

Her günüm
Bir kor gibi yanar geçer
Her anım bir yıl gibi uzun sürer

Son bir isteğim senden
Bir daha deneyelim
Bunca yıl sonra yine
Bu istek çok mu söyle
Çıldırtsanda seninim
Yalvartsanda seninim
Tiryakinim, tiryakinim

Gecelerim böyle zor zor geçiyor
Zehir gibi yüreğim çok acıyor
Ah bu aşk belası üzerimde
Gönül ferman dinlemiyor

ZOR
Gecelerim böyle zor zor geçiyor
Zehir gibi yüreğim çok acıyor
Ah bu aşk belası üzerimde
Ne dersen de dinlemiyor

Ayrılık çok yeni
Daha bir hafta oldu biteli
Benim içim delik deşik
O yanımdan gitti gideli 

HAYAT
Hayat bir ürpertidir kuytularımda
Hayat ayak sesleri uykularımda
Hayat bir özleyiştir umutlarınla
Sırları gizleyiştir kuşkularınla
Bir kapı açılır yüzün görünür
Hayat yanılgıdır duygularında
Bir kapı açılır yüzün görünür
Hayat yanılgıdır duygularında
Bir heyecan bir telaş bir oyun binbir gece
Sevgililer sahnede bir karışık bilmece
Çok uzak anılar çocukluğumuz
İlk öpüşün coşkusu unuttuğumuz
Hayat bir aksiseda uçurumlarda
Dağılır paramparça karşı yarlarda
Bir üçüncü göz gerek hayat sevgidir
Çöz artık gözlerini oyun bitmiştir
Bir kapı açılır yüzün görünür
Hayat yanılgıdır duygularında
Bir kapı açılır yüzün görünür
Hayat yanılgıdır duygularında
Bir heyecan bir telaş bir oyun binbir gece
Sevgililer sahnede bir karışık bilmece
Çok uzak anılar çocukluğumuz
İlk öpüşün coşkusu unuttuğumuz
Hayat bir aksiseda uçurumlarda
Dağılır paramparça karşı yarlarda
Bir üçüncü göz gerek hayat sevgidir
Çöz artık gözlerini oyun bitmiştir

DURMA
Bana kötü davranıp durma
Zaten iyi değilim
Beni anladığını da hiç sanmam
Kimbilir kaç taneyim
Ne seninle oluyor ne bensiz
Ne kendimle mutluyum ne de sensiz

Aklımla çözemedim bu işi
Deliye vurdum deliliğe vurdum kendimi
Anladım karasızım yaralarıma yarasız
Islığımı fısıldamıştım şişeye
Kıyıya çığlığım vurmuş

Dokunulmayalı çok olmuş ki
Kalbim kuş yuvası olmuş
Doluya koysam almıyor
Bu bardak hep yarım dolmuyor
Aklımla çözemedim bu işi

Deliye vurdum deliliğe vurdum kendimi
Anlayan el sallasın bana merhaba der gibi
Beden gitmeye teşne hayat kal der gibi

Bir akşam daha…

Bugün yine yalnızım; yalnız bir akşam, yalnız bir gece, yalnız bir kalp daha…
Düşünceler arasına dalıyorum; ben neyim, ben kimim?
Neler oluyor düşünce ırmaklarımda diye.
Tartıyorum kendimi; ölçüyorum, biçiyorum, benliğimin derinliklerine inip hoşnutluk veya hoşnutsuzluk duyargalarımı dinliyorum…Bana ulaşan hisler, yani duygular, yani düşünceler bugün de negatiflik yüklü.
Evet bir akşam daha, yani bu akşam da geceye doğru ilerliyor.
Akşam yerini, gecenin tam ortasına doğru ilerleyerek bırakmaya başladı bile.
Dinliyorum diğer odaların kapılarını bir ses gelir mi diye, sanki başka biri varmış gibi benle beraber.
Düşünüyorum yine ve soruyorum; "Sen bilmiyor musun kimsenin olmadığını?" Soruyorum işte karamsar kendiliğime…
Dinliyorum bir ses gelir mi diye diğer odalardan, hoş bir çiçek kokusuyla birlikte bir ses. Nafile yine yok...
Dolu dolu yaşamak istediğim hayatımda, bir şeyler yapıyorum doldursun günümü diye. Kimsesizliğimi hissetmiyorum dışarıda, bir toplantıda veya bir iş başında.
Ben çok şeyim, sadece ben, çok kimseyim bulunduğum her yerde.
Dönüp dolaşıp geliyorum dört duvarlar arasına her daim. Yine işte ben, gerçek ben. Akşamın, gecenin sessizliğinde varla yok arasında olan ben…
Belki benliğimde kopan yalnızlık fırtınası diner diye, dalıyorum kitapların satırları arasına. Belki düşünce kaynaklarımdan çıkacak bilgiler, yoğrulmuş bilgiler arasında bir ışık yakalarım diye başlıyorum yazmaya. Bu da bitiveriyor bir zaman sonra.
İşte ben yine buradayım, yine karanlıkta ışık aramakta…
Hayattan çok şey bekleyen ama az, bazen de hiçbir şey bulamayan ben..
Düşünüyorum, çok şey mi istiyorum?
Çok şey mi bekliyorum bu garip yaşamdan, senaryosu başkasına ait yaşamdan?
Korkuyorum ikilemler arasında boğuşmaktan.
Evet, ne olursa osun vardığım sonuç yine aynı.
Safiyem olmadan onun nefesini hissetmeden en önemliside
Ben Safiyemsiz yaşayamam.........


İŞTE BİR HÜZÜN GECESİ DAHA…

Kanım durgun, damarlarım uyuşmuş. Bir tek ruhum fışkırıyor gözlerimden. Uyandırıyorum O'nu, kanatlarımı da kırıp cömertçe geceye, teslim ediyorum ruhumu. Ve mavi ormana doğru yolculuk şimdi başlıyor.

Hayat, düşlerdeki gibi değildi. Çünkü hayatın, tanıtım broşürü yoktu. Giriş niteliğindeki özet bilgilerden oluşsa bile yeterliydi yaşamak için her şey. Ama yoktu. Bir sinema broşürü düşünün: Film saatleri, yönetmen, rejisör, müzik bilgileri ve film özetleri dışında başka bir bilgi edinemezsiniz. Salona girip filmi izlemek gerekir. Sonra yorumlar başlar. Eleştiri ya da övgüler sunulur ama her şey bir anlıktır. Film biter, herkes dağılır. Gerçek yaşantılar ön plana çıkar. Davranışlar, mantığa dönüşür. Yapılan eylemler, belirli bir hedefi amaçlar. Gidenler gelir, gelenler tekrar gider. Büyük bir incelikle işlenmesi gerekirken öylesine yalın bir döngüdür ki, bu şekilde sürüp gider her şey. Ta ki, duygular mavileşene kadar film gibi yaşanır gerçek.

Herkes bu filmi izler. Bir kısmı anında, bir kısmı ise filmden sonra yok olur. Hala nefes alabilme çabası içinde olanlar ise görünmez bir güç kolunda dipsiz boşluğa sürüklenir. Orada sahte gerçekler ve yeni yapılmaya başlamış kaldırımlar yoktur. Sadece verilen fırsatlar ve görevleri değerlendirmek için çabalayan güçler belirir ortamda. Umutlarla ve acılarla yüzleşebilen beyinler, ruhun ağırlığının farkına varabilen hücreler vardır. Bu gücün varlığından habersiz kişilikler, bir türlü anlam veremez oraya. Duygular, düşlere yöneliktir. Kaygılar, damarları besler. Nefesler, korur birbirlerini. Güçlüdür bağlar kopmaz, kopamaz. Çünkü gizemle düğümlenmiştir her şey. Bazen mavimsi, bazen de mavi gibi görünür ortam. Duvarlar yoktur, aslında hayat belirtisini ön plana çıkaran maddeler de yoktur. Zaten olamaz da. Çünkü hayat düşseldir. Siyahla yüzleşir düşler ama ton farkı olunca tekrar başa döner her şey. Dış dünyaya ulaşmayı hedefleyen, anahtar deliğini andıran bir de pencere vardır. Düşünceleri yüz yüze paylaşmak gerekir bu pencerede. Bildiklerini sunmak gerekir gerçeğe. Aforizma da olsa, sunmak gerekir bir şeyleri. Yalansız, yargısız, sorgulamadan, hiç korkmadan ve suyu bulanıklaştırmadan…

Çoğunluk direnir bu ikileme. Görev vardır, kaçınılamaz. Gökyüzünün tahtı oraya çok yakındır ama bir ateş yakıldığı zaman uzaklaşır ve kararır her yer. Kuytu köşelerinde de dünya vardır. Zamansız gelen kay gılara koşan, hiç durmadan, duraklamadan geceyle ilerleyen uçsuz bucaksız bir dünya. Düşünceler, konuşur bu dünyada. Her şey böyle daha güzeldir ama yine de ebedi mavilikleri bilinçle aydınlatarak kaçıp kurtulmak gerekir bu dünyadan. Bu iki kıyının tam ortasındaki ince çizgiden geçip yolu bulabiliyorsak, çapını ve alanını hesaplamadan, denklemlerin izafiyetinde uçmak gerekir bulutlara. Pencere açılır…

Süngeri anımsatan ve her gün binlerce anlamı sürükleyen beyin fırtınası kayar ayaklarımızdan. Kimse dayanamaz, siyah suları emen zamanın akışına. Rüzgâr her daim harekettedir ve bazen kükremeye, son güçler bile yetmez.

Bu güçle gelen duman ve buharı, halisünasyon görselliğiyle uykunun egzotizminde saklıdır. Kaygılar dünyasında ise hep yaşam vardır. Sonuçta ben, benceliğim, benliğim bana yakın, benden uzaktır. Vurulur dünyaya, parçalanır her şey. Görüntü kapanır, düşler aydınlanır. Öyküyle başlayıp film şeridine dönüşen hayata, yol verilir. Düşsel de olsa yol verilir, yaşanılası hayata.

Hayat hep yalan söyledi. Karanlığın derinliklerindeki umut ışığı bile yalandı. O'na açılan her yolun sonunda ölü'm vardı. Ve bu ölümün arkasında gizlenen hiç kapanmayan gözler, dar geçitlerde yaşanmaya çalışılan mutluluklar vardı. Şimdi oturmuşuz hayata, derin derin düşünür ve anlarız ki; gizemle dolu kapılar, yaşayarak aralanır.

Dokunduğunda bana ellerin…

Bana ilk dokunduğunda ellerin,
Ben, ürkek bir ceylan gibi titredim.
Dudakların dudaklarımda,
Tenin tenimde,
Kalbini ben kalbimin içinde hissettim.
Varlığın varlığımla,
Ruhun ise ruhumla bir olmuş sanki bana ilk dokunduğunda ellerin.
Dudaklarımdaki şarabın acısı ile çarşaflarımdaki kokun el ele tutuşunca
Ruhunun bende bıraktığı kalıntıyı canlandırıyor anılarla
Ve işte o zaman ben seni görüyorum.
Uzaktasın ama
Bedenimde bıraktığın izlerle senin kalbin
Hala atıyor içinde benim kalbimin.
Bana ilk dokunduğunda ellerin,
Ben, ürkek bir ceylan gibi titredim.
Çünkü senden öncesi adeta silinmiş,
Geçmiş ise beni terk etmiş
Ve ben,
İlk defa doğdum bana dokunduğunda ellerin.
Zira öyle yüksekte ki benim aşkım
Bütün kubbeler üst üste dizilse
Ve yedi gökyüzü bir araya gelse
Sen yine de daha yücesin
Bana dokunduğunda ellerin.
Kalbin kalbimin içinde
Ruhun ruhumun ve bedenin bedenimin içinde
Sen benim, ben ise seninim.
Ölümün soğuk dudakları beni gelip öptüğünde
Ve ruhum dünyayı terk edip gittiğinde
Ben seni bulacağım gökyüzünde.
Zira ancak var olabilir cennet de cehennem de,
Kalbin atarken kalbimin içinde.
Her an ise bir ilktir benim için
Bana her dokunduğunda ellerin…
Ve ben
Yine ürkek ceylan gibi titrerim.


SEVDAMIN GÖZÜNDE
Sevdiğimin gözünde tarifim
Canımın içi
“Bulamadık birbirimizi bir türlü!”

Ah bu zamansız rüzgâr nerden esti böyle
Ötede sen kaldın, beride ben
Sevdalı gönüllerin ölümsüz bekçisi

Dağlar duman duman sisler içinde hayatımız
Ah umudum, bir tanem
Apaydınlık günler hangi şafakta -bilsem-

Kulaklarım boşuna çınlamıyormuş demek
Hele sağ gözümün seğirmesi
İyilik ve güzelliklerin habercisi

Sensizlik benim de derdim
Sevda gömleğimizi bir çılgına satamadık
Bütün sevdalılar adına yandıkça yandık

Sevdiğimin gözünde tarifim
Canımın içi
“Bulamadık birbirimizi bir türlü!”

Umut, ikimizin payına düşmüş elma
Havva’nın Adem’e dişlettiği şey
Sonu göndere çekilen bayrak

Geceden gündüze çıkamıyorum zaman zaman
Elim kolum baştan bağlanmış
Dolunayda gözlerini arıyorum

Sesin kulaklarımda çın çın
Ah umudum, geceye mahkûm ettiğim
Nerde özgürlüğe açılan pencere

Sen göz açıp gördüğüm ilk ağrımsın
Kafdağı’ndaki sırdaşım
Baksana güneş bile bizimle

Sevdiğimin gözünde tarifim
Canımın içi
“Bulamadık birbirimizi bir türlü!”

Ah, ne olurdu hep yanımda olsaydın
Gurbet gecelerine düşmeseydin
Samanyolu’nda yıldız devşirseydik birlikte

Biliyorum sensizliğim dilime vuruyor şakıyorum
Hayâl taciri olup çıkıyorum bazen
Çaresizliğimden

Bu kaçıncı yağmur ayrı ayrı ıslandığımız
Bir de cama vuran rüzgâr
Sihirli lamba olamaz mıydı sanki

Deli Dumrul gibi sevda köprüsünün başında
Paralı parasız geçecek olanımı bekliyorum
Zaman dev bir kum saati

Sevdiğimin gözünde tarifim
Canımın içi
“Bulamadık birbirimizi bir türlü!”

BAHARI BEKLEYEN ADAM 

"O baharı bekleyen adam"

Demek ben buymuşum,

İnanır mısın hâlâ o baharı bekliyorum ben!

Nedense bir türlü duyamadım

Duymak istediklerimi dudaklarından

Ne baharlar geldi ne baharlar geçti

Bir türlü duyamadım ne dediğini.

 

O gün dizimdeydin!

Hani beni karşıladığın gün!

O unutulmaz saatlerin içinde

Bende benimleyken

Hiç söylediğini hatırlıyor musun?

Ben hep seni dinledim

Hissetmedim desem yalan olur ama

Duymadın bunu iyi biliyorum;

Bir türlü duyamadın ne dediğimi

05/04/2003


 

YILDIZ HİLALİN PEŞİNDE

 

İçimde bir his var bir tanem

Bu bizim sevdamız mahşere kadar sürecek

Kaderim kaderine bağlanmış ezelden

Yıldız hilalin peşinde

 

Seninleyim muhteşem bir gecede

Sevdamız yıldız yıldız gözlerimize düşüyor

Samanyolu’nda tutuşmuş arzularımız

Yıldız hilalin peşinde

 

Sesin kulaklarımda bir tanem

“Hâlâ o baharı bekliyorum ben”

Ölümüne seni seviyorum anlasana

Yıldız hilalin peşinde

 

Bir tutam mutluluk biricik dileğimiz

Hüzünler, kederler düşsün yakamızdan

İlkbahar bildiğimiz tek mevsim olsun

Yıldız hilalin peşinde

 

Bir de o ayazma güneşi karşıladığımız

Doya doya yaşayacağımız günler önümüzde

Dudağımızda kahve fincanımız

Yıldız hilalin peşinde


TAŞIYAMAM
Hayâl perdeme düşen yüzün de olmasa
İnan yaşayamam
Sensiz bitecek bir ömrün yükünü
Taşıyamam

Demek ki her şeyim bir tanem
Kanım canım olmaktan öte bir şeysin benim için
Uzağımda olsan bile en yakınımdasın
Kalbimi ateşleyen ilkbaharımsın

Yoksan, bir yanım eksik biliyorsun
O zaman güneş penceremize doğmakta nazlanıyor
Gecelerimizin en iri mücevheri dolunay bile
Kaşlarını çatıyor

Seninleysem, sonsuz düğün bayram
Mutluluktan başım dönüyor
Arada bir yüreğimi daraltan endişenin parıltıları
Teker teker sönüyor

Biz ikimiz efsane bir aşkın boyasıyla boyanmışız
Kafdağı’nı yıkıp okyanusları aşmışız
En güzel şafaklardan birine takılmış gözlerimiz
Uyanmışız

Ünlü ünsüz bütün âşıkların ruhu
Açık artırmaya çıkarılmış sevdanın mührü
Sonsuza kadar
Üstümüzde kalmış

Hayâl perdeme düşen yüzün de olmasa
İnan yaşayamam
Sensiz bitecek bir ömrün yükünü
Taşıyamam
29 Aralık 2007

BİZİMDE
Bizim de baharlarımız olacak
Kelebekler bizim için de kanatlanacak
Bin bir renkli sevda çiçekleri
Bahçemizde mevsim mevsim açacak

Masmavi deniz gülümser ikimize
Hele canım gökyüzü bayram eder
Gökkuşağında göründükçe resmimiz
Aman nazar değmesin der

Zaman vuslatın ipini çekiyor
Sonbahar da yanımızda şimdi
Ezelden âşıklar umutlarını ekiyor
Sevda tohumları kanımızda şimdi

Ben böyle umutluysam, umudum sensin
Güvensizlik dağlarını yıktık birer birer
En güzel şiir tadında beraberliğimiz
Gözlerin gözlerime gülümser

Sonrası mı? Sonrası ebedi mutluluk
Birlik denizine ulaşmış nehirler gibi yaşamak
Yaşamak denilen şey nedir deseler cevabım tek;
Her doğan günü birlikte karşılamak...

Bizim de baharlarımız olacak
Kelebekler bizim için de kanatlanacak
Bin bir renkli sevda çiçekleri
Bahçemizde her mevsim açacak!
24 Aralık 2007

SÖYLE
Sana olan sevgim hiç bitmeyecek
Yüreğim sevginle coştukça coşacak
Bir gün ağlaya gözlerim gülecek
Seninle bu hayat hep sürecek

Susma , susma canımın içi yüreğindekini söyle

Sevgimi anlatmakla bittiremem
Sevgim sonsuz ikinci baharımda
Sensiz hayat bana haram
Senin sevginle yaşıyorum ben

Susma ,susma canımın içi yüreğindekini söyle

Gurbetler özlemsiz , ben sensiz
Yaşam olmuyor sevgisiz
İkinci bahar sensiz
Çekilmez bir tanem inan sensiz

Susma ,susma canımın içi yüreğindekini söyle 

senden Sonra...

Senden sonrası mevsimi olur muymuş deme bana oluyor canımın içi bu mevsimde her bir mevsimin dayanılmaz acısı var nasıl olur deme

Yaz sıcağının kavuran ateşi var şimdi yüreğimde yakıyor her yanımı kurutuyor bedenemi su diye inliyor her bir hücrem nafile ah diyorum canımın içi ah !
birden donuyorum karakışlar esiyor kavrulan hücrelerimde karlarım kordan ateş olup buzdağlarına dönüşüyor yüreğimde yükü fazlalaştıkça bir çok top basınçlarıyla zıplıyorlar beynimde ah ! canımın içi ah ! çekiyorum

Bildiğimiz yeşil gözlü bahar bile yüz vermiyor artık bana sormuyorlar uçan kuşları martıları her şey sus pus olmuş nar ağacının çiçekleri eski renginde değil bayatlamış naftalin kokuyor hepsi, aynı bahçeye gidiyorum ey bahar ! es diyorum bir kez olsun göreyim gül cemalini nafile çıkmıyor seslerim yapraklar şarkı söylemiyor ölüm marşına benzer bir sesle uğultu yapıyorlar çığlık çığlığa çekik gözlü serçeler uğramıyor başka yolları çözmüşler süslemişler öyle söyledi çirkin sesli karga ne çok özlemişim bizi canımın içi anladım karga bile kırk zamanda bir ara uğrar oldu o da yüreğimdeki yanardağların farkındalığından değil de peynirlere hasretinden

Yapraklar dökülmeye başladı her yaprağı tutmaya gücüm yok tükendi ,bahçeye bekçi buldum o tutuyor benim yerime tutamadıklarını süpürüyor pencereden gördüm çirkin kaba bir çalı süpürgesi var nasıl da kıyıyor güzelim yapraklara ah canımın içi ah ! gücüm yok bırakır mıyım her bir yaprağı saklamaz mıyım koklamaz mıyım yapamıyorum derman sır oldu buralarda sen gittin gideli senden sonra mevsim ekledim her bir güne bilesin şimdi otuz mevsim yaşanıyor bizim buralarda hani olur ya dönmek istersen sakın ha bu mevsimlere dayanamaz o güzel kalbin dönme ! gelme! ah canımın içi ah! Çekiyorum sensizlik büyütüyorum .

Bizim Gibi

ÖYLESİNE BAĞLIYIZ Kİ VAR MI SEVEN BİZİM GİBİ
DÜNYAYI VERSELER BİLE DEĞİŞMEYİZ SEVGİMİZİ
ARASALAR BULAMAZLAR SEYYAH OLUP ŞU ALEMİ
BÖYLESİ ÇILGINCA SEVGİ VARMI DOSTLAR BİZİM GİBİ

ODA SEVSİN BUDA SEVSİN HERKES SEVSİN SENDE SEV
İŞTE SEVDA İŞTE YÜREK SEVEN GELSİN BİZİM GİBİ

KEM GÖNÜLLER BÜYÜLEDİ EN KUVVETLİ SİHİRLERİ
YAPSALARDA BOZAMAZLAR YIKAMAZLAR SEVGİMİZİ
ARASALAR BULAMAZLAR SEYYAH OLUP ŞU ALEMİ
BÖYLESİ ÇILGINCA SEVGİ VARMI DOSTLAR BİZİM GİBİ

ODA SEVSİN BUDA SEVSİN HERKES SEVSİN SENDE SEV
İŞTE SEVDA İŞTE YÜREK SEVEN GELSİN BİZİM GİBİ

Yağmurla Ağladım

HASRET YÜREĞİMİ BÖYLE YAKINCA
UMUDU YOLLARA BAĞLADIM YİNE
RESMİMİZ KARŞIMDA MAHSUM BAKINCA
BU GECE YAĞMURLA AĞLADIM YİNE

SENSİZLİĞE İSYAN EDERİM SESSİZ
HERYERDE HATIRAN HERŞEYDE BİRİZ
BİR GÜN DAHA GEÇTİ SENDEN HABERSİZ
BU GECE YAĞMURLA AĞLADIM YİNE

BÖYLE BİRDEN BİRE SESSİZ KALINCA
ÖZLEMLE TUTUŞUP SENSİZ KALINCA
KARARAN DÜNYAMA GÜNEŞ DOĞUNCA
BU GECE YAĞMURLA AĞLADIM YİNE

AĞLAYACAĞIM

Kasvetliyim ağladım ağlayacağım..
Odam soğuk üşüyorum..
Sensiz yüreğimi ısıtamıyorum..
Şiir yazmaya çalışıyorum..
Parmaklarım inatta sade senin ismini yazıyor..
Seni düşünüyorum bedenim ısınıyor..
Gökyüzü kara bulutlarla kaplanmış..
Yıldızsız bu gece / gökgürültüsü ürpertiyor..
Yüreğimi..
Şimşekler çakıyor..
Koltuga büzülmüşüm..
Söyleyecek kelimeler bulamıyorum..
Kaleminde seni seviyorum yazıyor yüreğim ısınıyor..
Kasvettim dalıyor seni düşündükçe..

Maziye..
Hatıra defterindeki..
Kurumuş gülleri gördükçe..
Yüreğimdeki inçe sızı anımsatıyor..
Aşkımızın ölümsüzlüğünü..
Yokluğun gün geçtikçe..
Kan kusturuyor..
Seni!..
Benim aşkım gibi seven olmaz ki..
Ölümsüz sevgimi dolduramazlar ki..
Aşkımızın ölümsüzlüğünü anımsatıyor..

MAZİ
Sevgi pınarında yüzdürüyorsun
Aşkımıza hayran kalıyorlar
Delice coşkuma şaşıyorlar
Bizim ölümsüz sevgimize gıptayla bakılıyor

Seninle el eleyken tüm hücrelerim ateşler içinde
Seni bir bebek gibi yüreğine sokmak geliyor içime
Sokaklarda haykırmak geliyor içimden
Seviyorum her kez bilsin yüreğimdeki

Sen gelince gözlerimin parlaklığın söylüyorlar
Sana nazlanışım şaşıyorlar
Senin sevgin beni çıldırtıyor
Hangi sevgi bizim sevgimiz aşabilir

Yirmi bir yıl, değilde  bu gün tanıştık gibi
Seviyorum çılgınlar gibi her dokunuşun
Çıldırmaya yetiyor gözlerindeki sevgin
Kollarında ölüme razıyım yüreğinin 
Sıcaklığın hissediyorum

Canım yanından ayrıldığımda hasrettin yüreğimi yakıyor
Saatler geçmiyor akşam olmasın bilmiyor 
Senli günlerimi iple çekiyorum
Bir daha seni yanımdan ayırmayacağım söz veriyorum
Seni aşkım seni canımın içi çok çok seviyorum


GÖZLERİNDE GÖRDÜM
Gözlerinde gördüm,
Yüreğini sıcaklığını,
Denizin derinliğini,
Ufkun uçsuz bucaksızlığını,
Karda açan kardelenleri..

Gözlerinde gördüm,
Kalbinin atışını,
Dudakların lal olmuştu,
Ellerin titriyordu,
Söylemek isteyipte söyleyemediklerini..

Gözlerinde gördüm,
Gökyüzünde uçan kuş gibisin,
Senin yüreğini güzelliklerini,
Ben kendim gibi gördüğüm sen,
Gözlerinde okurum seni seni aşkım..

24.12.2007
SAAT.00.16

CANIMA
Yağmur yağıyordu sen giderken ,
Elveda ............. ?
Dillerimiz lal olmuştu ,
Gözyaşlarımız yağmurlara karıştı,

Yağmurları ......... şum,
Seni benden alıp götürdüğü ....in,
Şimdi yağmurlar yağıyor,
Cama vuran damlacıklar yüreğimi acıtıyor,

Odamdayım lambaları söndürdüm,
Zifiri karanlık içindeyim gözlerim yaşlı,
Bir köşeye sinmiş üşüyorum,
Gözlerim gözlerindeki ışığın arıyordu,

Elim-de resmini öpüyor kokluyor-um
Ellerini sıcaklığını gözlerinin ışığın arıyor-um
Yanaklarıma kondurduğun buselerin sıcaklığı hissediyor-um
Resmini öpüyor öpüyor seni çok özlüyor-um


17.11.2007

KALACAKSIN
Umutla ektim gönül bahçeme
Verdiğin tomurcukları
Sitem etme yeşermezse güllerin
Sen gönül bahçemde tomurcuk kalacaksın

Mat ettin yüreğimi sevmem derken sevdim seni
Kurak toprağa inat fidan verdi tomurcuklar
Buz tutmuş kalbimi çözdün sevginle sen
Gözyaşlarımla sulayacağım fidanları

Üzülme keder değil sevinç gözyaşlarım
Umutsuzluk kaplamasın yüreğini
Senin için yazdım ben şiirleri
Okudukça anlayacaksın


12.12.2007
SAAT.00.12
 
OLDUN
Karanlık gecemin ışığı oldun..
Gecelerime ay gibi doğdun..
Gönlümün sahibisin..

Seni anmadığım günlerim yok..
Dilimde ismin duam oldun hep..
Gönlümün sahibi aşkım...

Sensizken ben ben değildim..
Beni ben-eden sensin sevgilim..
Yaşadığım yılları yaşamamış sayıyorum..

Gözlerin şimşekler gibi çaktımı..
Sicim gibi gözyaşların aktımı..
Benim için yüreğin sızladı mı?

Seni anmadığım günlerim yok..
Dilimde ismin yüreğimede aşkın..
Şiirlerimde sensin sevdiğim..

Gözlerim şimşekler gibi çaktığın...
Sicim gibi gözyaşlarıma aktığına aldırma..
Senin sevginden sevginden aşkım..

Dilim lal kalemler yazmaz..
Kalp atışlarım hızlandı ..
Ben sensiz yaşayamazdım..

Karanlık gecelerde şiir yazdı mı?
İsmim anarak kendini avuttun mu?
Gönlümün sahibi sultanım diye andın mı?

Ben bunların yaşadım hep sevgilim!..


08.12.2007
SAAT.23.57

Karanlık gecemin ışığı oldun..
Gecelerime ay gibi doğdun..
Gönlümün sahibisin..

Seni anmadığım günlerim yok..
Dilimde ismin duam oldun hep..
Gönlümün sahibi aşkım...

Sensizken ben ben değildim..
Beni ben-eden sensin sevgilim..
Yaşadığım yılları yaşamamış sayıyorum..

Gözlerin şimşekler gibi çaktımı..
Sicim gibi gözyaşların aktımı..
Benim için yüreğin sızladı mı?

Seni anmadığım günlerim yok..
Dilimde ismin yüreğimede aşkın..
Şiirlerimde sensin sevdiğim..

Gözlerim şimşekler gibi çaktığın...
Sicim gibi gözyaşlarıma aktığına aldırma..
Senin sevginden sevginden aşkım..

Dilim lal kalemler yazmaz..
Kalp atışlarım hızlandı ..
Ben sensiz yaşayamazdım..

Karanlık gecelerde şiir yazdı mı?
İsmim anarak kendini avuttun mu?
Gönlümün sahibi sultanım diye andın mı?

Ben bunların yaşadım hep sevgilim!..


08.12.2007
SAAT.23.57

Karanlık gecemin ışığı oldun..
Gecelerime ay gibi doğdun..
Gönlümün sahibisin..

Seni anmadığım günlerim yok..
Dilimde ismin duam oldun hep..
Gönlümün sahibi aşkım...

Sensizken ben ben değildim..
Beni ben-eden sensin sevgilim..
Yaşadığım yılları yaşamamış sayıyorum..

Gözlerin şimşekler gibi çaktımı..
Sicim gibi gözyaşların aktımı..
Benim için yüreğin sızladı mı?

Seni anmadığım günlerim yok..
Dilimde ismin yüreğimede aşkın..
Şiirlerimde sensin sevdiğim..

Gözlerim şimşekler gibi çaktığın...
Sicim gibi gözyaşlarıma aktığına aldırma..
Senin sevginden sevginden aşkım..

Dilim lal kalemler yazmaz..
Kalp atışlarım hızlandı ..
Ben sensiz yaşayamazdım..

Karanlık gecelerde şiir yazdı mı?
İsmim anarak kendini avuttun mu?
Gönlümün sahibi sultanım diye andın mı?

Ben bunların yaşadım hep sevgilim!..


08.12.2007
SAAT.23.57


SAATLER
Saatler ilerliyor durduramıyorum
Saatler durmuyor canım
Ömrümüzden saniye saniye gidiyor
Ömrümüz tükeniyor ah canım

İstemesek-de ömrümüz tükeniyor…
Sevgimiz yüceliyor
Yaş gitti ikinci baharı yaşıyor
Değerini yeni yeni anlıyoruz

Ah canım
Ne vardı gençlik yıllarımızın değerini bilseydik
Ömrümüzü boşuna geçirmeseydik
Her saniyeyi beraber geçirseydik

Senden ayrı geçen her salisenin değerini bilemedik
Ne kadar değerliymiş seninle olan anlarım
Şimdi anlıyorum canım
Geçte olsa anladım aşkım


11.11.2007
SAAT.04.45

İZİN KALMIŞ
İzin kalmış kalbimde...
Söküp atamıyorum...
Unuttum derken seni...
İki damla gözyaşı...
Hatırlatıyor bana gidişini...

Yıldız kaydığında dilek tutardık…
Saman yolunda el ele dolaşırdık…
Unutmak istiyorum unutmak…
Geçmişi yaşanmamış saymak…
Gözlerim dalıyor hatırlıyor gidişini…

Hatırlamak istemiyorum...
Gözlerimde iki damla yaş süzülüyor...
Allah kahret seni unutamıyorum...
Bir kuş misali kanatlarım kırık şimdi..
Gözlerim dolu dolu hatırlıyorum gidişini…

04.12.2007
SAAT.03.15 

Canım uykular haram bana,

Seni uyurken seyretmeye doyamıyorum,

Yanımda olmana hasret kalıyorum,

Geceler hiç bitmesin istiyorum…

Aya yıldızlara sık sık sarılıyorum,

Ben sabahları sevmiyorum,

Seni benden ayırıyor gitme diyemiyorum,

Gün batsın diye sabırsızlıkla bekliyorum…

Mevsimler geçti yıllar geçti ...

Gündüzleri hiç sevemedim,

Gecelere ise doyamadım…

Seni beklerken pencerede, gelmeni,

Ay ve yıldızlar ikimizin sırdaşı oluyor AŞKIM...


03.11.2007
SAAT.03.00 

BIRAKMA
Lambaları söndürdüm
Karanlıkta oturuyor seni düşünüyor
Ayın ışığı odamıza yansıyor
Asılı resmini ayın ışığı aydınlatıyor
Gözlerin ışığı odama pırıltılar saçıyor
Saat ikiyi geçmiş yüreğimi korku kaplıyor
Aklıma gelmedik kalmıyor
Tüylerim diken diken oluyor
Aklıma gelen duaları bir bir okuyor
Bana gülümsedin yalnızlığım hissediyor
Koltuğa büzülmüş geleceğin saatleri bekliyor
Hadi gel ne olursun gel de korkularım son bulsun
Sevginden beni mahrum bırakma
Sen olmasan bende olmam
Allah sana ölüm vermesin
Önce ben öleyim
Sensiz yaşamak haram olsun
Seni sevgin yaşam sevinci veriyor bana
Allah’ım canıma sağlık versin
Öleceksek beraber ölelim beni geride bırakma’
(( AŞKIM ))


25.11.2007
SAAT.12.00.

SEVDİM
 

Senin hayata tutunmanın sevdim
Hayatla mücadeleni sevdim yar

Senin için çiçekleri sevdim
Kurusalar da güller senin için sevdim yar

Senin için kuşları sevdim
Benim kalbim gibi kanat çırpınışların sevdim yar

Senin için geceleri sevdim
Güneşin sıcaklığın unuttum sen yoksun diye yar

Senin için Ay’ı! Yıldızları sevdim
Yıldızları topladım yollarına sermek için yar

Senin için kayan yıldızlarda dilekler tuttum
Ölümümüz bir olsun diye yar

Senin için hayata sıkı sıkı sarıldım
Seni mutlu ede bilmek için yar

Senin için kalbimi sonuna kadar açtım
İyice yerleşip gitmeyesin diye yar

Senin için sevmeyen yüreğime sevgiyi öğrettim
Senin kokunu unutmasın diye yar

Seninle mutlu olmayı sevdim
Sen gönlümün prensesiydin yar

Seni sevdim ruhumun öbür yarısıydın yar


02.11.2007
SAAT.16.45


 

Kıskanıyorum
Masmavi denizin ılık rüzgârında dans eden balıkları

Kıskanıyorum
Gökyüzünde uçan kuşları

Kıskanıyorum
Çiçekleri kokuları dört biryana yayılışlarını

Kıskanıyorum
Gözlerinden yüreğime akan sevgini

Kıskanıyorum
Yıldızların altında âşıkları

K-I-S-K-A-N-I-Y-O-R-U-M


Seviyorum

Seviyorum canım Safiye'm benim,
Aşkım bir tanem canım içi
Sensiz düşünemez olmuşum kendimi,
Sen beni bütünlüyorsun sensiz olamıyorum,
Senin sevgin dünyalara bedel,
Senin Sıcaklın bambaşka bir tanem
Senin sevgin çok Yüce,
Sensiz ben,ben düşünemiyorum yaşamı
Sen oldukça varım diyorum

ZİNDAN OLDU
Bu gün hüzünlü yüreğim
Yine sen yoksun
Dört duvar mezarım olmuş
Geçmiyor günlerim
Gecmiyor sensiz
Arasan bir kez
Günlerime neşe huzur verirdin

Beni sensiz acılara terketme
Özlettiğin yeter
Yeter bir tanem
Sensiz saatler, günler geçmiyor
Birtanem nerelerdesin
Sesini duymak istiyorum
Sensiz günlerim azap bana

Günlerim hep sonbahar oldu
Güneş doğmuyor yüreğimde
Yüreğimde hortumlar cirit atıyor
İçime hep hüzün doluyor
Seni anmak işkence
İşkence can parem
İnan bir an aklımdan
Çıkmıyorsun
Seni sevdiğimi söylüyorum
Sen cevap vermiyorsun

Unutmak istemiyorum
O gözlerini,o sesinin sığcaklığını
Özledim birtanem canımmm değişini
Senin sevgin beni çoşturuyordu
Sensiz geçen her günüm azap verir oldu
Hayat bana zindan oldu

11.12.2006
Saat.12.45

GÖZÜMÜN NURU
Gözümün nuru hani seninle buluştuğumuz
O akşamları unutamıyorum
Ellerim tutuşunu, Sıçaklığın yüreğimde hissettim
Gözlerin gözlerimden ayırmayışın o an kalbimi durdu duracaktı

Seninle eylül ayıydı tam bir tanem 21 sene önce tanışmıştık
O kalbim ki sade senin için atıyordu
Dudaklarından dökülen mısralar beni kendime getirdi
Ellerimin terlediğini fark ettim sende farkedince
o an yok mu kalbim durduğun sandım

İşte can parem dünya durdu seninle göklerdeydik
Göklerde kuş gibi süzülüyorduk seninle
O an hiç, hiç bitmesin diye dua ediyordum gökte seninle uçalım istiyordum
Aşkımsın canımsın dünyamsın sen sade benim biricik sevdamsınBir tanem sen benim hayat kaynağımsın CANIMSIN
BİRİCİK AŞKIM


14/09/2006
Saat;12;45

BİTANEM
Sen bir tanem
Benim dünyamsın
Sen hayalimin presesim
Rüyalarımın düşlerisin
Prensesim sen benim
Damarlarımdasın

Gözlerine bakınca kendimi
Görüyorum
Benim ilk göz ağrımsın
Seninle ben rüyada yaşıyor gibiyim
Sen benim aşkımsın
Tek sevdiğim prensesim

Aşkım bir tanem
Canımsın
Sen benim yüreğim ısıtansın
Sen benim prenssesim sin
Aşkınla alev alevim
Seviyorum senimi


18.12.2007
Saat;04;28


DİLEK
Gece bir yıldız kaydığında
Bir dilek tutulur ya
İşte o dilekte ben seni diledim
Benim olasın diye

Nasıl toprak yağmura muhtaçsa
Güler suya hasretse
Doğan bebek nasıl ana kucağın muhtaçsa
İşte bende sana muhtacım

Bilir misin güneş nasıl ısıtıyor dünyayı
Bilir misin ay geceyi nasıl aydınlatır
Bilir misin akan dereler deniz olur
Bilir misin işte bende seni o kadar çok seviyorum

21/11/2007
Saat;18;50

SENSİZ
Bu gün hüzünlüyüm
Niye diye sorma
Sensiz geçiyor
Yine kendimi
Avutamıyorum
Telefonla olsa da
Sesini duysam da
Sen yanımda olmayınca

Senin sevgini
Deliye döndürüyor
Neye el attıysam
Elimde kaldı
Sensizlik beni
Perişan etti

Dört duvara
Hapsettim kendimi
Sensizlik yıktı benin
Olmuyor bir tanem olmuyor
Sensiz hayat çekilmiyor

GÜZEL DUYGULAR
Söylemek kolay değil birtanem
Herkezde bulamasın aşkı
Söylemek güzeldir aşık olunca
Seviyorum yürekten söylemelisin
Yaşın hiç farketmez ister genc ister yaşlı
Aşkı anlat derler aşk anlatılmaz yaşanır
Birtanem sevmek güzeldir

Yaşarısın yaşatırsın aşkı o zaman aşkı anlarsın
Yaş hiç farketmez kaç olursa olsun yaşın
Seviyorsan seviyorum dersin
Sevginin ne zaman geliceğin sen tayin edemezsin
Sevdinmide aşkını bırakamazsın bırakmamalısın

Aşık oldunmu dünya umurunda olmaz ne olursa olsun
Açısıyla tatlısıyla seversin hayatın gizemliğini
Aşık oldunmu küçükmüş büyükmüş düşünmezsin Seviyorsundur
Uyandığında seni seven birinin olduğunu bilmek
Güne mutlu başlamak demektir

Seni birinin düşündüğünü bilmek
Seninle bir yastıkta uyanmak
Seninle ağlayıp seninle güldüğün bilmek
İşte be güzelim hayat budur unutma mutluluğun yaşa
İster genc ol ister yaşlı ol sevgi için farketmez
Hayatan tat almak istiyorsan seveceksin sevileceksin
Sevmek sevilmek aşkı yaşamak en güzel duygular


YORGUNUM
Rüyalarıma saklayıp dudak kıvrımındaki minik gülümsemeni yeni bir güne maziden hatıra gülümsemenle avunarak uyanmaktan,yorgunum... Akşam ayazında sırtımdan süzülürken terlerim rüzgarına çarpıp kendimi kaybetmekten yorgunum... Dağınıklığıysa yüreğin,bu kadarıda olur mu derdim. Sessizce koyu lacivert gecemin koynunda küçük bir çocuğun masum gözyaşlarıyla hemde dönmeyeceğini bile bile tanrıya yalvarmak. Hiç olmadık yerde gözyaşlarını gemleyememek. Avuçlarına her kuş konduğunda sırf sen kuşları seviyordun diye dokunmaya bile cesaret edememek... Seni seviyorum cümlesini bizim köyün dağlarına kimse duymadan haykıramamak yada ilgilenmeyerek köpeklerin ulumalarıyla,göğe her kelimede mavi sesimi duyuramamak... Yorgunum sevgili. Sana sevgili derken -m ekini ekleyememekten .Çünkü her sevgilim denildiğinde akla karşılıklı seven iki kişinin gelmesinden. Ama bizim parçaları yedi cihana dağılmış sevgimizin soyluluğundan taviz vermeyerek "medeni ayrılıklar" tablosuna tüm cahilliğiyle kazıtmasından.
Hayalini özlemekten yogunum sevgilim.Kuşlarımı salamamaktan...

Dün gece gülümseyerek çıktım sokağa.Ama tüm şehir uykudaydı.Çocuk parklarında oturup sallandım öyle sessizce.Yıldızlar kaydı hayatımda ilk defa yıldız kayışını izledim. Dudakların değeken dudaklarıma ilk sen söylemiştin bana bak yıldız kayıyor diye. Bense gecenin parlaklığına aldırmadan saatlerce yüzünü seyrederdim.Şimdilerde kıyısına bile yaklaşamadığım vuslat deniziydi gözlerin. Kızardın bazen bana bazen gülümserdin.Ama gözlerinde o yıldızlardan kaç milyontanesi kayıyordu ah bir bilseydin. Sende ne falları dinlerdin ne dalga çırpınışlarını.Azıcık savrulsa saçların kalbim pır pır atardı.Heyecanlanırdım gözlerime her bakışında sanki ilk günkü gibi.Bahar rüzgarlarının çözmesini isterdim o hep saçını kıstırdığın tokanın. Sen maviyi severdin,ben yeşil gözlerini yani seni. Ama hırkanı koltuğun üstünde göremeyince anladım gökyüzünün geceleri kapkara hayallerini...

Tüm umutlarımı gelin ediyorum bugün.Tüm boş bıraktığın hayallerimle hatırlamak seni, bıraktığın ekmek kıyılarıyla öpüşmek. Ve ucuna varamamak boşluğun. Bir kaçak olsanda sen ağlayışınla akmış rimelli kirpiklerini rüzgarada dönsen tüm dilencilere veririm kırık hayallerimi. Anla, ben senden kalan hercai gecelerimi anlının ortasından vuruyorum gidişinle.Yıllarca hapislere yatıyorum. Umarsızca savruluyor sonbahar yaprakları sadece sesini duyuyorum.
Bitti derken herşey aslında ben sana yeniden başlıyorum. Anla, gözlerinde bulduğum umutlarımı gözbebeklerine koyuyorum...
Senimi seviyorum.....

HAYALLER

bir sürü hayaller kurdum seni ararken
ve buldum birtanem seni: kendi içimde
o kadar sıcak o kadar candan o kadar bendeydin ki
ben sen olmuştum işte peki sen nerde?
annemin anlattıklarını daha iyi anlıyordum artık
seveceksin oğlum, bağlanacaksın sende,
evet bağlandım anne hemde delicesine
ve çok sevdim anne olur ya hani ölürcesine...
hep imrendim arkadaşlarıma ve onların aşklarına
ne kadar mutlu ne kadar huzurluydular
ben ne zaman aşık olacağım diye düşündüm hep
aşık mışım meğer, aşk neydi ki anne?
ölürcesine sevmek miydi,
yoksa direnmek mi yalnızlığa delicesine
acı mı çekmekti yoksa,bekleyip de dönmeyeceğini
bile bile


aşk neydi anne:
haykırmak mıydı herşeyi herkese
yoksa anlatamamak mı, saklamak mı kendi içinde
kendini bulmak mı herşeyden zevk almak mı
yoksa kendini kaybedip O' mu olmaktı kendi
benliğinde
içinde bulunduğun yanlızlıktan kurtulmak mıydı
tamamen
tek başına olmak, yalnız kalmak mıydı hepten?
aşk neydiki: keşke anlatsaydın bana annem
hayallerin gerçekmi olmasıydı
yoksa o hayallerin içinde boğulmak mı
kurduğun hayalleri yaşamak mı
yoksa yaşayamayacağını bildiğin için sadece kurmak
mı?
aşk neydiki anne:
ona her baktığında gözlerinde 'kendini' bulmak mı
aynaya her baktığında 'onu' gözlerinde yakalamak
mı?
alışkanlıklarından vazgeçmek mi?
yoksa alışmak mı alışamadığın herşeye?
aşk neydi anne:
tüm sonları başlangıç olan mı
sonu başlangıcında son bulan mı?
aşıkmışım meğer: aşk neydi ki anne.
tüm sınırları zorlayıp delice sevmek mi?
yoksa hiç olmadığın gibi yalnızlığa gömülmek mi
ben anladım artık anne:
tüm sorularımın cevabını aldım hemde...
aşık mışım meğer: aşk buydu işte anne
cevabını bulamadığıM tek bir soru var beynimde
ben onun olduğu : onu bulduğum heryerdeyim
peki o
benim olmayan hangi YERDE......


Sakladim gözyaslarimi..

Sakladim gözyaslarimi
Aglamami isteyenden
Sakladim gözyaslarimi
Aglatipta gülenden
Sakladim gözyaslarimi
Dostunum diyenden
Birtek senden saklamayi
basaramadim birtanem
Birtek senden, senden
saklamayi basaramadim
birtanem...

Çoğalarak seviyorum seni, giderek daha çok..."

Herşeyi yeniden öğrenir gibi, öğrendiklerimi biriktirir gibi, çoğala çoğala.. uzaklığında da, yakınlığında da, her zamanda ve her mekanda... Çoğalarak seviyorum seni, giderek daha çok..."

Herşeyi yeniden öğrenir gibi, öğrendiklerimi biriktirir gibi, çoğala çoğala.. uzaklığında da, yakınlığında da, her zamanda ve her mekanda...

Geceleri kısaltıp gündüz oluyorsun, gündüzleri bitirip yıldız oluyorsun.. Daha çok seviyorum seni, yaramın kanamasını kesen ilaç gibi. bir kıvılcımdan bir yangına dönüşür gibi, büyüyerek ve daha çok...

Her an daha çok!!!

Beni sevmenin nöbetini tutuyorum, yüreğim ellerinde. Karda, kışta, deli yağmurda. Mavide yeşilde..Parlaklığı giderek artan bir çiçek gibi... sevdikçe çoğalıyor benim parlaklığımda..

Sevdikçe çoğaltıyorum seni.. çoğaldıkça daha çok seviyorum.. yollardaki sisi savuruyorum, rüzgar oluyorum. aydınlığa koşuyorum. yüzünü taşıyorum rüyalarıma, ellerin darılıyor onlarıda çağırıyorum. gülüyorsun, gülüşüne hayran oluyorum. sevdikçe hayranlığımda çoğalıyor...

Sevdam hep bir an öncesinden daha büyük. Aşkım daha kararlı,bulmuşken seni kaybetmemek adına...Yaşama sevincim çoğalıyor. içimdeki kuşlar çoğalıyor. kanat çırpınışlarını dinle hepsi senin aşkına uçuyor...

Görmesek de birbirimizi ne gam..! varsın işte oradasın.. onca aşk ögretemedi; ama, şimdi yalnızkende öğreniyorum seni sevmeyi... öğrendikçe daha da çoğaltıyorum seni sevmeyi... özlem aşkın çiçeği, özlemle birlikte aşkında çoğalıyor..

Kaç acının sınavından geçtim ve başardım sonunda.. birtek acıyı azaltıyorum içimde, seni çoğaltıyorum, çoğaldıkça acı yok oluyor.. şimdi yıldızları daha büyük gecelerin, daha çok..
seninle birlikte yıldızlarda çoğalıyor..

Korkma;
Ne kadar çoğalırsan çoğal, yüreğim aşkını taşırmayacak kadar büyük..

Sana dair ne varsa hepsini taşıyacak kadar güçlü..
Senden gelecek herşeyi kucaklamaya hazır..
Seni çoğalttıkça yaşayacak bu yürek..

Ve sevgilim bu yürek senide çoğaltacak....

GÖZLERİN

Hep böyle çocuksu mu bakar seni
n gözlerin?Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin...


Sen bastığın yerde çiçeklerin büyüdüğü
Her zaman en güzel, her yerde eşsiz
Sen yaprak, sen köpük, sen kuş tüyü
Sen sevgi nehirlerimin aktığı büyük deniz


Kazımak ulu ağaç gövdelerine adımızı
Yazmak her şeyi bir bir kumların üstüne
O her işkenceye mahkum olmuşluğumuz
O çok sevmek, daha çok sevmek günden güne.


Şarkısız ve sensiz kaldığım nice akşamlar
Gözlerin geçer aklımdan özlemler içinde
Gözlerin bir çigan müziği güzelliğinde
Kirpiklerinde keman, bebeklerinde gitar...


Bir daha dünyaya gelsem
Yine seni severdim
Beni üzesin diye
Beni deli divane edesin diye


Seni görmediğim günler
Karanlıktayım, katran gecelerdeyim
Cehennem misali bir yerdeyim
Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse
İşte öyleyim...

UMUTSUZLUK YOK

Umutsuzluk sokaklarında dolaşıyordun...
Belli ki sevgisizlik limanında kalmışsın yıllarca...
Bilirim umutsuz bakan güneşin bile üşütmesini...
Bilirim yağmur yağsa da ıslanmamayı...
Sıkı tut ellerimi
Kimse ayıramasın...
Kimse çok görmesin mutlluğu...
Mutluluk içinde ağ kursun bırak...
Bırak gözlerinde rengarek açsın güller...
Bak nasıl da uçuyor kuşlar, kelebekler...
Yıllardır gülmediğin kadar gül meleğim...
Gül de devrilsin mutsuzluk dolu putların..
Sev delicesine sev ki...
Erisin umutsuz buz yüklü umutsuzlukların...
Sen ruhumun yalnız sokaklarının
Karanlık lambalarını yaktın...
Sevdasızlık çığlıklarını yırtıp attın...
Sen var ya gök gözlüm...
Dünyamı aydınlattın...
Seni düşünmek bile
Mutsuzlukla parçalanan kalbimi bir bir onardı.
Şu an uzaktasın...
Bilmiyorsun kalbimdeki mutluluk kasırgalarını.
Sana koşmak istiyorum bekle sevdiğim..

ERTELEMEK
Hiçbir duygumu ertelemedim ben. Yaşayacağım hiçbir şeyi sonraya bırakmadım. Sonra diye bir şeyin olmadığını biliyorum çünkü. Hep yarına dair hayaller kurmak, gelmesi mümkün olmayacak zamanları beklemek benim işim değil. Hiçbir duygumu ertelemedim ben. Yaşayacağım hiçbir şeyi sonraya bırakmadım. Sonra diye bir şeyin olmadığını biliyorum çünkü. Hep yarına dair hayaller kurmak, gelmesi mümkün olmayacak zamanları beklemek benim işim değil.Ama sen hariç.
Aşk zamana meydan okur; ama, sen karşı koyamazsın ona. Orada durup öylece bekleyemezsin geleceği. Bir adım atmalısın, bir el uzatmalısın aşka doğru.Aşkın anahtarı cesaret değil mi yar? Cesur olmak gerekmez mi bir sevdayı yaşamak, büyütmek için?Kaç gece geçti hesaplasana,Kaç gece bir sonraki günü düşünerek geçti. Neler yapabilirdik, neler yaşayabilirdik düşünsene,

Her sabahı birlikte karşılamak vardı seninle. Sevişmekten yorgun düşmüş bedenini öpücüklerle yeni güne hazırlayabilirdim. Gözünü açar açmaz ilk gördüğün şey ben olurdum ve sen benim yüzümde mutluluğu görürdün.Bu kentin sokaklarında el ele dolaşabilirdik. Girmediğimiz sokak kalmazdı. Bakışlara aldırmadan sokağın ortasında sarılıp öpebilirdim seni.
Bir şarkıyı sözlerini bilmesek bile bağıra çağıra söyleyebilirdik. Sonra bir filme gider, bir kitap okur, bir kuşun peşinden bıkmadan uçuşunu izleyebilirdik.
Paylaştığımız her anı, beynimize bir daha çıkmamak üzere kazınırdı. Özlerdik birbirimizi delicesine. Bir saati yalnız geçirsek, bir sonraki saati iki saatlik yaşardık, arayı kapayalım diye.
Peki biz ne yaptık? Aşkı bir bekleyişin sırtına yükleyip ona sadece uzaktan bakmakla yetindik. Her an aşkı yaşamak varken, her gün birbirimizi yeniden keşfetmek varken, bu yolda birer kâşif olmak varken sürgünleri yaşamaya mahkûm ettik birbirimizi.
Bu sürgünlüğe son vermenin zamanı geldi artık. Sana huzur vaat etmiyorum. Aşkta huzur arayan yanılır. Ben tutkunun, en koyu sevdanın sözcüsüyüm. Onlar adına konuşuyorum. Yarını olmayan zamanlarda erimek adına konuşuyorum.
Gözlerinin içine bakıp Sana Seni Seviyorum demek istiyorum. Aşkın akışına kapılıp hiçbir kaygı duymadan gidebildiğim yere kadar gitmek istiyorum. Kokunu içime çekmek, teninin sıcaklığı ile irkilmek istiyorum. Yaşama senin adınla anlam katmak, mutluluğu bulmak ve bir daha kaybetmemek istiyorum.
Seni istiyorum ey yar, canıma bir can daha katmak için, daha mavi bir deniz, daha mavi bir gökyüzü, daha mavi bir sevda için.
Seni istiyorum, yarın, öbür gün, öbür hafta, öbür ay, öbür yıl değil.Şimdi! 

SEVDİĞİM
Ben sensizlikte bile "seni yaşıyorum" sevgili...Varlığın acı veriyor olsaydı bana;Seni ölüme sevmez,
Gelmeyeceğini bile seni beklemezdim hala.Ben sensizlikte bile"seni yaşıyorum" sevgili...
Mevsim, sonbahara akarken ben de sana geliyorum. Elimde yokluğun yüreğimde suskunluğunla sana geliyorum sevgili. Ilık bir Eylül gecesi kentin yorgun kaldırımlarında tanıdık kelimeler arıyorum sevdana dair. Sana dair tek bir kelime yeterdi bana. Tek bir nefes bile gülümsemem için yeterdi bana.. Sensizlikte kanarken sol yanım, ben hep seni düşledim zembereği kırılmış zamanın avuçlarında. Seni aradım güneşin sıcak alnında, senin ellerini aradım yağmurun ıslak dualarında.
Sana gelirken toprak yağmur kokuyordu sokaklar ise yalnızlık... Sana çıkan tüm yollar arsız dikenlerle süslenmişti sanki. Ayaklarım kan revan..Bir yanım uçurum bir yanım sensizlik ama her şeye inat sana geliyorum. Hava puslu, etraf ise sensizlik .. Dikenlere aldırmadan yalınayak yürüdüm gecenin dar sokaklarında. Yüreğimle ezdim tüm engelleri, ayaklarımla öptüm yollarındaki ikiyüzlü dikenleri. Her şeye inat sana geliyorum bir elimde mevsimlerin koynundan çaldığım ılık bahar bir elimde bulutların saçlarından arakladığım rüzgar ile .. Bir ömür uzaktan sana geliyorum bir elimde bir avuç gülüş karakışlarda güneş bil diye bir elimde bir yudum umut zifiri karanlıklarda aydınlığa sımsıkı tutun diye. Sana geliyorum sevgili....
Unutmadan sevgili; gittin diye meteliksiz bir intiharın ayakuçlarına boynunu büktüğüm oldu ama bir kukla olmadım hiçbir zaman. Gittiğin gün kansız ve acımasız bir ihtilalin demir kelepçeli zamanlarından kaçıp sen diye ipsiz uçurumlara sığındım. Yokluğunda kimi zaman bir çocuk gibi koynunda ağladım kimi zaman kirpiklerinden ıslak yağmurlara kaçtım. Sensizlikte her gece arsız fırtınalarına göğüs gerdim ve esrarkeş yangınları sen diye koynuma alıp yüreğimde közledim yalnızlığının ıslak çığlıklarını. Evet gittiğin gün sen kokan kelimelerim çıplak kaldı dudaklarımda. Yüreğim gözyaşına asılı kaldı gözkapaklarımda. Ama hiçbir zaman boynumu bükmedim yokluğuna. Pes etmedim sensizlikte kıyılarıma vuran hasret dalgalarına. Direndim, savaştım yalnızlığınla. Kan revan içinde kalsam da, bilmediğim fırtınalarda sensiz savaşsam da ben hiçbir zaman  yalnızlığına yenilmedim sevgili....
Gittiğin günden beri tek bir kendime küstüm. Giderken seninle gitti taze baharlarım. Yetim kaldım mevsimlerin koynunda. Gözlerindeki sıcaklığı aradım güneşin sınırsız coğrafyasında. Seni sordum memleketimden göçen turnalara. Ama bulamadım seni. Yüreğimin derinliklerinde. kaybetmiştim seni. Aldığım nefeste, hayata bıraktığım her gülüşte seni aradım. Bulamadım işte. Ucube binaların nemli duvarlarına dayanıp sana ağladım. Dudaklarımı kapatıp kelimelerimle yalnızlığına ağladım. Ama hiçbir zaman ne kadere ne de sana isyan ettim. Gittin diye hiçbir zaman suçlamadım seni. Varlığına küfürler edip arkandan beddualar savurmadım hiçbir zaman. Gitmiştin beni sensiz bırakarak. Gitmiştin aramızda yaşananları bir kibritle zamansız yakarak. Ama gittin diye hiçbir zaman unutmadım seni. Yokluğuna inat yaşattım seni. Gittin diye bir ikindi vakti kefensiz satırlara gömmedim seni. Varlığın bana hiçbir zaman acı vermedi ki ben seni gidişinle suskunluğuna gömeyim sevgili Seni  sen  diye sevdim ben. Varlığına inat yokluğunda bile sevdim seni. Sana duyduğum sevgim bir günlük olsaydı eğer; seni  sensizlikte  bile yaşatmazdım sevgili. Seni hiçbir zaman  acılarımın metresi diye sevmedim ki ben. Ben yüreğindeki sıcaklığı, tenindeki saklı baharları ve gözlerindeki ıslak gözyaşları sevdim. Seni hep " aldığım nefes " bildim. Yüreğime dokunduğun için, yarım bir adamı sevginle tamamladığın için sevdim seni...
Satırlarıma sonvermeden bilmen gereken bazı şeyler var sevdiğim. İyi dinle beni sevgili. Cümlelere değil kelimelere örülmüş anlamları iyi algıla sevgili.. Yokluğunda seni aradım yorgun gecenin gri sabahlarında. Yalnızlığında kanattım fakir kelimelerimi. Dilimde birikmiş ve bir kaç cümleyi geçmeyen itirafım var sana canım. İyi dinle beni şimdi. Sensizlikte seni aldattım sevgili. Yanlış duymadın sevgili. Açık açık utanmadan sıkılmadan seni aldattığımı söylüyorum sevgili. Sensizliğin soğuk gecelerinde seni aldattım. Hem de defalarca Başucumda bu imkansız sevdanın sevapları dururken ben seni günahlarınla aldattım sevgili. Yokluğunda kanarken tövbesi yarım kalmış günahlarınla seviştim yalnızlığının buz tutmuş yatağında. Her gece bedenimi ateşlere serip günahlarınla seviştim kan ter içinde. Közlenmiş bedenimle, terkedilmiş yüreğimle tövbesi oldum en masum günahlarının. Seni sensizlikte senin günahlarınla aldattım sevgili Sen benden uzaklarda iken bensiz zamanlarda işleyeceğin her günaha bedenimle kefil oldum. Körpe ve filizlenmemiş acılarını satın aldım ömür defterinden. Evet, tüm günahlarını ve bensiz yaşayacağın tüm acılarını satın aldım karşılığını  yüreğimle ödeyerek.
Senimi hep seveceğim için kendimle gurur duydum.
Sen bu satırları benden uzaklarda okurken ben bir kelebek edasıyla baharın ince dallarından binlerce çiçeği yüreğimin eteklerine topluyor olacağım. Bir gün Cennetin taze baharlarında buluştuğumuzda giyineceğin beyaz duvağı süslemek için en parlak yıldızları çalacağım gecenin kirpiklerinden. Sen benden bir ömür uzaklıkta yaşarken sensizlikte bile sen varmışçasına sevdana nefes alıyor olacağım. Her gece günahlarınla sevişip güneşle beraber perdelerine gelip yüzüne ilk gülümseyen ben olacağım sevgili... Sen beni unutsan da ben seni yüreğimde yaşatacağım. Uzaklarda bir yerde yaşıyor ve nefes alıyor olmanı en büyük mutluluğum bilip acılarına delicesine yanacağım. Közlenmiş yüreğimle bir sonbahar gecesi ıslak saçlarına yağacağım avuçlarımda güller ile. Gözbebeklerinden yuvarlanıp ayakuçlarına serileceğim. Gülüşlerini nefesim bilip sensizlikte bile sana yaşıyor olacağım sevgili. Adını yüreğime vurulmuş bir mühür bilip dudaklarında anılan dua olarak hep seninle nefes alacağım sevgili..
Sen bana bir ömür uzakken ben sana bir nefes kadar yakınım sevgilim.
Gelmeyeceğini bile bile ben hala seviyorum seni.
Gün gelecek,
Adımı unutmak zorunda kalacaksın
Puslu gecenin yorgun sabahında.
Bir kibrit çakıp yaşananlara,
Tek tek yakacasın benli hatıraları
Ömür defterinin en masum günahında.
Duvarlarında asılı takvimlerden düşen
Bir gün gibi,
Ağladığında yüreğine gömülen
Bir hüzün gibi
Yavaş yavaş eriyeceğim dudaklarında.
Ama ben sana inat,
Yokluğuna inat,
Bedenimle közleneceğim günahlarında.
Seni benden alan kadere,
Tek bir kelime etmeden
Seni içimde yaşatacağım.
Çünkü ben senin;
Bedelini yüreğimle ödediğim
En masum günahındım sevdiğim.

GÜL YÜZÜN

Gül yüzün aklımdan çıkmıyor bir an
Hasretin içimi yakıyor gülüm
Yıldızlar uykuya dalarken bile
Hayalin hep bana bakıyor gülüm

Kaybolup giderken seher yıldızı
İçimi kemirir hala bu sızı
Neyleyim ben sensiz baharı yazı
Yokluğun boynumu büküyor gülüm

Yanımda olmadan gülermi yüzüm
Ne gecem bellidir nede gündüzüm
Kahrede kahrede geldi bak güzüm
Şaçlarımda şafak söküyor gülüm

 




 



 

 

 










 
  Bugün 3 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol